ABD’yi korku sardı! Erdoğan’ın ’TL’ hamlesi Stratfor’u...

ABD'yi korku sardı! Erdoğan'ın 'TL' hamlesi Stratfor'u korkuttu

Stratfor: Erdoğan'ın çağrısı küresel sistemi değiştiriyor Erdoğan'ın 'TL' hamlesi Stratfor'u korkuttu Düşünce kuruluşu Stratfor, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış ticarette milli para kullanımına ilişkin çağrıya dikkati çekti. Stratfor, söz konusu hamlenin başka ülkelerin katılımıyla bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliğinin yaşanacağını belirtti.

09 Aralık 2016 - 19:24 - Güncelleme: 09 Aralık 2016 - 19:30

Giriş Tarihi: 09.12.2016 08:27 Son Güncelleme Tarihi: 09.12.2016 10:02

ABD'yi korku sardı! Erdoğan'ın 'TL' hamlesi Stratfor'u korkuttu

Stratfor: Erdoğanın çağrısı küresel sistemi değiştiriyor

ABD'yi, Türkiye'de yaşanan milli paraya sahip çıkma hareketinin diğer ülkeleri de etkileyerek bir domino etkisi yapacak endişesi sardı.Stratfor: Erdoğan'ın çağrısı küresel sistemi değiştiriyor,'nin yerel parayla ticaret hamlesinin başka ülkelerin de katılımıyla oluşturacağı bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliği yaşanacağını öngördüklerini söyledi.

Stratfor düşünce kuruluşu,Türkiye'nin yerel parayla ticaret hamlesinin başka ülkelerin de katılımıyla oluşturacağı bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliği yaşanacağını öngördüklerini söyledi.

ERDOĞAN BAŞLATTI

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dolar'ın yükselişine karşı milli paraya dönüştürme çağrısı üzerine sivil halkın ve birçok tüzel kuruluşun ellerindeki dolarları Türk lirasına çevirmesinin Türk lirasını destek olacağı ancak ticari anlamalarda çok büyük etkisi olmayacağını iddia eden ABD'li istihbarat örgütü Stratfor, diğer ülkelerde de aynı yaklaşımın gerçekleşmesi halinde, dünyanın yeni bir sistem değişikliğine gidebileceğini yazdı.

: Erdoğan'ın küresel sistemi değiştiriyor! Dolar hamlesi domino etkisi yaparsa...

Stratfor: Erdoğan'ın küresel sistemi değiştiriyor! Dolar hamlesi domino etkisi yaparsa...

şu,Türkiye'nin yerel parayla ticaret hamlesinin başka ülkelerin de katılımıyla oluşturacağı bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliği yaşanacağını öngördüklerini söyledi.

Amerika'yı, Türkiye'de yaşanan milli paraya sahip çıkma hareketinin diğer ülkeleri de etkileyerek bir domino etkisi meydana getirebileceği endişesi sardı.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolar'ın yükselişine karşı milli paraya dönüştürme çağrısı üzerine sivil halkın ve birçok tüzel kuruluşun ellerindeki dolarları Türk Lirasına çevirmesinin Türk Lirasını destek olacağı ancak ticari anlamalarda çok büyük etkisi olmayacağını iddia eden ABD'li istihbarat örgütü Stratfor, diğer ülkelerde de aynı yaklaşımın gerçekleşmesi halinde, dünyanın yeni bir sistem değişikliğine gidebileceğini yazdı.

BAŞKA ÜLKELER DE AYNI YOLU İZLERSE...

Sabah'ın haberine göre Türkiye'deki bu gelişmeyi diğer ülkelerin de yakından izlediği belirtilen Stratfor yazısında, doların yükselişiyle baş edebilmek için onların da aynı yolu izleyebilecekleri öne sürüldü. Erdoğan'ın öneri alanlarından bir diğeri, özellikle Türkiye'nin olası rolünü göz önünde bulundurarak, küresel ilgi çekti. 3 Aralık'ta Erdoğan, Türkiye'nin Rusya, Çin ve İran ile para birimlerinde ticaret yapması gerektiğini söyledi. Bu, Türkiye'nin ekonomisini dolara bağımlılığını bırakmak için bir girişim gibi görünüyor.

KÜRESEL RESMİ DEĞİŞTİRME RİSKİ VAR

Bu düşünce deneyi yine de: Türkiye'nin para birimi stratejisinin sadece kendi başına anlamlı bir meyve vermenin değil, aynı zamanda küresel resmi değiştirmeye yetecek sayıda başka ülkenin benimseyerek ilerlemesi riskini gösteriyor.

DOLARIN YERİNE ADAYLAR...

Dolara alternatif küresel para birimi belirsizliği yaşanırken şu an doların yerini alabilecek bir kaç aday bulunuyor. Çin'in Yuan'ı zayıflarken 2001 yılında favori olan Avro ise en zayıf adaylardan. İngiliz Pound'u ve Japon Yen'i ise güçlü adaylar. Ancak, en muhtemel çözüm, küresel döviz, dolar yerine Uluslararası Para Fonu'nun SDR (Özel Çekme Hakkı) uygulaması olabilir.

Stratfor: Erdoğan'ın çağrısı küresel sistemi değiştiriyor

,'nin yerel parayla ticaret hamlesinin başka ülkelerin de katılımıyla oluşturacağı bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliği yaşanacağını öngördüklerini söyledi.

Stratfor: Erdoğanın çağrısı küresel sistemi değiştiriyor

Amerika'yı, 'de yaşanan milli paraya sahip çıkma hareketinin diğer ülkeleri de etkileyerek bir domino etkisi meydana getirebileceği endişesi sardı.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ın yükselişine karşı milli paraya dönüştürme çağrısı üzerine sivil halkın ve birçok tüzel kuruluşun ellerindeki dolarları Türk Lirasına çevirmesinin Türk Lirasını destek olacağı ancak ticari anlamalarda çok büyük etkisi olmayacağını iddia eden ABD'li istihbarat örgütü Stratfor, diğer ülkelerde de aynı yaklaşımın gerçekleşmesi halinde, dünyanın yeni bir sistem değişikliğine gidebileceğini yazdı.

BAŞKA ÜLKELER DE AYNI YOLU İZLERSE...
Türkiye'deki bu gelişmeyi diğer ülkelerin de yakından izlediği belirtilen Stratforyazısında, Dolar'ın yükselişiyle başedebilmek için onların da aynı yolu izleyebilecekleri öne sürüldü. Erdoğan, 3 Aralık tarihinde yaptığı konuşmada, Rusya, Çin ve İran'a da ticaretlerinde kendi paralarını kullanmayı önermişti.

"HİÇBİR ÜLKE BU YARIŞA GİREMEDİ"
Diğer bazı ülkeler benzer bir konumda buluyorlar, fakat belki de hiçbiri, özel sektörü yabancı parayla aynı hizaya getiren veya zayıflatan para birimini, kendi para birimini güçlendirmek için harcamayı isteyecak kadar kutsanmış değildir.

"ERDOĞAN EKONOMİSİNİ DOLAR BAĞIMLILIĞINDAN KURTARIYOR"
Erdoğan'ın öneri alanlarından bir diğeri, özellikle Türkiye'nin olası rolünü göz önünde bulundurarak, küresel ilgi çekti. 3 Aralıkta Erdoğan, Türkiye'nin Rusya, Çin ve İran ile para birimlerinde ticaret yapması gerektiğini söyledi. Bu, Türkiye'nin ekonomisini dolara bağımlılığını bırakmak için bir girişim gibi görünüyor

KÜRESEL RESMİ DEĞİŞTİRME RİSKİ VAR
Bu düşünce deneyi yine de: Türkiye'nin para birimi stratejisinin sadece kendi başına anlamlı bir meyve vermenin değil, aynı zamanda küresel resmi değiştirmeye yetecek sayıda başka ülkenin benimseyerek ilerlemesi riskini gösteriyor.

