Giriş Tarihi: 07.12.2016 03:27 Son Güncelleme Tarihi: 07.12.2016 06:32
‘Size düşman olan bize dost olamaz’

15 Temmuz sonrası destek için Ankara’yı ziyaret eden Benin Cumhurbaşkanı Talon, 3 FETÖ okulunu kamulaştıracaklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin düşmanları ile dost olmayacaklarını vurgulayan Talon’a, gösterdikleri dayanışma nedeniyle teşekkür etti
Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon, 15 Temmuz'daki FETÖ'cü darbe girişimi sonrası ülkesinin Türkiye'ye desteğini göstermek üzere Ankara'ya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Benin'de faaliyet gösteren 3 FETÖ okulunu kamulaştıracaklarını söyleyen Talon, "Bizim dostumuza düşman olana biz dost olmayız" dedi. Talon'un bu ifadesinin çok anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, gösterdikleri dayanışmadan dolayı teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün resmi ziyaret için Türkiye'ye gelen Benin Cumhurbaşkanı Talon'u ağırladı. Göreve 8 ay önce başlayan Talon ile Erdoğan, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, özetle şunları kaydeti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Benin Cumhurbaşkanı Talon ile ortak açıklama yaptı
BİZİ ZİYARETİNİZ MANİDAR: 15 Temmuz'da ülkemizde ordumuza sızmış olan bir grup FETÖ terör örgütü mensubunun, asker kıyafetine bürünmüş böyle bir örgütün giriştikleri darbe olayının akamete uğratılmasının ardından, bir devlet başkanı olarak, kaldı ki 8 ay önce bu göreve gelen bir devlet başkanı olarak, sizlerin bugün bizleri ziyaret etmesi manidardır.
3 FETÖ OKULUNA KAMULAŞTIRMA: Şu anda 54 Afrika ülkesinden yaklaşık 4 bin 500 öğrenci, gerek devletimizin gerek gönüllü kuruluşlarımızın desteğiyle eğitim alıyor. Benin'den de 87 öğrenci ülkemizde eğitim alıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde bu sayıyı daha da artırma imkânımız var. İkili görüşmemizde kendisi şunu ifade etti. 'FETÖ'nün üç okulu var bizde' dediler. 'Hemen bu okulları kapatacağım, bunları kamulaştıracağım' dediler. Maarif Vakfımızla inşallah bunları birlikte çalıştırmak suretiyle süreci aşmış olacağız. Şu ifade bizler için çok çok anlamlı: 'Bizim dostumuza düşman olana biz dost olmayız' dediler.
Şu anda 54 farklı Afrika ülkesinden yaklaşık 4 bin 500 öğrencinin devletimiz ve gönüllü kuruluşlar vasıtasıyla Türkiye’de eğitim aldığına dikkati çeken Erdoğan, “Bunun yanında Benin’den de 87 öğrenci şuanda ülkemizde eğitim ve öğretim alıyor. Önümüzdeki dönemde bu sayıyı daha da artırma imkanımız var. FETÖ’nün ‘3 tane okulu var bizde’ dediler. Ben hemen bu okulları kapatacağım, bunları kamulaştıracağım. Maarif kolejimizle, bunları birlikte çalıştırmak suretiyle bu süreci aşmış olacağız. Şu ifade de bizim için gerçekten çok anlamlı, ‘Bizim dostumuza düşman olana biz dost olmayız’ dediler” diye konuştu.
Benin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 90 milyon dolar olduğunu anlatan Erdoğan, “Bu, tabii çok küçük bir ticaret hacmi. Artık bu ticaret hacmini başarılı bir işadamının başında olduğu bir Benin’le Türkiye inşallah daha ilerilere taşıyacaktır. İşadamlarımızı kısa sürede süratle Benin’e göndereceğiz. Benin’deki işadamlarıyla bizim işadamlarımız ikili çalışmaları bir başlatsınlar. Benin ve Türkiye’nin Afrika’daki çalışmaları inanıyorum ki çok daha zenginlik kazanır. Afrika’nın sorunlarına en iyi çözümlerin Afrika’daki kardeşlerimiz tarafından getirileceğine inanan siyasetçiyim. Onların her daim yanlarında olacak, yol arkadaşlarına, kara gün dostlarına ihtiyaçları olduğuna inanıyorum. Böyle bakıyorum. Afrika açılımını başlattığımız 2005 yılında, o yılı Afrika yılı ilan ettik ve o yıl Afrika’daydık. En az gelişmiş ülkeler kategorisinden 48 ülkeden 34’ünün Afrika’dan olması bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Bu acı tabloda asıl sorumlular, asırlar boyunca Afrika insanının kaynaklarını sömüren, altınına tüm madenlerine o sömürgeci ülkelerdir. Benin de sömürülen ülkelerden bir tanesiydi. Şimdi, bağımsızlığına kavuşmuş benin olarak kendi ayakları üzerinde kalkması bizim iftihar meselemiz olacaktır. Afrika kıtasının geleceği parlak ve aydınlıktır. Afrikalı kardeşlerimiz ekonomik kalkınma bakımından da hakettiği yerlere muhakkak gelecektir. Bundan da hiç şüphem yok. Milletim ve şahsım adına darbe girişimi sonrasında sergilediği dayanışma dolayısıyla şahsım ve milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Bu ziyaretin her iki ülke arasında aydınlık yarınlara vesile olmasını diliyorum. İmzalanan bu 5 anlaşma ile güçlü bir geleceğin inşa edileceğine olan inancımı tazeliyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan Afrika'daki büyükelçilik hedefini açıkladı
Afrika ile ilişkilerin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hedefimiz 54 büyükelçiliği Afrika'da kurabilmek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Benin Cumhurbaşkanı Talon ile düzenlenen ortak basın toplantısında Afrika ile olan bağların çok güçlü olması gerektiğini söyledi.
"HER ÜLKE BİZİM İÇİN BİR DEĞERDİR"
Dostluğun ve dayanışmanın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hedefimiz 54 ülkede, 54 büyükelçiliği Afrika'da kurabilmektir. Çünkü her ülke irili, ufaklı, ne olursa olsun bizim için bir değerdir ve her ülkenin de Birleşmiş Milletlerde, ufağı, büyüğü yok, hepsinin bir rey hakkı vardır.