DOLARIN YERİNE ADAYLAR...
Dolar'a alternatif küresel para birimi belirsizliği yaşanırken şu an Dolar'ın yerini alabilecek bir kaç aday bulunuyor. Çin'in Yuan'ı zayıflarken 2001 yılında favori olan Avro ise en zayıf adaylardan. İngiliz Pound'u ve Japon Yen'i ise güçlü adaylar. Ancak, en muhtemel çözüm, küresel döviz, dolar yerine Uluslararası Para Fonu'nun SDR (Özel Çekme Hakkı) uygulaması olabilir

Özel Çekme Hakları (Special Drawing Rights - SDR), Uluslararası Para fonu (IMF) tarafından 1969 yılında meydana getirilmiş uluslararası bir rezerv birimi. SDR başlangıçta 0.888671 gram saf altına eşitken yani 1 SDR = 1 ABD Doları iken, 5 yıl sonra Bretton Woods Sistemi çöküp önemli para birimleri dalgalı kur uygulamasına geçince, 1974 yılı Temmuz ayında SDR değeri "para sepeti" yöntemine göre belirlenmeye başlamıştı.

1 Ocak 1981'den itibaren SDR değerinin belirlenmesine konu oluşturan ulusal para sayısı beşe indirilerek (Amerikan Doları, Alman Markı, Fransız Frangı, Japon Yeni ve İngiliz Sterlini) dünya ticaretinde en büyük paya sahip olan ülkelerin ekonomik gücünü yansıtacak biçimde düzenlenmişti. Ancak son yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinin para birimi olarak Euro'ya geçmesi dolayısıyla Alman Markı ve Fransız Frangı yerini Euro'ya bırakmıştır. Halen SDR değerinin belirlenmesinde dört para birimi geçerli.

İstanbul Üniversitesi'nde FETÖ operasyonu

Sabah saatlerinde İstanbul merkezli 12 ilde büyük operasyon başlatıldı. 87 kişi eş zamanlı operasyonla gözaltına alındı.

İstanbul Üniversitesi'nde FETÖ operasyonu

İstanbul Üniversitesi'ne yönelik 12 ayrı ilde eş zamanlı FETÖ operasyonu düzenlendi. Aralarında siyasi bir partinin genel başkanının da bulunduğu, Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçent 87 kişi hakkında gözaltı kararı bulunuyor.
İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Üniversitesi'nde FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturma başlattı.

12 İLDE 100 ADRESE EŞ ZAMANLI OPERASYON DÜZENLENDİ

Polis, İstanbul ve 12 ayrı ilde sabahın erken saatlerinde 100 ayrı adrese 87 zanlının yakalanması için eş zamanlı operasyon düzenledi.

SİYASİ PARTİ LİDERİ VE PROFESÖRLER GÖZALTINA ALINIYOR

Operasyonda, FETÖ üyesi kişiler tarafından kurulduğu ileri sürülen siyasi bir partinin genel başkanı, İstanbul Üniversitesi'nde görevli Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçentlerin gözaltına alınacağı öğrenildi.

İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ’nde yapılanmasına yönelik soruşturma başlattı. Aralarında siyasi bir partinin genel başkanının da bulunduğu, Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçent 87 kişi hakkında gözaltı kararı bulunuyor.

'ne yönelik 12 ayrı ilde eş zamanlı operasyonu düzenlendi. Aralarında siyasi bir partinin genel başkanının da bulunduğu, Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçent 87 kişi hakkında gözaltı kararı bulunuyor.

İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Üniversitesi'nde FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturma başlattı.

12 İLDE 100 ADRESE EŞ ZAMANLI OPERASYON DÜZENLENDİ

Polis, İstanbul ve 12 ayrı ilde sabahın erken saatlerinde 100 ayrı adrese 87 zanlının yakalanması için eş zamanlı operasyon düzenledi.

SİYASİ PARTİ LİDERİ VE PROFESÖRLER GÖZALTINA ALINIYOR

Operasyonda, FETÖ üyesi kişiler tarafından kurulduğu ileri sürülen siyasi bir partinin genel başkanı, İstanbul Üniversitesi'nde görevli Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçentlerin gözaltına alınacağı öğrenildi.

’de şimdi de ‘’ paniği

Kandil’de şimdi de ‘Göktürk’ paniği

’in “” paniği telsize takıldı: İnsansız kanatlar (İHA) hepinizi kuş gibi avladı. Şimdi bir de o fırlatılan (Göktürk-1) çıktı. Hepimizi zor günler bekliyor

'in, Türkiye'deki 'nın sözde 5 saha sorumlusuyla yaptığı telsiz konuşmasında panik ve korku içinde olduğu ortaya çıktı. Deşifre olan nda teröristlerin, "İnsansız kanatlar hepinizi kuş gibi avlıyor. 10 yılda vermediğimiz zayiatı son 1 yılda verdik. Şimdi bir de o fırlatılan (-1) çıktı" dediği öğrenildi. Kandil'in Türkiye sınırları içinde bulunan ve sözde Botan (Siirt, Şırnak ve Mardin), Dersim (Tunceli, Sivas, Erzincan ve Karadeniz Bölgesi), Orta Saha (, Bingöl, Erzurum, Muş ve Elazığ, Bitlis), Zagros (Ağrı, Van ve Hakkâri) ve Akdeniz (Hatay-Osmaniye-Adıyaman- Kahramanmaraş) olarak adlandırdığı grup sorumlularıyla yaptığı konuşma deşifre oldu. Kandil'in '' telsiz koduyla çağrı yaparak yapılan o konuşma:
Roj: (Kandil) sırayla Munzur- Toros -Zagros-Garzan-Zinar-Cudi- Zaza ve Serhat kodlarına çağrı yapıyor. Bu kodları kullanan teröristler sırayla: Bu yoldayım (Kanaldayım) diyerek cevap veriyor
Roj: Başkanlık, Zagros- Botan-Zagros Dersim ve Cudi sahalarında verilen kayıpların neredeyse tamamı kanatsız araçlara ( İHA'lar ve Bayraktar), hevallerin (Arkadaşların) sorumluluğunun bilinçsiz ve plansız şekilde hareketlerinden dolayı kendilerini deşifre etme hatalarından olduğunu belirlemiştir. Son 1 yılda kaybettiğimiz heval sayısı bu sahalarda son 10 yılda kaybettiklerimizden daha fazla sayıda olduğunu gösteriyor.
Roj: Başkanlık özellikle bu konuda adeta bir kuş gibi avlanan hevallerin kaybından sorumlu olanlar, sizlerin cezalandıracağını bildirir. Düşman bu kanatsızlara şimdi bir de uzaya fırlattığını eklemiştir. Hepimizi çok daha zor günlerin beklediğinin farkında mısınız. Kış uykusuna erken mi yattınız?

5 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda; saldırı hazırlığında oldukları tespit edilen bölücü PKK üyesi 5 terörist ölü ele geçirildi. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde ise ihbar üzerine Nusaybin karayolu Galericiler Sitesi yakınlarında operasyon düzenleyen polis, bomba yüklü bir otomobil ele geçirdi. İpek Yolu'na 200 metre mesafede bulunan otomobil, kontrollü olarak patlatıldı.

'KÖYLÜLERE GÜVENMEYİN'
Mardin'de güvenlik güçlerinin vatandaş desteğiyle yürüttüğü operasyonlarla ağır darbe alan PKK'lı teröristlerin, "Köylülere güvenmeyin" uyarısı telsiz konuşmalarında yer aldı. Mardin'de bir yılda öldürülen terörist sayısı 600'ü aştı.