"AFRİKA İLE BAĞLARIMIZ DAHA GÜÇLÜ OLMALI"
Dolayısıyla bizim için hepsi önem ifade ediyor, dolayısıyla bu dostluğumuzu, dayanışmamızı da bir arada sürdürebilmek için bizim Afrika ile olan bağlarımız çok daha güçlü olmalıdır diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Erdoğan: Her ülke bizim için bir değerdir


Talon ise açıklamasında, tüm Türk halkına iki ülke arasındaki ilişkilerin bu şekilde seyretmesinden dolayı teşekkürlerimizi sunduklarını belirterek, “Sizi tebrik etmek istiyorum, liderliğinizden dolayı. Türkiye’yi de tebrik etmek istiyorum. Sadece bir teşebbüsle kalmış olan vahim olayın da başarıya ulaşmamış olmasından dolayı memnuniyet duyuyoruz. Türk halkı ve yetkililerine sonsuz olarak. Yanınızda olduğumuzu, terörizmle mücadelede yanınızda olduğumuzu söylemek istiyoruz. Biz de bu olayların arkasındaki failleri bulmak için elimizden geleni yapacağımızı söylüyoruz. Verimli ve aktif bir işbirliğinin de bilançosunu da yapabildik. Benin’in Türkiye’den öğreneceği çok şey var çünkü yükselen bir güç Türkiye” diye konuştu.
Türkiye’nin kendini Afrika’da göstermesi gerektiğine işaret eden Talon, “Gerçekten de küçük bir köy haline gelen dünya söz konusu, bu yüzden de işbirliği son derece gerekli. Dengeli bir dünya ancak birçok güç mevcut olursa olabilir. Birçok ülke kalkınma seviyesini artırmış olursa artırabilir. Hem şahsi çıkarlar hem de Afrika’nın çıkarları için biz de Türkiye’nin bu gücüne katkıda bulunmak istiyoruz. Şuanda olduğu gibi bir güç olmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Sizin liderliğinizi memnuniyetle karşılıyoruz” açıklamasında bulundu.
Görevi süresince Türkiye’ye sıkça geleceğini anlatan Talon, yatırımların da teşvik edileceğini ifade etti. Talon, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Benin’e davet etti.
İŞADAMLARI ORTAK ÇALIŞMA YAPACAK: Aramızdaki ticaret hacmi yaklaşık 90 milyon dolar. Bu tabii çok küçük bir ticaret hacmi. Artık bu ticaret hacmini böyle başarılı bir işadamının başında olduğu bir Benin ile Türkiye inşallah daha da ilerilere taşıyacaktır. Bundan hiç endişem yok. İşadamlarımızı süratle Benin'e göndereceğiz. Benin'deki işadamlarıyla bizim işadamlarımız ikili çalışmaları başlatsınlar. Karşılıklı adımlar atılabilir, üçüncü ülkelerde müşterek yatırımlara girilebilir. Bunun da başarılı adımlarını atmak suretiyle ben inanıyorum ki Benin ve Türkiye'nin Afrika'daki bu çalışmaları çok daha büyük bir zenginlik kazanır. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'yi dün akşam telefonla arayarak, ablası İklima Barzani'nin vefatı nedeniyle taziyelerini iletti.
TÜRKİYE'NİN IŞIĞINI AFRİKA'DA GÖRMELİYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Benin Cumhurbaşkanı Talon'u askeri törenle karşıladı. Erdoğan'ı ülkesine davet eden Talon, "Sizi liderliğinizden dolayı tebrik etmek istiyorum" dedi. Benin'in Türkiye'den öğreneceği çok şey olduğunu da vurgulayan Talon, "Çünkü yükselişte olan bir güç Türkiye. Türkiye'nin saçtığı ışık sadece Akdeniz'in güneyiyle de sınırlı kalmamalı. Türkiye, kendini Afrika'da ve sahranın güneyinde de daha fazla gösterebilmelidir" diye konuştu.

Rusya'da Putin-Yıldırım görüşmesi
Rusya'da temaslarına devam eden Başbakan Yıldırım, Rus Lider Putin ile 1 saat 45 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti. Kremlin Sarayı'nda basına kapalı gerçekleşen görüşme, saat 18.35'te başladı. Kremlin'deki görüşme 1 saat 45 dakika sürdü.

"TATSIZ BİR YIL GERİDE KALDI"
Başbakan Yıldırım'ın görüşmede "Geçtiğimiz yıl tatsız bir yıl geride kaldı. İlişkilerin yeniden normale dönmesiyle birlikte özellikle enerji alanına yoğunlaşıldı. Özellikle Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali projesi" ifadelerini kullandığı öğrenildi.
PUTİN MEMNUN
Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Vladimi Putin, "Bugün Başbakan Medvedev ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiğinizi biliyorum. (Türkiye-Rusya arasındaki) İşbirliğinde neredeyse tüm alanlarda ilişkilere yeniden başlanmasından memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Bazı nedenlerden dolayı ticaret hacmimizde büyük bir düşüş yaşandı. İlişkilerdeki bu olumsuz durumu tersine çevirmek için gerekli enerjik adımları atacağımızı umut ediyorum." şeklinde konuştu.
Rusya'da Putin-Yıldırım görüşmesi

KREMLİN'DEN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
Başbakan Yıldırım ve Putin'in yaptığı görüşme sürerken Kremlin'den Türk Akımı açıklaması geldi.
Açıklamada "Putin, Erdoğan'ın Türk Akımı anlaşmasına destek vermesine müteşekkir. Başbakan Yıldırım'ın Moskova ziyareti yeni üst düzey bir zirveye temel oluşturuyor." ifadelerine yer verildi.

Başdanışmanı da FETÖ’den gözaltında

Adana mitinginde FETÖ’den tutuklananları mağdur göstererek halka alkışlatan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Murat Aksoy’dan sonra başdanışmanı Fatih Gürsul da FETÖ üyesi çıktı. Partililer isyanda...
Daha önce danışmanlarından Murat Aksoy'un tutuklanmasının ardından bu kez CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Doç. Dr. Fatih Gürsul hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Gürsul'un Ankara'da babasına ait adreste gözaltına alındığı belirtildi. Gürsul'un FETÖ'cü olduğu kesin olanların yer aldığı 'kırmızı kategoride ByLock kullanıcısı' olduğu belirtildi. Gürsul 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çıkarılan kanun hükmünde kararname ile İstanbul Üniversitesi'ndeki FETÖ yapılanması soruşturmasıyla 17 Ağustos'ta YÖK tarafından meslekten ihraç edilmişti.
Kılıçdaroğlu'nun danışmanı kırmızı listede
Gözaltına alınan Fatih Gürsul'un "Kırmızı Bylock'çu" olduğu ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu’nun 3 yıldır başdanışmanlığını yürüten Doç. Dr. Fatih Gürsul, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ soruşturması kapsamında verdiği talimatla Ankara’daki evinde gözaltına alınmıştı.
KIRMIZI BYLOCK'ÇU
Gürsul'a yönelik operasyonun ayrıntıları ortaya çıktı. Buna göre Kılıçdaroğlu'nun danışmanı FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock’u en çok kullananlar arasındaydı. Gürsul bu yüzden “kırmızı liste”de yer alıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu: Fatih bey danışmanımdı VİDEO
GÖREVDEN ALINDI, KILIÇDAROĞLU KORUDU
Gürsul, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile İstanbul Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliği görevinden açığa alınmıştı.

Gürsul, buna rağmen bilim, teknoloji ve iletişim alanında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na başdanışmanlık yapmayı sürdürüyordu.
CHP'de FETÖ çatlağı büyüyor
DERSHANEDEN YETİŞME FETÖ'CÜ
Kılıçdaroğlu'nun, bilim, teknoloji ve iletişim alanındaki danışmanı Gürsul, lise yıllarında Malatya'da FETÖ ile tanıştı. Gürsul, örgütün dershanelerinde ağabeylerinin yönlendirmesiyle Hacettepe Üniversitesi Matematik Bölümü'ne girdi. Üniversiteyi bitirdikten sonra çevresine örgüt ile irtibatını kestiğini söyleyerek bilişim sektörüne giren Gürsul, bu süreçte İsrail Büyükelçiliği ile yakınlaştı. Nikah şahitliğini İsrail Büyükelçisi yaptı. Evlendikten sonra ailesi ve Malatya'daki yakınları ile ilişkilerini tamamen koparan Fatih Gürsul sol çevrelere yakınlaştı. CHP'ye üye olarak Kılıçdaroğlu'na en yakın isimlerden biri oldu.
Kılıçdaroğlu'nun danışmanı FETÖ'den gözaltına alındı
GÜRSUL'A KİMSE DOKUNAMADI
FETÖ üyesi olduğu bilindiği halde Kılıçdaroğlu tarafından başdanışman görevine getirildi. Fatih Gürsul'un bu hızlı yükselişi CHP içerisindeki "Kılıçdaroğlu bir FETÖ projesidir" söylentisini güçlendirdi. Bütün danışmanlar birer birer görevden alınırken Fatih Gürsul'a kimse dokunamadı. 2015'te Elazığ'dan aday oldu kaybetti buna rağmen 2019 seçimlerinde İstanbul'dan milletvekili adaylığı sözü verildi. Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarından Murat Aksoy da 30 Ağustos'ta İstanbul'da, örgütün medya yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınmış ve 3 Eylül'de tutuklanmıştı. Kılıçdaroğlu, bazı partililer ve kendi kardeşi Celal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere FETÖ'ye desteğini devam ettirmekle suçlanıyordu. Parti tabanı ve bazı CHP'li milletvekillerinin, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile bağını ortaya koyduğunu düşündüğü olaylar şöyle:
KASET KUMPASI GENEL BAŞKAN YAPTI
FETÖ'den içeride olan gazetecilerin yardımıyla yayılan Deniz Baykal'ın kaseti sonrasında CHP Genel Başkanlığı el değiştirdi. Bu, Fetullahçı yapılanma ile CHP arasındaki ilişkiyi gösteren ilk delil oldu.
17/25 Aralık operasyonlarının ardından FETÖ'nün finansıyla yayın hayatına başladığı ortaya çıkan Karşı Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem, CHP'den İstanbul Milletvekili yapıldı.
17/25 Aralık, Paralel Yapı operasyonları ile Bank Asya, Zaman gazetesi, Samanyolu TV, Bugün TV, CİHAN Haber Ajansı gibi kapatılan veya kayyum atanan FETÖ kurumlarını savunanlar arasında CHP'li vekiller Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu da hep örgüt mensuplarına destek verdi.
KARDEŞİNİ BİLE İSYAN ETTİRDİ
Başta Aydın Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok CHP'li belediyeye FETÖ tarafından maddi destek sağlandığı ortaya çıktı.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, "Her ne kadar parti yönetimimiz inkar etse de 30 Mart seçimlerinde cemaatle (FETÖ) ittifak yaptı" dedi ve susturularak partiden çıkarıldı. Dışlanan Güler, bir kez daha medyaya çıkamadı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, FETÖ'den tutuklanan Karaarslan'ın CHP'li belediyeleri adeta soyup soğana çevirdiğini ve bu konuyla ilgili hazırladığı raporu Genel Merkez'e ileteceğini söyledi. Ancak konu CHP'nin gündemine hiç gelmedi.
BAYKAL TEPKİLİ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun son olarak Adana mitinginde FETÖ'cüleri alkışlatması partide bıçağın kemiğe dayanmasına neden oldu. Başta Balyoz ve Ergenekon mağdurları olmak üzere CHP tabanının büyük bir kısmı FETÖ tetikçileri Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu tarafından mitingde alkışlatılmasına sert tepki gösterdi:
Eski CHP Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal: Özellikle Ergenekon sürecinin mimarları konumunda olan, Ergenekon davasının bavulla getirilmiş uydurma delillerini sahiplenip ballandırarak herkesin inanmasını sağlayanların ödüllendirilmesini, topluma saygıdeğer bir hedef olarak gösterilerek alkışlanmasının sağlamasını haklı bulmak mümkün değil. Böyle yol kazaları bizim başımıza çok iş açıyor. Bizim inandırıcılığımızı, güvenirliğimizi, tutarlılığımızı böyle kazalardan sonra tekrar inşa etmek için çok çaba sarfetmemiz gerekiyor.
'BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA'
CHP Milletvekili Tanju Özcan: Ilıcak, Altan, Bulaç'ın isimlerini Adana mitinginde hangi mantıkla okuyup kitleye alkışlatmaya çalışıyorsunuz? Benim için artık bardağı taşıran son damlaydı. Yeter artık, sabır sabır bir yere kadar.
Avukat Celal Ülgen: Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan'ı alkışlatmak demokrasi değildir.
İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek: Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan'ın kumpas davalarında yargısız infazlarını bu millet asla unutmayacaktır.
CHP'nin PM üyesi eski Teğmen Mehmet Ali Çelebi: Ali Tatar, Murat Özenalp, Cem Çakmakların sesleri, bakışları olmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet ve demokrasi cephesinde Altan ve Ilıcak yoktur.
KILIÇDAROĞLU'NA GÖRE 'İLETİŞİMCİ'!
Kılıçdaroğlu dün Gürsul'un gözlatına alınmasıyla ilgili kendisine yöneltilen soruya "Fatih Bey iyi bir iletişimci ve iyi bir hocadır yanıtını verdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerle ilgili "Parti disipliniyle bağdaşmayan açıklamaları kınıyorum" dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gözaltına alınan danışman Fatih Gürsul için, "Fatih Bey, CHP'nin profesyonel, CHP'den maaş alan bir danışman değildir. Gönüllü olarak bir bilim insanı olarak danışmanlık yapmaktadır. Bizim tarlada her şey yetişir ama FETÖ'cü yetişmez. Bu bizim habitatımıza uygun bir şey değil" dedi.
"BU İŞİN KEMAL BEY'LE YÜRÜMEYECEĞİ BELLİ"
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen: Mitingde alkışlatılan isimler Ergenekon ve Balyoz kumpasının medyadaki koçbaşlarıydı.
CHP eski Mersin Milletvekili İsa Gök: Bu insanların alkışlatılması, hem CHP'ye hem Türkiye'ye zarar. Tabanda da büyük rahatsızlık var.
CHP eski Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz: CHP düşmanı isimleri kahraman yapmanın alemi yok.
CHP eski Manisa Milletvekili Şahin Mengü: Kılıçdaroğlu niye alkışlattı anlamakta zorluk çekiyorum. Bu işin Kemal Bey'le yürümeyeceği belli.
Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesinin firari eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'yla iftar yemeğinde.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz darbe girişimine kadarki süreçte FETÖ'nün medyadaki maşalarıyla yakın ilişkiler kurması, CHP'li vekillerin FETÖ'nün kapatılan medya organlarının önünde basın özgürlüğü yaygarası koparması, parti içindeki FETÖ kadrolaşmasına göz yumması kafalarda soru işaretleri bıraktı.
Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün medya organı KanalTürk'ün program yapımcılarıyla sık sık biraraya geldi.