'li vekilden küstah tehdit

CHP'li vekilden küstah tehdit

'li vekil Özgür Özel, hükümete küstah tehdit. Özel hükümetin 330'u bulması halinde bugüne kadar hiç yapılmayan bir seçimi yapacaklarını söyleyerek skandal bir açıklamaya imza attı.

Grup Başkanvekili Özgür Özel, ile 'nin üzerinde uzlaştığı yeni anayasa taslağıyla ilgili, "330'un çıkmamasını sağlayacağız" dedi.

CHP 330'U NASIL ENGELLEYECEK?

AK Parti ve MHP'nin toplam sandalye sayısı 357. MHP'nin birkaç fire vermesi ihtimali de göz önünde tutulursa her halükarda 330 aşılmış oluyor. Buna rağmen CHP'li Özel'in "330'un çıkmamasını sağlayacağız" şeklinde bir ifade kullanması ve devamında "Eğer çıkarsa hepimiz birlikte bu ülkenin şimdiye kadar hiç yapmadığı bir seçimi, bir varlık yokluk mücadelesini gerçekleştireceğiz" demesi tuhaf karşılandı.

CHP olarak başkanlık sisteminin parlamentodan geçeceğine inanmadıklarını belirten Özel, şunları kaydetti:

"330 BULUNURSA, ŞİMDİYE KADAR HİÇ YAPILMAYAN BİR SEÇİMİ YAPACAĞIZ"

"Biz bu sürecin sonunda CHP olarak parlamentodan başkanlık sisteminin geçeceğine inanmıyoruz. Bugünlerde aralarında sorun var. Belki kriz çıkar ve hiç getiremezler. Getirirlerse ve gizli oylama olursa MHP milletvekillerinin önemli bir kısmının ve bazı AK Parti milletvekillerinin dahi oy vermeyeceğini biliyoruz. O oylamada 330'un çıkmamasını sağlayacağız. Eğer çıkarsa hepimiz birlikte bu ülkenin şimdiye kadar hiç yapmadığı bir seçimi, bir varlık yokluk mücadelesini gerçekleştireceğiz."

A Takımı listesindeki 59 isimden 29’u yakalandı

A Takımı listesindeki 59 isimden 29’u yakalandı

FETÖ/PDY'nin Türkiye, bölge, il ve kurumlardan sorumlu imamlarının da aralarında bulunduğu "A Takımı"na yönelik 59 kişiye operasyon düzenlendi. İstanbul merkezli olmak üzere 16 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda şüphelilerden 29'u yakalandı. Örgütün emniyetten sorumlu imamı "Kozanlı Ömer" lakaplı firari Osman Hilmi Özdil ise hakkında yakalama kararı çıkarılanlar arasında. Özdil hakkında Ankara'daki çatı davasında da yakalama kararı bulunuyor.

24 KOMİSER, '33 ABİ -İMAM'
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca terör örgütü FETÖ'ye yönelik olarak sürdürülen soruşturmalar kapsamında örgütün 59 üst düzey yöneticisinin yakalanması için dün 66 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Şüphelilerden 24'ünün komiser, 2'sinin polis memuru, 33'ünün de örgütte "abi" ve "imam" seviyesinde olduğu belirtildi. Şüpheliler arasında örgütün "Marmara Bölge imamı" ve emniyet imamı oldukları iddia edilen kişiler de var. Operasyonlarda şüphelilerden 29'u yakalandı. Operasyonlar kapsamında farklı illerde gözaltına alınan şüpheliler, İstanbul Emniyeti'ne getirildi. Firari şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Özdil hakkında Ankara'daki çatı davasında da yakalama kararı bulunuyor. Şüpheliler listesindeki 9 kişi, üst düzey imam, diğerleri ise meslek imamları. Gözaltı listesinde bulunan FETÖ üyeleri, doktor, öğretmen, subay, mühendis, muhasebeci, esnaf, araştırma görevlisi ve emniyet personeli gibi değişik meslek gruplarında çalışıyor. Öte yandan Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda dün üçüncü dalga FETÖ/PDY operasyonu yapıldı. Haklarında gözaltı kararı çıkartılan katip ve özel kalem 12 şüpheliden 11'i gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde ve adliyedeki odalarında arama yapıldı. Şüphelilerin cep telefonları ile bilgisayarlarına incelenmek üzere el kondu. Daha önceki iki dalgada 105 kişi yakalanmıştı.

FETÖ'NÜN YURT YÖNETİCİSİ VE ŞİRKETLERİNE BASKIN: 60 GÖZALTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) öğrenci yurtlarına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü ekipleri, 18 ilde eş zamanlı operasyon başlattı. FETÖ ile bağlantısı bulunan, Kanun Hükmünde Kararnamede FETÖ/PDY aidiyeti, iltisakı ve irtibatı belirlenerek kapatılan 29 öğrenci yurdunun yöneticileri, çalışanları ve bu yurtların bağlı bulunduğu şirketlerin ortakları ve kurucu temsilcilerine yönelik operasyon başlatıldı.

ADRESLERİNİ SAKLIYORLAR
Operasyonda, hakkında yakalama kararı bulunan 45'i kadın 136 şüpheliden 60'ı gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin adreslerinde arama yapıldı. Bir çok örgüt mensubunun kendini gizlemek için evini taşıdığı ve ikametini yeni adreslerine almadığı saptandı. Şüphelilerden birinin ABD'de bulunduğu tespit edildi. Şüphelilerden, birçoğunun telefonunda FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock yüklü olduğu belirlendi. Hakkında gözaltı kararı verilen kişilerin, 30'unun şirket yöneticisi, 28'inin kurum temsilcisi ve 56'sının müdür pozisyonunda bulunduğu belirtildi. Şirket yöneticisi ve kurum temsilcilerinin genelinin esnaf olduğu ve örgütün mütevelli heyetinde yer aldıkları tespit edildi. Müdür pozisyonundaki örgüt mensuplarının ise üniversiteyi bitirip örgüte kendini adamış kişiler olduğu ortaya çıktı. Polisin operasyon düzenlediği şirketler arasında FETÖ ile bağlantılı olan Başkent Eğitim Yayın ve Ticaret AŞ, Başak Grup Eğitim Ltd. Şti, Eksen AŞ. ve Sena Ltd. Şti bulunuyor. Operasyon düzenlenen FETÖ yurtları arasında İffet Yükseköğretim Kız Öğrenci Yurdu, İhtiyat Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu, Recep Şurgun Kız Öğrenci Yurdu, Ülkü Ulusoy Kız Öğrenci Yurdu ve Temkin Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu yer alıyor.

FETÖ'nün itirafçıları kurtarma çabası

İtirafçısı hakim, tutuklu hâkim ve savcıların ‘abla’lar tarafından ziyaret edildiğini, maddi destek sağlama sözü verildiğini söyledi.

FETÖ'nün itirafçıları kurtarma çabası

Habertürk'ün haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ’cü savcı ve hâkimlere yönelik soruşturmasında bir hâkim itirafçı oldu ve önemli açıklamalarda bulundu.

Hâkim tanık ‘Sinop’un ifadesinde öne çıkan başlıklar şöyle:

FETÖ İLE İRTİBAT: Ben adli yargıda hâkim olarak görev yapmaktayım. Yargı yapılanması hücreler şeklinde 3-4 kişiden oluşan ve unvanlı görev yapanların ayrı toplandığı, grupların birbirleri ile temas kurmadıkları ve son 4, 5 yıl içinde gruplara meslek mensubu olmayan sivil abilerin dahil olduğu, yukarıya doğru hiyerarşik olarak devam eden, üzüm salkımı yahut piramit şeklinde ifade edebileceğim bir teşkilatlanmadır. Bu piramidin içerisinde bal peteği şeklinde hücreleri düşünebiliriz.

FETÖ’nün itirafı önleme planı deşifre oldu.