Kılıçdaroğlu, gözaltına alınan Başdanışmanı Gürsul ile yakın çalışma içindeyken, CHP milletvekili Mahmut Tanal Bank Asya önünde hatıra fotoğrafları çektiriyordu.
FETÖ'nün medya ayağındaki birçok kumpasta adı geçen Eren Erdem CHP'den milletvekili yapıldı.
PKK’da büyük panik!

Terör örgütü PKK, Kuzey Irak’taki kampları terk ederek Kandil’in İran tarafına kaçıyor. Daha önce 200-300 kişilik kalabalık gruplar halinde hareket eden teröristler 4-5 kişilik küçük gruplara bölündü
Kazdıkları çukurlar, kurdukları barikatlar ve döşedikleri bombalarla vatandaşın hayatını cehenneme çeviren terör örgütü PKK'ya karşı sürdürülen operasyonlardaki kararlılık, çok sayıda teröristin etkisiz hale getirilmesi ve örgütün taban kaybetmesi Kandil'de büyük panik yarattı. Kandil, terör örgütü yöneticilerinden başlarının çaresine bakmalarını, örgüte katılımları yerel düzeyde organize etmelerini, bölgesel şekilde karar vererek eylem yapmalarını isterken, "Halkı kazanmamız lazım" talimatı verdi. Bunun üzerine devlet, terör örgütünü il ve ilçelerden tamamen temizleyip kırsala sıkıştırmayı, örgüt mensuplarının teslim olmasını sağlamayı sonra da vatandaşla bağını kesip mücadeleyi sürdürmeyi kararlaştırdı.
HALK DEVLETİNE GÜVENİYOR
Aralıksız sürdürülen mücadele ile örgüt Kandil'e çekildi. İllerdeki üst düzey teröristler etkisiz hale getirildi. Ağır kayıplar veren terör örgütünden 2016 yılında 457 terörist kaçarak adli makamlara teslim oldu. Yıllardır girilemeyen yerler terörist unsurlardan temizlendi. Bölge halkının devlete güveninin pekiştirilmesiyle birlikte Kandil'e peş peşe hava operasyonları başlatıldı.
KÖYLERE KAÇIYORLAR
Kırsalda yedikleri büyük darbeler ile hareket kabiliyetini yitiren, ardından da beli kırılan terör örgütü PKK'da 'çözülme' hızlandı. Kandil'in Irak tarafında kış yapılanmasına izin verilmeyen teröristler panik halinde Kandil'in İran tarafındaki köylere kaçmaya başladı. Teröristler, Haftanin, Sinaht, Kanimasi, Hinere, Hakurk bölgelerinin sarp ve dağlık kesimlerinden 200-300 kişilik gruplar halinde Türkiye'ye sızıyordu. Kararlı operasyonlarla dağılma süreci hızlanan örgüt, militanları büyük gruplar yerine 3'erli 5'erli küçük gruplara ayırdı. Örgütün üst düzey yöneticileri militanlara 'sivil yerleşim yerlerinde saklanmayın' talimatı verdi.
TERÖR TÜRKİYE SINIRINDAN UZAKLAŞTIRILDI
Terörün kökünü kazımakta kararlı olan devlet, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile işbirliği yaparak Irak'ın Kandil ve Sincar bölgelerinde 'kalıcı' adımlar atılarak buralar 'terör üssü' olmaktan çıkarılacak. Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt hükümetinin de PKK'ya karşı tavrını sertleştirmesinin ardından PKK'yı daha önce saklandıkları köylere girememe korkusu sardı. Ayrıca Kandil'de bulunan terör örgütü PKK'nın sözde üst yöneticilerine karşı nokta operasyonlar sürdürülecek.
SAVAŞ UÇAKLARI PKK'YI VURDU
TSK'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, alınan anlık bir istihbaratın değerlendirilmesi sonucu, dün akşam saatlerinde Diyarbakır / Hani kırsalında, savaş uçaklarıyla hava harekatı düzenlendi. Bölgede tespit edilen biri silah mevzii, diğeri de terörist barınağı olan iki hedefin imha edildiği belirtildi.
Türkiye’yi 9 parçaya bölmüşler!

Emniyet Genel Müdürlüğü, terör örgütü FETÖ hakkındaki raporunu, 15 Temmuz sonrasında güncelledi. 9 Eylül 2016 tarihli 56 sayfalık rapor, talebi üzerine terör suçlarına bakan Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'ne gönderildi. Raporda dikkat çeken ayrıntılardan biri; örgütün Türkiye'yi "faaliyet bölgeleri" olarak 9 bölgeye ayırması. Buna göre FETÖ bölgelere, sırrı çözülemeyen kodlar verdi. Kodlar ve kapsadığı iller şöyle:
1- AH: İstanbul, Kırklareli, Edirne.
2- FT: Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Bilecik.
3- HL: Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Afyonkarahisar, Uşak, Denizli.
4- SLÇ: Ankara, Eskişehir, Kırıkkale, Bolu, Çankırı.
5- SLM: Adana, Hatay, Mersin.
6- TR: Konya, Karaman, Isparta.
7- KN: Kayseri, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat.
8- SD: Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli 9- AKF: Trabzon, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Artvin.
Raporda, "Örgüt adına faaliyet gösterilen bölgelerin kodlanmış olabileceği" değerlendirmesi yapıldı. Raporda, örgütün mali kaynakları anlatılırken, işadamlarından tehdit ve şantajlarla paralar alındığı, örgüt mensuplarının maaşlarının yüzde 10'unu himmet adı altında örgüte verdiği bilgisi de yer aldı.
FETÖ üyesi para dolu valizle Çamlıca gişelerde yakalandı!

Çamlıca gişelerde polisin uygulaması sırasında, FETÖ soruşturmasından aranan bir zanlı içinde yüklü miktarda para bulunan valizle birlikte yakalanarak gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, polis ekipleri, dün Çamlıca gişelerde gerçekleştirilen uygulama sırasında bir otobüsü durdurdu. Yapılan kontroller sırasında FETÖ soruşturmasından aranan zanlı H.D. yakalanarak gözaltına alındı.
Valizinde yapılan incelemede 20 bin doları ve 257 bin TL, yaklaşık 180 bin TL değerinde çeşitli bankalara ait çek ele geçirilen zanlı Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, dün Çamlıca gişelerde gerçekleşen uygulamaları denetlemiş, basın mensuplarına uygulamalar hakkında bilgi vermişti.
TBMM Başkanvekili havaalanında alıkonuldu

TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı Almanya’da kaldığı otelde pasaport ve kimlik kartlarını çaldırdı. Bahçekapılı, havaalanında da Alman polisince alıkonuldu
TBMM Başkanvekili Bahçekapılı'nın Almanya'nın Köln kentine yaptığı seyahat sırasında otel lobisinde çantası çalındı. Çantanın içinde telefon, pasaport, kredi kartları, tüm kimlik kartları bulunuyordu. Bahçekapılı olayın ardından hemen karakola gidip şikâyette bulundu. Ancak havaalanında Alman polisince alıkonuldu. Polis merkezine götürüldüğünü belirten Bahçekapılı, başına gelenleri şöyle anlattı:
SAATLERCE BEKLETTİLER: Olayı anladılar, sadece dinlemekle yetindiler. Bir tutanak tutuldu. Bizimle ilgilenmediler bile. Milletvekili, TBMM Başkanvekili olduğumu anlattım ama hiç oralı olmadılar. İfade alma işleri de uzadıkça uzadı.
POLİS MERKEZİNDE TUTTULAR: Uçağımızın kalkmak üzere olduğunu belirtip, ne incelemesi yapacaklarsa bir an önce yapmalarını istedik ama yarım saat 45 dakika orada bizi tuttular. 'Buraya vizesiz girip girmediğinizi bilemeyiz' dediler. Diplomatik pasaport taşıdığımı, konsolosluk ile irtibata geçmelerini söyledim, karakolda tutulan tutanağı gösterdik, ikna edemedik. Ne dediysem 'bizi ilgilendirmez' dediler.
AB BUYSA İSTEMİYORUZ: Gerekli araştırmaları yaptıktan sonra 'bizi takip edin' dediler. Peşlerinden gittik bizi pasaport kuyruğuna kadar getirdiler. Pasaport kuyruğuna geldiğimizde artık çok sinirlenmiştim. 'Bu AB dediğiniz şeyse, istemiyoruz AB'yi diye bağırdık. Polis bu kez bizi susturmaya çalıştı, 'susmazsanız sizi alıkoyarız' diye tehdit ettiler."
FETÖ’cü polislerden PKK’ya istihbarat!

PKK itirafçısı Özcan O.’nun ifadeleri, geçen yıl Silopi’deki operasyonlarda, FETÖ’cü polislerin, PKK’ya bilgi sızdırarak, 3 polisin mayınla şehit edilmesine neden olduklarını ortaya çıkardı
Şırnak Silopi'de teslim olan PKK'lı terörist Özcan O. Silopi Başsavcılığı'nca yapılan sorgusunda FETÖ-PKK işbirliğini tüm gerçeğiyle anlattı. Cudi Dağı'ndaki PKK'lıların ilçe merkezine inmesiyle sokak aralarına patlayıcı ve mayın döşediklerini anlatan Özcan O. "Silopi'nin Karşıyaka Mahallesi'nin birçok sokağına dağdan inen 5 teröristle birlikte 25 mayın döşedim. Mayınları döşedikten sonra üzerini toprakla kapattım. İlçede çatışmalar yoğunlaşınca PKK'ya bilgi sızdıran polisler vardı. Şehit Harun Boy Mahallesi'nde 10 Kasım 2015 günü mayın patlatıldı, zırhlı polis aracındaki Hilmi Bardakçı, Hasan Aslan, Sabri Altınbaş adlı polisler şehit oldu. Bu olayla ilgili Silopi genel sorumlusu 'Dr. Hebat' kod adlı terörist, bir polisle telefon görüşmesi yaptı. Polisin bize verdiği bilgi ve istihbaratla daha önce döşediğimiz mayınları yerinden çıkarıp hendeklerden ayrı yere döşeyip, polislerin gelmesini bekledik. Saldırıyı Dr. Hebat ile Destan kod adlı Kadri Sencar adlı teröristler planladı. Zırhlı araç havaya uçuruldu ve 3 polis şehit edildi. Silopi'deki bazı polisler operasyon yapılacak mahalle ve sokaklarla ilgili önceden Dr. Hebat'a bilgi veriyor, biz de mayın ve el yapımı patlayıcıları oraya yerleştiriyorduk" dedi.
'CESETLERİ CAMİYE KOYDUK'
Özel timin, 'Destan' kod adlı Kadri Sencar adlı teröristi etkisiz hale getirmek için yapacağı operasyon bilgisinin de önceden FETÖ'cü polislerce Dr. Hebat'a iletildiğini anlatan terörist, "Örgüte köstebeklik yapan polisler, Dr. Hebat'ı arayarak Kadri Sencar'ı öldürmek için Şırnak'tan özel bir ekibin ilçeye geldiğini söylediler. Dr. Hebat, Sencar'ı dikkatli olması için uyardı. Ancak uyarıları dikkate almadığı için nokta operasyonla öldürüldü. Bu polislerin kim olduğunu Dr. Hebat ile yardımcısı Tolhildan kod adlı terörist biliyordu" dedi. Özcan O. " Halkın terk ettiği evlerdeki buzdolaplarını toplayıp caminin içine yerleştiriyorduk. Öldürülen teröristler kokmasın diye buzdolaplarının içine konuluyordu" dedi. Özcan O. hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açıldı. Silopi Başsavcılığı, FETÖ'cü polislerin tespit edilmesine yönelik kapsamlı soruşturma başlattı.
TSK oraya tank yığıyor

Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde Suriye'nin El Bab kentinde bulunan Türk askerleri ve ÖSO'ya destek amacıyla askeri sevkiyat yapılıyor
Kilis'in Elbeyli ilçesi üzerinden Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab ilçesine askeri, Leopard A2-4 tankları, zırhlı personel taşıyıcısı, kirpi, ve komando birlikleri sevk edildi.
Elbeyli ilçesi üzerinden sabah erken saatlerden itibaren başta Adana 6. Kolordu Komutanlığı'ndan ve batı illerinden yola çıkan tank birlikleri, mekanize piyade birlikleri, istikam birlikleri onlarca Leopard A2-4 tankları, zırhlı personel taşıyıcısı, kirpi, askeri iş makineleri ve terörle mücadelede bulunan subay, astsubay ve uzman çavuşlardan kurulu profesyonel komando birlikleri Çobanbey üzerinden Halep kentine bağlı El Bab ilçesine geçiş yaptılar. Son olarak ise çok sayıda zırhlı personel taşıyıcısı sevk edildi.
2016 KPSS Ortaöğretim sonuçları ne zaman açıklanacak? Bugün açıklanıyor mu?