FETÖ’nün itirafı önleme planı deşifre oldu

Başkent’te FETÖ’nün yargı ayağına ilişkin soruşturmada gizli tanık olan hâkim, örgütteki itirafların engellenmesi için tutuklu hâkim ve savcıların ‘abla’lar tarafından ziyaret edildiğini, maddi destek sağlama sözü verildiğini söyledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'cü savcı ve hâkimlere yönelik soruşturmasında bir hâkim itirafçı oldu ve önemli açıklamalarda bulundu. Hâkim tanık 'Sinop'un ifadesinde öne çıkan başlıklar şöyle:

FETÖ İLE İRTİBAT:

Ben adli yargıda hâkim olarak görev yapmaktayım. Yargı yapılanması hücreler şeklinde 3-4 kişiden oluşan ve unvanlı görev yapanların ayrı toplandığı, grupların birbirleri ile temas kurmadıkları ve son 4, 5 yıl içinde gruplara meslek mensubu olmayan sivil abilerin dahil olduğu, yukarıya doğru hiyerarşik olarak devam eden, üzüm salkımı yahut piramit şeklinde ifade edebileceğim bir teşkilatlanmadır. Bu piramidin içerisinde bal peteği şeklinde hücreleri düşünebiliriz.

HAS ELEMANLAR:

Örgütün insanları 1 ile 5 arasında bir sınıflandırmaya tabi tuttuğunu duymuştum. 1 örgüte yakın olmayan, başkaca menfi ya da müspet görüş ifade edilemeyecek kişileri, 2 örgüte yakın olmamakla birlikte sağ görüşten olanları, 3 ülkücü veya AK Partili olarak değerlendirilecek kişileri, 4 başka dini gruplara dahil olup örgüte sempati duyanları, 5 has elemanlar yani örgüt toplantılarına katılan, evlerinde dershanelerinde yetişmiş sağlam mensupları ifade eder. Ayrıca 7 olarak sınıflandırılan insanlar ise örgüte düşman olan ve zarar verebilecek kişileri anlatmaktadır.

FETÖ’NÜN İTİRAFI ÖNLEME PLANI DEŞİFRE OLDU

İMAMLARI TEŞHİS ETTİ:

(Tanık Sinop'a örgütün sivil yapılanmasında yer alan şahısların fotoğrafları gösterildi) Fotoğraflarda İ.T. ismi yazılı olan kişi, benim Erdal kod adıyla bildiğim ve unvanlı hâkim-savcıların sohbet toplantılarına gelen, belirli bir bölgeden sorumlu abidir. Yine fotoğraflardaki İ.Ö. isimli kişi de bildiğim sivil abilerdendir. 2011 yılından sonra yapılan hâkim-savcı sınavlarında ve özellikle avukatlıktan mesleğe geçiş sınavı dönemlerinde örgüt üyelerinin Ankara'da belli yerlerdeki villalarda toplandığını, 15 gün dışarıya çıkmaları yasaklanarak 3-5 kişilik gruplar halinde sınav soru ve cevapları verilerek sınava hazırlandıklarını söylemişlerdi. Soru ve cevapların o evde verildiğini, soru ve cevaplar ezberlenirken tamamının doğru yapılmamasının belirtildiğini anlatıyorlardı.

ABLALAR DEVREDE:

Benim soruşturmaların geldiği bu aşamada medyadan takip ettiğime göre örgüt mensubu hâkim-savcılardan bir hayli itirafçı çıkmaktadır. Örgüt bu durumu önlemek için şu an alanda aktif bir şekilde ablaları kullanmakta. Tutuklu hâkim ve savcı eşleriyle görüşen bu ablalar vasıtasıyla itirafta bulunulmaması halinde her türlü maddi desteğin sağlanacağı belirtilmektedir. Bu konuda benim ismen bildiğim ve bu şekilde hâkim-savcıların ailelerini dolaşan Ü.S.'nin halen Yargıtay bünyesinde görev yaptığını biliyorum. Bu şekilde ablaların örgütün direncini bir arada tutmak maksadıyla hareket ettiğini düşünüyorum. Diğer tüm meslek gruplarında da aynı durum söz konusu. Birkaç ay içinde cezaevinden çıkacaklarını da ailelerine söyleyerek, ümitlerini diri tutmaya çalışmaktadırlar.

Son dakika haberi: 8 şiddetinde deprem oldu

Son dakika haberi: 8 şiddetinde deprem oldu

Son dakikada gelen bilgiler doğrultusunda Solomon Adalarında meydana gelen 8 şiddetindeki deprem sonrası Tsunami uyarısı yapıldığı öğrenildi.

Pasifik Okyanusu'nun takımadaları ülkelerinden Solomon Adaları 8 şiddetinde depremle sarsıldı. Artçı depremlerin de hissedildiği bölgede Tsunami uyarısı yapıldı. Tsunami dalgalarının 3 saat içinde kıyıya ulaşması bekleniyor.

'li vekilden küstah tehdit

CHP'li vekilden küstah tehdit

NATO’daki her iki Türk subaydan biri FETÖ’cü

NATO’daki her iki Türk subaydan biri FETÖ’cü

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalarda NATO karargâhlarının FETÖ yuvası haline geldiği ortaya çıktı. Örgütle bağı olduğu ortaya çıkan NATO’da görevli 237 Türk subayından 200’ü kayıplara karıştı

15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün çeşitli ülkelerde faaliyet yürüten NATO karargâhlarında da örgütlendiği ortaya çıktı. NATO bünyesinde görev yapan 462 subaydan aralarında generallerin de bulunduğu 237 kişi hakkında FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle soruşturma yürütüldü. FETÖ'cü 'askerlerin' ağırlıkta bulunduğu ülkelerin başında ise ABD, Almanya, Belçika ve Yunanistan'ın geldiği belirlendi. Şüphelilerden 200'ünün firari olduğu, 17'sinin ByLock kullandığı, 58'inin eşinin ise KPSS şüphelisi olduğu tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Necip Cem İşçimen koordinesinde Savcı Mustafa Gökçe'nin NATO subaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturmada çok çarpıcı ayrıntılara ulaşıldı. Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından NATO karargahlarında sürekli ve geçici olarak görev yapan FETÖ şüphelisi subayların görevlerine son verilerek, "Türkiye'ye dönün emri" verildi. Birçok ülkede faaliyet gösteren NATO karargahlarında bulunan 462 subaydan, 237'si hakkında FETÖ ile iltisaklı oldukları gerekçesiyle adli ve idari işlem başlatıldı.
18'İ TUTUKLANDI
Bu kapsamda ilk dalgada, 189 NATO subayı hakkında gözaltı kararı verilerek, bunlardan 18'i tutuklandı. Savcılık ikinci dalga kapsamında dün de Hollanda, İtalya, Belçika'nın da aralarında bulunduğu ülkelerde görevli 38 kişi için düğmeye bastı. Yurt içinde de Ankara, İstanbul, İzmir, Adana'nın aralarında bulunduğu 18 ildeki adreslerde de gözaltı, arama ve el koyma işlemi yürütüldü. Şüphelilerden 1'i gözaltına alınırken, 37'sinin ise kayıp olduğu ve aranmalarının devam ettiği bildirildi. FETÖ ile bağlantısı tespit edilip soruşturma açılan 237 şüpheliden, 200'ünün Türkiye'nin emrine uymayarak dönüş yapmadığına dikkat çekildi. Şüphelilerin büyük bir kısmının sağlık raporu alırken bazılarının da görevli bulundukları ülkelerden iltica talebinde bulundukları belirlendi.
BANK ASYA'DA HESAPLARI VAR
Soruşturma dosyasında yer alan 237 şüpheliden 17'sinin örgütün kripto haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespit edildi. Bu şüphelilerin özellikle programın aktif kullanıcıları oldukları yani "kırmızı kategoride" yer aldıkları vurgulandı. Şüphelilerden 58'inin eşinin 2010 KPSS soruşturmasında 'şüpheli' olmaları dikkat çekti. Ankara Başsavcılığı'nın 15 Temmuz öncesi Genelkurmay'a gönderdiği 400 kişilik KPSS şüphelisi asker eşinin içinde bu 58 kişinin de olduğu öğrenildi. Bank Asya'da hesapları da tespit edilen subaylardan bir kısmının da yine örgütün 'mahrem hizmetler' sınıfında yer aldığı kaydedildi.
İŞTE NATO'DAKİ FETÖ'CÜ SUBAYLAR VE GÖREV YERLERİ
BELÇİKA: 140 NATO subayından 78'i hakkında işlem yapıldı.
ALMANYA: 77 NATO subayından 32'si hakkında işlem yapıldı.
ABD: 39 NATO subayından 26'sı hakkında işlem yapıldı.
İTALYA: 62 NATO subayından 25'i hakkında işlem yapıldı.
HOLLANDA: 32 NATO subayından 17'si hakkında işlem yapıldı.
İSPANYA: 16 NATO subayından 8'i hakkında işlem yapıldı. Diğer NATO Karargahlarında da 51 FETÖ'cü subay hakkında işlem yapıldı.
462 NATO'DAKİ TÜRK SUBAY SAYISI
237 FETÖ'CÜ SUBAY
17 BYLOCK KULANICISI
58 SUBAYIN EŞİ KPSS ŞÜPHELİSİ

NATOlojik vaka

lojik vaka

FETÖ, 15 Temmuz'da Türkiye'ye cehennemi yaşatmayı denedi. Başarısız olunca örgüte üye askerler tutuklandı, ’da görevli olanlar ise görevden alınınca kaçtı. NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı ise bu duruma isyan etti: O askerler lazımdı. Şimdi zayıf düştük

NATOlojik vaka

FETÖ devletin kılcal damarlarına girdi. Yıllardır gizleyerek yetiştirdikleri elemanlarını hem TSK hem diğer kurumlar içine yerleştirdi. 17 Aralık'ta deşifre olunca örgüt panikledi. FETÖ'cülerin görevden alınmaları TSK'ya kadar ulaşınca, 15 Temmuz'da kendi vatandaşlarına kurşun sıkıp, bomba attı. Tamamen deşifre olan örgüte mensup herkes görevlerinden alındı, birçoğu tutuklandı. Bunların arasında NATO'da görev yapan FETÖ'cü askerler de vardı. Bu askerlerin TSK ile ilişkisi kesildi ancak bu isimlere sahip çıktı. FETÖ üyesi askerler de Türkiye'ye dönmeyerek firari oldu. NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı ABD'li Curtis Scaparrotti ise Türkiye'nin darbeci askerleri atmasına isyan etti.

HİÇBİRİ DARBECİ DEĞİLMİŞ
Scaparrotti, Brüksel'de yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden bu yana NATO bünyesinde görev yapan TSK'ya mensup yaklaşık 150 üst düzey askeri personelin tutuklandığını, geri çağrıldığını ya da emekliye sevk edildiğini söyledi. Scaparrotti, "Bu subaylar, NATO'ya önemli hizmetler verdi. Şu anda ekibimde yetenek, uzmanlık ve üretilen iş anlamında bir zayıflama görüyorum. NATO olarak zayıfladık" dedi. ABD'li orgeneral, NATO'daki görevlerinden uzaklaştırılan Türk subayların darbe planlamasında yer aldıklarını düşünmediğini belirtti. ABD'li komutan bu konuyla ilgili kaygıların Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a da aktarıldığını söyledi. Scaparrotti ayrıca NATO'da görevli askeri personelin ve ailelerinin Türkiye'ye döndükten sonra kötü muameleye maruz kalmamaları için güvence istediğini belirtti. Böylelikle 15 Temmuz'un aslında bir FETÖ-NATO darbesi olduğu iddiası bir kez daha güçlendi.

BELÇİKA EN BAŞTA
FETÖ'cü subayların yoğunlaştığı ülkeler şöyle:
BELÇİKA: 140 NATO subayından 78'i hakkında işlem yapıldı. (29'u NATO Karargahı/Brüksel)
ALMANYA: 77 NATO subayından 32'si hakkında işlem yapıldı.
ABD: 39 NATO subayından 26'sı hakkında işlem yapıldı.
İTALYA: 62 NATO subayından 25'i hakkında işlem yapıldı.
HOLLANDA: 32 NATO subayından 17'si hakkında işlem yapıldı.
İSPANYA: 16 NATO subayından 8'i hakkında işlem yapıldı.

Son dakika: 'ya misliyle verildi

Son dakika: Almanya'ya misliyle karşılık verildi

TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın 'da havalimanında alıkonmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'misliyle vereceğiz' açıklamasıyla birlikte Atatürk Havalimanı'nda Alman diplomatlara yönelik uygulama başladı.

Meclis Başkenvekili Ayşenur Bahçekapılı'yı görülmemiş biçimde mültecilerin olduğu bir bölümde saatlerce bekleten 'nın saygısızlığına Cumhurbaşkanı Erdoğan dün açıkça 'Aynıyla ve misliyle mukabele edeceğiz' ifadeleriyle karşı çıkmıştı. Uygulama anında hayata geçirildi. İşte ilk ...

DÖRT ALMAN DİPLOMAT HAVAALANINDA BEKLETİLDİ, UÇAKLARINI KAÇIRDILAR

Uygulamanın başladığı dün akşamdan dört Alman diplomatın uçağı kaçırdığı öğrenildi. TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın Almanya'da havalimanında alıkonulmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu uygulamaya karşılık misliyle karşılık verileceğini açıklamıştı. Dün akşam itibariyle başlayan uygulamayla birlikte Türkiye'ye gelen veya Türkiye'den çıkmak isteyen Alman diplomatlar bir süre bekletiliyor. Pasaport kontrol noktasına gelen diplomatlar, geniş bir inceleme ve araştırma yapılmak için yaklaşık iki saat bekletildikten sonra geçiriliyor. Bu uygulama sırasında şu ana kadar dört diplomatik pasaportu taşıyan Alman diplomatın uçağını kaçırdığı öğrenildi.

4 Alman diplomat yapılan uygulama sonrası uçağı kaçırdı

Atatürk Havalimanı'nda inceleme için bekletilen dört Alman diplomatın uçağı kaçırdığı öğrenildi.

4 Alman diplomat yapılan uygulama sonrası uçağı kaçırdı

TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı Almanya'da havalimanında alıkonulmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, bu uygulamaya misliyle karşılık verilebileceğini açıklamıştı.

Dün akşam itibariyle başlayan uygulamayla birlikte Türkiye'ye gelen veya Türkiye'den çıkmak isteyen Alman diplomatlar bir süre bekletiliyor.

4 ALMAN DİPLOMAT UÇAĞINI KAÇIRDI

Pasaport kontrol noktasına gelen diplomatlar, geniş bir inceleme ve araştırma yapılmak için yaklaşık iki saat bekletildikten sonra geçiriliyor. Bu uygulama sırasında şu ana kadar dört diplomatik pasaportu taşıyan Alman diplomatın uçağını kaçırdığı öğrenildi.