20 Kasım Pazar günü milyonlarca adayın katılım sağladığı KPSS Ortaöğretim sınav sonuçları için meraklı bekleyiş sürüyor. Sınavın ardından 15 gün geçmesi ile beraber vatandaşlar artık KPSS sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. Peki 2016 KPSS Ortaöğretim sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? İşte detaylar...
20 Kasım Pazar 2016'da yaklaşık 3.5 milyon adayın katılım sağladığı KPSS Ortaöğretim sınavı geride kaldı. Şimdi ise milyonlarca adayın gözü ÖSYM tarafından açıklanacak KPSS Ortaöğretim sınav sonuçlarında. Geçtiğimiz yıllara oranla katılım sayısında büyük bir artış olan KPSS Ortaöğretim sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? Sosyal medyada ve Google'da günlerdir en çok merak edilen konulardan birisi bu. Büyük umutlarla bekleyen adaylar için ''KPSS Ortaöğretim sınav sonuçları ne zaman açıklanacak?'' sorusunun cevabını derledik. İşte tüm detaylar...
2016 KPSS ORTAÖĞRETİM SINAV SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
KPSS Ortaöğretim sınavının ardından bugün ile beraber tam 15 gün geçti. Ancak KPSS sınav sonuçları henüz açıklanmadı. Buna göre KPSS Ortaöğretim sınav sonuçlarının 7- 12 Aralık tarihleri arasında açıklanması bekleniyor. Milyonlarca memur adayının heyecanla beklediği sınav sonuçları açıklandığı an bu başlık altında olacaktır.
SINAV SONUÇLARINA 10 GÜN İÇİNDE İTİRAZ EDİLEBİLECEK
KPSS Ortaöğretim sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından memur adayları 10 gün içerisinde sınav sonucuna itiraz için Genel Amaçlı Dilekçe örneğini kullanarak ÖSYM'ye başvurmalıdır. ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan nazik jest!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, karakalem resmini yapan Gülşah Yağmur Yazıcı'ya yanıt vererek, engelli vatandaşı Beştepe'de ağırlamak istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, karakalem resmini yapan vatandaşa Twitter'dan cevap verdi. Erdoğan'ın resmini çizen engelli vatandaş Gülşah Yağmur Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı etiketleyerek paylaştığı karakalem resim paylaşımında, "Engellinin elinden bu kadar gelir Cumhurbaşkanım resmimi görür inşallah sizi çok seviyorum" dedi.
KÜLLİYE'DE MİSAFİR ETMEK İSTERİM"
Yazıcı'nın tweetini alıntılayan Erdoğan ise Yazıcı'ya, "Çok teşekkür ederim sevgili Gülşah. Emeğine sağlık. Senin gibi güzel yürekli bir kızımızı bir gün inşallah Külliye'de misafir etmek isterim" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'DAN GÜLŞAH'A TELEFON
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu mesajının ardından Gülşah Yağmur Yazıcı yine twitter'dan Erdoğan'ın kendisini telefonla aradığını duyurdu. Mesajında telefon görüşmesinden duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi.

"GÜZEL BİR SÜRPİRİZE HAZIR OL"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Yazıcı'nın karakalem paylaşımına "Gülşah eline sağlık. Tebrik ediyorum. Güzel bir sürprize hazır ol" şeklinde cevap vererek Beştepe'de gerçekleşebilecek kabule ilişkin mesaj verdi.

Rusya ile yeni dönem

Türkiye 24 Kasım’daki uçak krizi sonrası Rusya ile buzları eritti. Moskova temasları kapsamında hem Medvedev hem de Putin’le görüşen Yıldırım ilişkilerin yeni bir boyut kazandığını açıkladı
Başbakan Yıldırım göreve geldikten sonra ilk Rusya ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret, Rus uçağının düşürüldüğü 24 Kasım'dan sonraki süreçte normalleşmenin de giderek arttığını gösterdi. 7 Bakan'la birlikte Rusya ziyaretine dün başlayan Yıldırım önce Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü'nde konferans verdi, ardından mevkidaşı Dmitri Medvedev'le görüştü. İki ülke arasında yeni bir dönemin aralandığını söyleyen Rusya Devlet Başkanı Medvedev, daha önce iki ülke arasında devam eden ilişkilerin artarak devam etmesi için çalışacaklarını söyledi. Ziyaretin en önemli ayağı ise Yıldırım-Putin görüşmesi oldu. Görüşmede Erdoğan ve Putin'in 2017'de yapılacak buluşmasının detayları konuşuldu.
Putin ve Yıldırım görüşmesi sona erdi
"GERİDE BIRAKTIK"
Yıldırım, ilk olarak Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü'ndeki konferansa katıldı. Burada yaptığı konuşmada "Bir yıllık dönemdeki duraksamayı geride bıraktığımızı düşünüyorum. Bir yandan ikili ilişkilerimizi geliştirmek, bir yandan da bölgesel konularda birlikte hareket etmek için buradayız" dedi.
15 TEMUZ TEŞEKKÜRÜ
Başbakan Yıldırım Rusya Federasyon Konseyi binasında Rusya Parlamentosu'nun Üst Kanadı Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko ile görüşme öncesinde ise Rusya'ya, 15 Temmuz darbe girişimine karşı gösterdiği tutumu nedeniyle teşekkür etti. Yıldırım temasları kapsamında Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev'le görüştü. Görüşme sonrası şu mesajları verdi: Bugün koordinasyon ve diyalogda geçmişe göre çok daha iyi durumdayız. Çünkü bölgede birden fazla ülke mevcut olduğu için burada diyalog olmazsa tatsız olaylar da yaşanabiliyor. Rusya ile son zamanlarda askeri kanatta ve diplomasi tarafında çok verimli diyalog gerçekleşiyor. Halep'te yaşanan insanlık dramının bir an önce sona ermesi ve burada insanların insani yardımlara erişmesi önemli. Bunun için her iki taraf da gayret gösteriyor. Özellikle terör gruplarının ayıklanması hayati öneme sahip.

"TANIŞTIĞIMIZA SEVİNDİM "
Başbakan Yıldırım ve Rus mevkidaşı Medvedev, baş başa görüşme öncesinde kısa açıklamalarda bulundu. İlk olarak konuşan Medvedev, "Müzakerelerimizin amacı ekonomi, yatırım ve kültür alanlarında ilişkilerimize ivme kazandırmaktır. Başbakanı içten selamlıyorum ve tanıştığımıza sevindim" dedi. Yıldırım da sözlerine "Ben de sizinle tanışmaktan mutluluk duydum" diyerek şunları söyledi:
SÜREÇ HIZLANMALI
1 yıllık tatsız dönemin sona erdiğini hep beraber görüyoruz. 1 yılın bize getirdiği olumsuz tecrübeyi değerlendirerek ilişkilerimizi stratejik düzeyde eskisinden daha da iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Özellikle ağustos ayından bu yana attığınız adımları takip ediyoruz, buna teşekkür ediyoruz. Ancak iyileşmede kademe kademe ilerleme yönteminin biraz daha hızlandırılmasının daha faydalı olacağı kanaatimizi de ifade ediyoruz.
SURİYE KONUSUDA ELE ALINDI
Rusya Başbakanı Medvedev ile Yıldırım arasında Suriye konusu da gündeme geldi. Yıldırım, diyalog ve çözüm mesajını yenilerken, Medvedev Halep'teki 7 günlük ateşkesi BM Güvenlik Konseyi'nde veto etmeleri hakkında, "(Suriye'nin) Gerçekten istikrara kavuşması, normalleşmesi gerekiyor. Bu bizim, her iki ülkenin de önceliğidir" dedi.