ERDOĞAN: ŞİMDİ BUNLARA AYNISINI YAPMAK GEREKMEZ Mİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaşanan olaya sert tepki göstermiş, "Teröristi alıyorsun ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısını ve heyetini orada kapıda saatlerce bekletiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan oluyor diktatör. Sen benim Meclis Başkan Yardımcıma, bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin vesairen bunu yaparsa, benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bir defa, bütün oradaki personelin kimse, neyse bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder, etmek durumundadır. 50 dereden 50 türlü su getirirler bilirim. İşte teröristler cirit atıyor, hepsi orada. Avrupa ülkelerinde dolaşıyorlar. İsimlerini gönderiyoruz vesaire, yok, halen dolaşıyorlar orada. Hani bu terör örgütüydü? Bu terör örgütünün mensuplarını niye ülkenizde dolaştırıyorsunuz, bunlara buralarda niye bu kadar para toplatıyorsunuz?" demişti.

Son dakika: i açıkladı

Son dakika: Başbakan Binali Yıldırım ekonomik tedbirleri açıkladı

, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda alınan kararları paylaştı. Başbakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var, nakit sıkıntısı var. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmelerini sağlamak hatta istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek suretiyle, Kredi Garanti Fonu'nun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz." dedi. İşte milyonların beklediği ...

Başbakan Binali Yıldırım EKK kararlarını açıkladı

Başbakan Yıldırım, EKK'da alınan kararları Ankara'da açıkladı. İşte ekonomik dalgalanmaya karşı alınan tedbirler.

Başbakan Binali Yıldırım EKK kararlarını açıkladı

Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları:

Bütün sektörlere nakit sıkışıklığını giderecek ve işlerini düzene sokacak yeni bir kaynak oluşturuyoruz.

Başbakan Binali Yıldırım EKK kararlarını açıkladı

250 MİLYAR LİRALIK KREDİ HACMİ

Sıkıntı çeken firmaların hacminin 40 milyar lira olduğu düşünülürse, 250 milyar liralık yeni bir kredi hacmi getirmiş oluyoruz. Bu krediden ağırlıklı olarak KOBİ'ler yararlanacak ayrıca ticaretle, ihracatla uğraşanlar da faydalanacak.

İhracatta teminat yüzde 100, KOBİ'lerde yüzde 90 olarak uygulanacak. Demekki KOBİ'ler istihdamımızın önemli bir bölümünü oluşturan, firma sayısı olarak yüzde 98'ini oluşturan, ihracatımızın da yüzde 60'tan fazlasını oluşturan KOBİ'lere ilave bir düzeltme yapmış oluyoruz.

Bütçe açığını artıracak, yeni borçlanma gerektirecek bir düşünce yok, bunun bilinmesinde fayda var. Bu sadece 2017 bütçesinden ve gelirlerden gelen paralarla karşılanacak. Bütçe kalemleri arasında bazı kaydırmalar yapmak suretiyle bunu gerçekleştirmiş olacağız. Birinci tedbir budur.

Başbakan Yıldırım: KOBİ'lere 250 Milyar kredi verilecek VİDEO

KURUMLAR VERGİSİNDE KATKI ORANI YÜZDE 15 ARTIYOR

İkinci konu da, 2017'de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek, artmasını sağlamak amacıyla imalat sanayiindeki projelere artı destek vermek. Yani yatırımın teşvik edilmesinde, ciddi bir seferberlik başlatıyoruz. Yatırıma katkı oranını mevcutun üzerinde yüzde 15 daha artırıyoruz. Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız.

İNŞAATTA KDV İADESİ VERİLECEK

Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi verilecek.

SSK PRİMLERİ YIL SONUNA ERTELENDİ

İstihdamı korumak ve artırmak, özel sektör teşviklerinden, asgari ücret desteğinden yararlananlar 2017 ocak, şubat ve marttaki SSK primlerini ödeyecek olanlar, senenin son üç ayında ekim, kasım ve aralıkta ödeyecekler. İlaye yük gelmeden, faiz gelmeden ödeyecekler.

500 BİN KİŞİ İŞKUR PROGRAMLARINDAN YARARLANACAK

İşsizlikte hafif bir kıpırdama var. Bunu dikkate alarak önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmaya yönelik özel sektör firmalarımızın da maliyetlerini düşürmeye yönelik bir tedbirimiz var. İşbaşı eğitim programı, mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitim programlarını daha da güçlendiriyoruz. Bu bağlamda, mesleki eğitim, girişimcilik eğitimi olmak üzere özel sektörde 500 bin vatandaşımızı İŞKUR'un programlarından yararlandıracağız. İlave olarak 100 bin kişide de, toplum yararına çalışma programına devam edeceğiz.

BDDK bankacılık sektörünün reel sektöre kredilerinin yeniden yapılandırılması için yetki ve imkan veren karşılıklıklar veren kararnamesini yayınladı.

EXİMBANK'IN SERMAYESİ ARTIRILACAK

Eximbank'ın sermayesini artırıyoruz. 3,7 milyar liralık sermayesi var, ihtiyaç ne kadarsa o kadar artırılacak. Bu da ihracat yapan firmalara desteği daha fazla artırmış olacak. Eximbank tarafından kullandırılan kredilerde, risk ağırlığını sıfırlamaya yönelik miktarı artırmış olacağız. Amaç ihracatımızı çeşitlendirmek, katma değeri artırmak ve ihracatın miktarını artırmak.

KOBİ'LEREİLK 12 AY İÇİN 3 YIL VADELİ 50 BİN LİRA KREDİ, FAİZİ BİZ ÖDEYECEĞİZ

Bilim Sanayi Bakanlığımızın KOBİ'lere yönelik bir desteği var. Bu destek çerçevesinde mevcut bilançolarını esas alarak işletmelere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 3 yıl vadeli 50 bin lira kredi sağlanacak.

Reel sektörü desteklemek için aldığımız bu tedbirlerin tamamı için, bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız. Yani mali disiplin var olmaya devam edecek. Har vurup harman savurmayacağız. Herhangi bir olumsuzluğa sebep olacak uygulamaya gidilmeyecek. Hesap kitap yapıldı, ayrıntılar çalışıldı, neyin nerden yapılacağını biliyoruz, milletimiz rahat etsin, işadamlarımız da bu konuda emin olabilirler, rahat olabilirler, bunların sadece tedbirlerini almakla da kalmıyoruz, nasıl uygulandığını da birebir takip edeceğiz ve bürokratik engelleri de siyasi irade olarak kaldıracağız.

Yıl boyunca hangi yapısal reformları yapacağız, hangi alanda nasıl çalışmalar yapacağız hepsinin listesini bir bir yaptık, bunları vatandaşlarımızla da paylaşacağız.

Çalışma hayatına yönelik bir reform yapacaksak bütün taraflarla konuşacağız, vatandaşın da beklentilerini dikkate alarak yapacağız.

, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda alınan i, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında anlattı. Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var, nakit sıkıntısı var. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmelerini sağlamak hatta istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek suretiyle, Kredi Garanti Fonu'nun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturuyoruz." dedi. Yıldırım, yatırımın teşvik edilmesi için ciddi bir seferberlik başlatıldığının altını çizerek şunları kaydetti: 2017'de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek, artmasını sağlamak amacıyla imalat sanayine, yatırım teşvik kapsamındaki projelere artı destek vermek için, yatırımın teşvik edilmesinde ciddi bir seferberlik başlatıyoruz. 2017'de yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını mevcudun üzerine yüzde 15 daha artırıyoruz. Kurumlar vergisi indirimini de tam olarak uygulayacağız.

İşte alınan ekonomik tedbirler...

İŞ DÜNYASINA KREDİ MÜJDESİ

* 250 milyarlık kredi hacmi oluşturuldu. Piyasaların nakit sıkıntısını rahatlatmak ve işlerin genişlemesini sağlamak için kredi garanti fonunun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturuyoruz. Piyasada KOBİ'ler, ihracat yapanlara nakit sıkışıklığını giderecek, işleri düzene sokacak yeni bir kaynak oluşturulacak. KOBİ'lerde yüzde 90, ticari kredilerde yüzde 85 uygulanacak. 250 milyar nasıl verilecek? Kaynak nedir? Bu soru akla gelebilir. Bütçe açığını artıracak yeni borçlanma gerektirecek bir durum yok. Bu sadece 2017 bütçesinden gelen paralarla karşılanacak. Bütçe kalemleri arasında bazı kaydırmalar yapmak suretiyle gerçekleştirmiş olacağız. Bu tedbir iş dünyamıza, ihracatçımıza, üretimcimize bütün iş dünyamıza çok ciddi bir rahatlık getirecek hayırlı olsun.