ANA GÜNDEM MADDESİ ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Moskova'yı ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve arasında yapılan görüşme öncesi yaptığı açıklamada, görüşmenin ana konusunun "Gelecek yıl Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşecek görüşmelerin hazırlıkları olacağını" belirtti. Suriye meselesinin de ele alındığı görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, "Görüşmenin ana amacı, gelecek yıl Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşecek görüşmeler için hazırlık yapılması olacak. Farklı düzeylerde hazırlıklar yapılıyor" ifadeleri yer aldı.
'PARTİMİZDE DAHA ÖNCE OLDUĞU GİBİ MUTABAKAT VAR'
"Benim şahsen parti grubum için yok. Biz bir şey beklemiyoruz. AK Parti'nin geçmişteki tecrübelerine de baktığımızda böyle bir şey söz konusu değil. Bizim hükümeti kurduğumuz ilk günden beri Meclis'ten tüm konularda hep mutabakatla geçti. MHP ile de bizim teklif vermemizin daha doğru olacağı konusunda anlaştık."
TSK'dan Diyarbakır'da hava harekatı!
Türk Hava Kuvvetlerince, Diyarbakır Hani kırsalına düzenlenen hava harekatında silah mevzi ve terörist barınağı imha edildi.
Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, anlık istihbaratın değerlendirilmesi sonucu 18.15-18.23 saatlerinde Diyarbakır Hani kırsalına Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarıyla harekat düzenlendi.
Harekat sonunda biri silah mevzi, diğeri terörist barınağı olmak üzere iki hedef imha edildi.
Görevlerini başarıyla icra eden savaş uçaklarının, emniyetle üslerine döndüğü bildirildi.
‘Erdoğan bizi sıcak karşıladı’

İsrail'in yeni Ankara Büyükelçisi Eitan Naeh önceki gün güven mektubunu sunduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi İsrail medyasına anlattı. Naeh, Erdoğan'ın kendilerini sıcak karşıladığını söyledi. Naeh, iki ülkenin 'Mavi Marmara' krizini geride bırakıp bırakmadığına ilişkin soruya "Büyük ölçüde böyle olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı görüşmemiz sırasında, 'Bağlarımızda yeni bir sayfa açtık' dedi" şeklinde konuştu. İsrail ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin zorlu dönemlerde bile pek zarar görmediğini vurgulayan Naeh, "İşadamları, iş yapmaya devam etmişti. İsrailli turistlerin sayısında bir artış görüyoruz" dedi. Naeh, ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ilişkin olarak da "Temeller yerinde. Şimdi duvarları inşa edeceğiz, sonra devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Çakar lambaya 192 TL ceza geliyor!

Trafikte yer alan "çakar lamba"lı sivil plakalı araçlar yetkilileri harekete geçirdi.
Bakanlık, başta valilikler olmak üzere 81 ilin emniyet müdürlüklerine, kaymakamlıklara yazı göndererek çakar lamba takılı sivil araçların plaka numaralarını istedi.
Çakar lamba taktırdığı tespit edilen sivil araçların sahiplerine, 192 TL para cezası kesilecek. Bu araçlar, bir süre trafikten men edilecek. Araçlardaki donanımlar söktürülecek.
İçişleri Bakanlığı, resmi plakalı olmayan ve üzerinde "tepe lambası" ya da çakar lamba bulunan bazı araçların trafikte tehlike oluşturmaya başladığını tespit ederek 2012 yılında bir genelge yayımladı.
Habertürk'ten Elif Nurgül Çülük'ün haberine göre genelgede, sadece cankurtaranların, acil hasta taşıyan araçların, hükümlü, sanık veya suçluyu takip eden, emniyet ve asayişi korumak adına olay yerine gitmekte olan zabıta ve polis araçlarının geçiş üstünlüğüne sahip olabileceği belirtildi.
TRAFİKTEN MEN
Özellikle araçların ön panjurlarının iç kısmında kırmızı-mavi yanıp sönen çakar lambası, tepe lambası ve sirenlerin yasadışı olarak kullanıldığına dikkat çekilen genelgede, söz konusu cihazların ambulans, itfaiye, polis ve resmi koruma araçlarına takılabileceği kaydedildi. Uyarıları dikkate almayan sürücülere para cezası kesileceği vurgulandı.
Bu genelgeye ve ilgili diğer mevzuata karşın söz konusu cihazlar sivil plakalı araçlara takılmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, trafikte "geçiş üstünlüğü"ne sahipmiş gibi hareket eden çakar lambalı araçları yakın markaja aldı.
Bakanlık, başta valilikler olmak üzere 81 ilin emniyet müdürlüklerine, kaymakamlıklara yazı göndererek çakar lamba takılı sivil araçların plaka numaralarını istedi. Çakar lamba taktırdığı tespit edilen sivil araçların sahiplerine, 192 TL para cezası kesilecek.
Bu araçlar, bir süre trafikten men edilecek. Araçlardaki donanımlar söktürülecek. Araçlara kanun dışı çakar lamba taktığı tespit edilen yerlere de ceza kesilecek.
Eski milletvekili adayı yaşamına son verdi

Milliyetçi Hareket Partisi'nden 2014 yerel seçimlerinde Kağıthane belediye başkan adayı ve 2015 genel seçimlerinde İstanbul 2. Bölge 7. sıra milletvekili adayı olan işadamı Ali Derindağ sahibi olduğu sürücü kursunda beylik tabancasıyla intihar etti. Derindağ'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatılırken, cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
Adıyaman'dan Erdoğan'a "yalnız değilsin" desteği!

Adıyaman Belediyesi tarafından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bir defa faiz meselesini çözmemiz gerekiyor. Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim, kararlıyım." sözleri üzerine sosyal medyada başlatılan "Yalnız değilsin reis" kampanyasına destek amacıyla imza kampanyası başlatıldı.
Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, belediye binası önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Beni yalnız bıraktılar, yalnız kaldım" sözlerinin kendilerini üzdüğünü, bu sebeple imza kampanyası yapmayı uygun gördüklerini söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakmayacaklarını belirten Kutlu, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanım, bütün dünyaya haykırıyoruz ki bugüne kadar sizi yalnız bırakmadık, bundan sonra yalnız bırakmayacağız. Uçaklara, tanklara karşı göğsümüzü siper ettik sizi yalnız bırakmadık. Bundan sonra faiz ve döviz lobisine karşı da sizleri yalnız bırakmayacağız. Yanınızda olmaya devam edeceğiz. Yanınızda olduğumuzu fiilen de gösterebilmek için Sayın Cumhurbaşkanım sizi Adıyaman'a davet ediyoruz."
Hüsrev Kutlu, en az 50 bin imza toplayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında olduklarını göstermeyi ve Erdoğan'ı Adıyaman'a davet etmeyi amaçladıklarını aktardı.
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Abdurrahman Dimez de tüm Müslüman coğrafyasının lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yürüdüğü yolda yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermek amacıyla başlatılan imza kampanyasına destek verenlere teşekkür etti.
Adıyaman'ın sadece bugün değil 15 Temmuz'daki darbe girişiminde de ülkesinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arkasında dimdik durarak da desteğini gösterdiğini ifade eden Dimez, "Bugün de tarafımızını belli etmek adına tüm faiz lobilerine, İslam coğrafyası üzerinde emelleri olan ülkelere göstermek adına burada Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında yer aldığımızı göstermek için toplandık. Bu güzide kalabalıktan Allah razı olsun." dedi.
Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi Bölge Metropoliti Mor Ğriğoryos Melki Ürek de ülkenin birlik ve beraberliği için bir arada olduklarını söyledi.
Birlik ve beraberlik için başlatılan kampanyaya destek olduklarını dile getiren Ürek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın iyiliği ve desteği için herkes burada. Birlik ve beraberlik için aynı yerdeyiz." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından başlatılan imza kampanyasına vatandaşlar destek verdi.
Son dakika haberi: Sela okuyan müezzinin darbedilmesi davasında önemli gelişme!

FETÖ'cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi sela okuyan müezzinin darbedilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Adil C'ye 13, firari sanık İlknur C.F'ye 17 ve tutuksuz sanık Pınar D'ye ise 10 yıl hapis cezası talep edildi.
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi sela okuyan Narlıdere Kutlu Yalvaç Camisi müezzininin darbedilmesine ilişkin hazırlanan iddianame, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

SORUŞTURMA TAMAMLANDI
Narlıdere Kutlu Yalvaç Camisi müezzini Mehmet Kuzgun'un 15 Temmuz gecesi sela okuduğu gerekçesiyle ikisi kadın üç kişi tarafından darbedilmesine ilişkin soruşturma tamamlandı.
SANIKLARDAN BİRİ FİRARİ
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Adil C. hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" ve "kasten yaralama" suçlamalarından 13 yıl, firari sanık İlknur C.F. hakkında "FETÖ/PDY terör örgu¨tu¨ içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgu¨te bilerek ve isteyerek yardım etmek", "kasten yaralama", "mala zarar vermek" suçlamalarından 17 yıl ve tutuksuz sanık Pınar D. hakkında ise "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası talep edildi.
"DARBE GİRİŞİMİNİ BİLİYORLARDI"
İddianamede, "Yu¨ru¨tu¨len soruşturmada şu¨phelilerin her ne kadar FETÖ/PDY terör örgu¨tu¨nden aldıkları talimat çerçevesince anılan eylemi gerçekleştirdiklerine dair somut bir delil elde edilememişse de olayın meydana geldiği saat itibariyle darbe girişiminin mahiyeti kesin olarak anlaşılmaktadır. Merkezi veya lokal olarak okunan selaların amacının ne olduğu da net bir şekilde bilinmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Sanıkların, örgütün, "silahlı bir örgu¨t du¨zeyine geldiğinin bir vatandaş tarafından bilinemeyecek" şeklindeki savunmalarının gerçekleşen eylem nedeniyle inandırıcı olmadığı belirtilen iddianamede, o gece sanıkların, Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla camilerde sela okunmasını engelleme çabasının, kastlarının yoğunluğu göz önu¨ne alınarak, örgu¨tle hiyerarşik bir bağ olmamakla örgu¨te bilerek, isteyerek yardım ettikleri kaydedildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Narlıdere Kutlu Yalvaç Camisi'nin müezzini Mehmet Kutlu'nun, 15 Temmuz gecesi sela okuması üzerine camiye gelen bazı kişilerce tartaklanması ve giriş kapısının camlarının kırılması anları, güvenlik kamerasına yansımıştı. Kutlu'nun şikayeti sonrası başlatılan incelemede olayın Adil C, Pınar D ve İlknur C.F, tarafından gerçekleştiği belirlenmişti.
Olaydan sonra Adil C ve Pınar D, gözaltına alınmış, İlknur C.F'nin ise yurt dışında ikamet ettiği ve ülkeden ayrıldığı belirlenmiş, adliyeye sevk edilen iki şüpheli ise tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.
Haklarında yeniden yakalama kararı çıkartılan şüphelilerden Adil C. tutuklanmış, Pınar D. ise serbest bırakılmıştı.
Teröristler, hücre evinde öldürüldü

Eylem için gelen teröristler Siirt ve Diyarbakır’da etkisiz hale getirildi. Çukurca’da iki askeri şehit eden teröristler de operasyonda öldürüldü
Terör örgütü PKK'nın dağ kadrosundan geldiği belirlenen teröristler Siirt ve Diyarbakır'da harekete geçemeden etkisiz hale getirildi. Siirt'te, teröristlerin eylem hazırlığında olduğu ihbarını alan güvenlik birimleri bir adrese operasyon düzenledi. Teröristlerin, 'teslim olun' çağrısına el bombası atarak karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada 2 terörist etkisiz hale getirildi. Çatışmada 5 polis de yaralandı. Diyarbakır Bağlar'da ise polis ekiplerine saldıran 2 teröristten biri yaralı, diğeri ise sağ olarak yakalandı. Valilik, teröristlerin sansasyonel eylemler gerçekleştirmek için PKK'nın dağ kadrosundan geldiğini açıkladı. Hakkâri Çukurca'daki operasyonda ise 4 terörist öldürüldü. Öldürülen 3 terörist aynı bölgede 31 Ekim'de 2 uzman çavuşu şehit etmişti.
POLİSE BOMBALI SALDIRI
Diğer taraftan İzmir'de silahlı ve bombalı saldırı için keşif yaptıkları belirlenen MLKP üyesi 2 kadın terörist, gözaltına alındı. Şemdinli'de ise minibüste yakalanan biri Suriye uyruklu 2 terörist, tutuklandı. Öte yandan AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı önünde polis noktasına PKK'lı teröristlerce el yapımı patlaycı (EYP) ile düzenlenen saldırıda maddi hasar meydana geldi.
Son dakika haberi: Bombalı eylem için gelen kadın teröristler yakalandı

Silahlı ve bombalı saldırı için keşif yaptıkları belirlenen MLKP üyesi 2 kadın terörist, gözaltına alındı. Terör örgütü üyelerinden Seda B'nin, Suriye'deki terör örgütü PKK/PYD kamplarında bombalı ve silahlı eylem için eğitim aldığı, kısa süre önce Türkiye'ye geldiği belirlendi.
İzmir'de silahlı ve bombalı saldırı hazırlığında oldukları tespit edilen terör örgütü MLKP üyesi 2 kadın terörist yakalandı.
Alınan bilgiye göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü MKLP'nin silahlı kanadı FESK üyesi bir kadının silahlı ve bombalı saldırı amacıyla İzmir'e geldiğini tespit etmeleri üzerine çalışma başlattı.
Ekiplerin titiz çalışması sonrası terör örgütü MLKP üyesi Seda B. ile kentte irtibat sağladığı N.M, İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alındı.

BOMBALI VE SİLAHLI SALDIRI EĞİTİMİ ALMIŞ
Seda B'nin terör örgütü PKK/PYD'nin Suriye'nin kuzeyindeki kampında bombalı ve silahlı saldırı için eğitim aldığı, kısa süre önce Türkiye'ye giriş yaptığı, N.M ile eylem için İzmir'de keşifte bulunduğu tespit edildi.
Ayrıca Seda B'nin, İzmir'de daha önce Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına çeşitli eylemlere katıldığı, Gezi kalkışmasında ise halkı isyana çağırdığı, kamu mallarına zarar vererek güvenlik güçlerine taşlı sopalı saldırıda bulunduğu gerekçesiyle hakkında açılan davada bir süre tutuklu yargılandığı, 2014'te yurt dışına kaçtığı, hakkında yakalama kararı bulunduğu belirlendi.
Seda B. ile N.M işlemleri için Terörle Mücadele Şubesine götürüldü.


YORUMLAR