* İkinci konuda 2017'de özel sektör yatırımlarını teşvik etmek, artırmak amacıyla imalat sanayine yatırım teşvik projelerine artı destek vermek. Yatırımın teşvik edilmesinde ciddi bir seferberlik başlatıyoruz.

* Kurumlar Vergisi indirimi tam olarak uygulanacak. Teşvikin tamamını diğer kazançlara uygulama imkanı gelecek. İlave imkan olarak geliyor. 2017'yi konuşuyoruz. 2018 gelince o zaman ona da bakarız. Tabi KDV iadelerindede gecikme şikayetleri var, hızlandırmamız lazım. Bu da vatandaş adına bizim talebimiz.

İş dünyasına kredi müjdesi

PRİM ÖDEMELERİ FAİZSİZ 9 AY ERTELENECEK

* İstihdamı korumak artı artırmak içinde biz bazı tedbirler alıyoruz. Bu tedbirler özel sektör işverenlerinden asgari ücret desteğinden yararlananlara 2017 Ocak - Şubat - Mart aylarında primlerini 2017'nin Ekim - Kasım - Aralık ayına öteliyoruz. İlave yük gelmeden, faiz yürütmeden ertelenecek. 9 ay faizsiz erteleme olacak. Yani işverene diyoruz ki paranı önce işine harca, biz bekleyebiliriz.

"Prim ödemeleri faizsiz 9 ay ertelenecek"

500 BİN KİŞİ İŞSİZLİKTEN KURTULACAK

* İşsizlikte hafif bir kıpırdanma var. Bunu dikkate alarak önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmaya, özel sektör firmalarımızın maliyetlerini düşürmeye yönelik bir tedbirimiz var. Bu bağlamda 2017'de, özel sektörde toplam 500 bin vatandaşımızı İŞKUR'un aktif iş gücü programından yararlandıracağız. Önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmasına yönelik bir tedbirimiz var. Burada aslında iki tane tedbir var. Mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitim kurslarını güçlendiriyoruz. Özel sektörde toplam 500 bin vatandaşımızı aktif iş gücü (İŞKUR DESTEĞİ) programlarından yararlandıracağız. Bunu özel sektöre yayıyoruz ve 500 bin insanımıza özel sektörde 2017 yılı iş temin edeceğiz. Bakanlık olarak artı istihdama bir yıl süresince yüzde 50 ikinci yılda yüzde 25 destek vermeyi planladık.

"500 bin kişi işsizlikten kurtulacak"

YURT İÇİNDEN SAĞLANACAK TÜRK MALI VE HİZMETLERE SIFIR FAİZ UYGULAMASI

* Yurt dışı yükleniciler veya müteahhitlik hizmetlerine yönelik kullandırılan döviz kredilerinde, firmaların yurt içinden sağlayacağı Türk malı ve hizmetlere yönelik kısımda sıfır faiz uygulaması getirdik. Yani buradan oraya yapacağınız işlerde götüreceğiniz mal ve hizmetler için ayrıca bu kredilerden faiz alınmayacak.

KREDİLER YENİDEN YAPILANDIRILACAK

* BDDK, bankacılık sektörünün reel sektöre kredilerini yeniden yapılandırılması için yetki ve imkan veren karşılıklar kararnamesini kabul etti. Yani BDDK tarafından bütün kredilerin yeniden yapılandırılması sağlanacak.

* İhracatı artırmak için alınan tedbirler; Eximbank'ın sermayesini artırıyoruz. Böylece ihracat destekleri de artacak. Bu sermayeyi daha yukarı çıkaracağız. Kullandırılan döviz kredilerinde sıfır faiz uygulaması getiriyoruz. Risk ağırlığını sıfırlamaya yönelik sermaye yeterlilik oranını artıracağız.

"Krediler yeniden yapılandırılacak"

12 AY GERİ ÖDEMESİZ 3 YIL VADE İLE 50 BİN LİRA KREDİ

* Yine Bilim Sanayi Bakanlığımızın KOBİ'lere yönelik bir desteği var. Bu destekle işletmelere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 3 yıl vadeli 50 bin TL kredi sağlanacak. Yaklaşık 15 bin KOBİ'nin bundan faydalanmasını bekliyoruz.

"12 ay geri ödemesiz 3 yıl vade ile 50 bin lira kredi"

EKONOMİK TEDBİRLER NASIL UYGULANACAK?

* Bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız. Mali disiplin var olmaya devam edecek. Har vurup harman savurmayacağız. Hesap kitap yapıldı. Milletimiz de işadamlarımız da rahat etsin. Sadece tedbirleri almakla da kalmıyoruz. Bunların hayata nasıl geçeceğini de düşünüyoruz. Yani yıl boyunca hangi yapısal reformlar hangi alanda olacak listesi belli. Bir bir hayata geçecek.

"Ekonomik tedbirler nasıl uygulanacak"

"VAZGEÇEMEYECEĞİMİZ İKİ ALAN VAR. BİRİSİ ADALET, BİRİSİ DE GÜVENLİK"

* Reformların esası, devletin bütün alanlardaki belirleyici rolünün, ekonomideki ve diğer alanlardaki belirleyici rolünün sınırlandırılması, vatandaşın birçok alanda rahatça hareket etmesi, devletle olan işinin azaltılması...Özeti bu. Vazgeçemeyeceğimiz iki alan var. Birisi adalet, birisi de güvenlik. Bu iki alan devlette olacak ve hiçbir şekilde bu alanlarda başka bir reform düşünülmeyecek. Kendi içlerinde hızlı işlemesi için gerekli tedbirleri alacağız.

* Son olarak iki hususdan bahsetmek istiyorum. Birincisi; Geçenlerde bir genelge imzaladım. Bankalar artık para toplamak için yarış yapmayacaklar. Buna gerek yok dedik. Bu paralar ne kadar yüksek maliyetli kullanılırsa bunların reel sektöre aktarılması da o kadar pahalı oluyor. Artık bir standart geliyor; diyoruz ki sizin işiniz faizcilik değil. Reel sekterde ihracatı artıracak projeleri artırmak. Daha düşük faizle kaynağa erişildiği için ona göre maliyetleri azaltacaklar. İkincisi; Kamuda bir dizi önlem aldık. Mecbur değilse döviz üzerinde sözleşme yapılmayacak ve eğer mümkünse eski sözleşmelerde Türk Lirası'na çevrilecek. Devlette mecbur kalmadıkça bütün kuruluşlar döviz üzerinden sözleşme yapmayacak. Dış sözleşmeler, mecburiyet olur onlar hariç. Bu şekilde kısa vadede 10 milyar dolarlık kaynak yerli paraya geçmiş oldu.

2017 TASARRUF YILI OLACAK

* Son söyleyeceğim şey; Önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmamız lazım. Devlet olarak 2017 muazzam bir tasarruf yılı olacak. Tüm detayları çalıştık. Gereksiz masraflar yapılmayacak. Vatandaşa dövizini bozdur derken önce bizler elimizi taşın altına koymamız lazım. Bu aldığımız tedbirler semeresini kısa sürede verecektir ve inşallah dünyadaki dalgalanmanın ülkemizdeki etkisi kalkacaktır.

"2017 yılı tasarruf yılı olacak"

"EKONOMİK TEDBİRLER ALINIRKEN İLAVE BORÇLANMA YAPILMAYACAK"

* (Alınan ekonomik tedbirlerin uygulanması) Bunların yapılması için biz ilave bir borçlanma yapmayacağız. Onu yaparsan zaten kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık ayırma, bu işin püf noktasıdır. Bunu da sağlayacağız. Piyasalardaki dalgalanmalar şu birkaç günde iniş trendindeydi kurlarda. Bu ufak tefek inişler, çıkışlar küresel şartlardan dolayı olabiliyor. Bunlar geçici şeyler, bizim tedbirlerimiz ise orta ve uzun vadeli. Bu arada tabii Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil. O, kendi kapsamında, kapasitesinde icap eden tedbirleri de her zaman alabilir.

Başbakan Yıldırım'dan vergi açıklaması

Başbakan, "Vergi olarak vatandaşa yansıması söz konusu değil. Vergi artışı yok. Vergi artışı olsa ne konuşacağız." dedi.

Başbakan Yıldırım'dan vergi açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım, EKK kararlarını açıkladığı basın toplantısında sorulan "2017 yılında vergi artışı olacak mı?" sorusunu cevapladı.

"VERGİ ARTIŞI YOK"

Yıldırım, "Vergi olarak vatandaşa yansıması söz konusu değil. Vergi artışı yok. Vergi artışı olsa ne konuşacağız. Bir elle ver, iki elle geri al. Bizim amacımız bir sıkıntıyı gidermek. Biz veren taraf olacağız. Onlar işlerini düzeltecek zaten sonra vergilerini verecek. Harcamaları tabii kısacağız. Bu konudaki kararlılığımız, yeni bina istihdam almayacağız. Bunların önüne geçeceğiz. Bunların detayları üzerine çalışıyorlar.

Bir kere şu anda kamunun ihtiyaçları bize geliyor. Başbakanlığa geliyor. Yeni araç, bina, personel alımı. Merkezden koordine ediliyor. Öğretmen ve güvenlik görevlileri onlarla ilgili, polis jandarma korucu bunlarla ilgili belirlediğimiz bir şey var. (Naci Ağbal: 5 bin sayısını belirledik ama tamamen 60 bin personel. En çok yargı ve güvenlik personeli söz konusu.) Eldeki personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olunan yerlere kaydıracağız." dedi.

Başbakan açıkladı: 2017 tasarruf yılı olacak

Piyasanın merakla beklediği kararları açıklayan Başbakan Yıldırım, 2017 yılında gereksiz harcamalardan kaçınılacağını söyledi.

Başbakan açıkladı: 2017 tasarruf yılı olacak

Başbakan Binali Yıldırım, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda alınan kararları bakanlarla birlikte açıkladı. Başbakan Yıldırım, piyasayı rahatlatan açıklamalardan sonra 2017 yılına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan açıkladı: 2017 tasarruf yılı olacak

2017 TASARRUF YILI OLACAK

Başbakan Yıldırım, "Son söyleyeceğim şey, önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmamız lazım. Devlet olarak 2017’de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Çok ciddi tasarruflar yapacağız.

YENİ BİNA, YENİ ARABA, FUZULİ SEYAHATLER..

Yani önceliği olmayan harcamalar, yeni bina alma, yeni araba alma vesaire… Efendim gereksiz masraflar yapılmayacak. Fuzuli yere seyahatler bunlardan kaçınacağız.

Başbakan açıkladı: 2017 tasarruf yılı olacak

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAMIZ LAZIM

Bir anlamda vatandaşlarımızdan bir şey isterken, hadi dövizini bozdur ülkene omuz ver derken, önce devlet kurumları olarak bizler elimizi taşın altına koymamız lazım.

İnşallah bu aldığımız tedbirler semeresini kısa sürede verecektir. Dünyadaki dalgalanmaların etkileri ülkemiz bakımından ortadan kalkacaktır. Hayırlı uğurlu olsun." şeklinde konuştu.

Başbakan açıkladı: 2017 tasarruf yılı olacak

AK Parti ile MHP uzlaştı

AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifinin 2 gün içerisinde TBMM'ye sunulması bekleniyor.

AK Parti ile MHP uzlaştı

AK Parti ile MHP, anayasa metninde değişiklik teklifi üzerinde anlaştı. AK Parti'nin anayasa teklifini cuma akşamı ya da cumartesi günü Meclis'e sunması bekleniyor.

13 MADDELİK TEKLİF

AK Parti ile MHP'nin uzlaştığı anayasaa teklifi 13 maddeden oluşuyor.

Teklifin son hali bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sunuldu.

KAÇ OY LAZIM

Anayasa değişikliklerinin Meclis'ten geçmesi için 367 oy gerekiyor. Referendum için kritik eşik ise 330 oy. AK Parti ve MHP'nin toplam milletvekili sayısı ise 356 yapıyor.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI

Değişiklik teklifinde göre; Cumhurbaşkanı, seçimi kazandıktan sonra partisiyle ilişkisini kesmek zorunda kalmayacak.

REFERANDUM TARİHİ

Haftaya Meclis'te başlayacak görüşmelerin tamamlanmasından sonra 60 gün içerisinde referandum yapılacak.

Başbakan Yıldırım konuyla ilgili, "Yasa çok açık, Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra 60 gün içerisinde referandum öngörülüyor. Dolayısıyla Meclis çalışmalarının tamamlanmasından sonra, Meclis kabulünden sonra 60 günlük süre daha buna ilave edebilirsiniz." dedi.

AK Parti ile MHP anayasada uzlaştı

AK Parti ile MHP anayasada uzlaştı

AK Parti ile MHP, anayasa değişikliğine ilişkin metin üzerinde uzlaşma sağladı. Bugün ya da en geç pazartesi TBMM Başkanlığı'na sunulması beklenen teklif, 20 maddeden oluşuyor. Anayasanın 60-70 maddesini etkileyecek teklifte öne çıkan detaylar şöyle:
Maddelerden 12'si, hükümet modeli ve TBMM'nin işleyişine ilişkin. Ayrıca ilga (anayasadan çıkartılacak düzenlemeler), atıflar (örneğin anayasanın tümündeki başbakanlık ifadesinin çıkartılması gibi) ile geçiş hükümlerinin yer aldığı maddeleri yer alacak.
Geçiş hükümlerine göre, cumhurbaşkanı ve parlamento seçimleri 2019'da yapılacak. Bu süreçte cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme gibi bazı yeni yetkilerini kullanabilecek. Kararname çıkarma gibi yetkiler, 2019'dan sonra gündeme gelecek.
Pürüzlerin büyük oranda giderildiği teklife göre, cumhurbaşkanı 367 oyla Yüce Divan'a sevk edilebilecek. Cumhurbaşkanı ve TBMM, karşılıklı seçimlerin yenilenmesi kararı verebilecek. Cumhurbaşkanının çıkardığı kararnameler Meclis onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı, özlük hakları ve özgürlükler ile ilgili kararname çıkartamayacak.

11 saatte 600 görüşme
 
11 saatte 600 görüşme

Başbakan Yıldırım, “Bilişimin gücünü 15 Temmuz’da gördük” dedi ve ekledi: 11 saat boyunca 600 civarı telefon görüşmesi yapmışım. Açıklamalarımız darbecilerin kimyasını değiştirdi

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Bilişim Derneği'nin (TBD) "Bilişim ve Demokrasi" konulu 33'üncü Ulusal Bilişim Kurultayı'na katıldı. Kurultay'da 15 Temmuz darbe girişiminin anlatıldığı bir sinevizyon gösterimi de yapıldı. Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları söyledi:

O GECENİN KAHRAMANLARI: Biz 15 Temmuz gecesi bilişimin gücünü gördük. Bununla sınırlı değil ama gizli kahramanları medya mensupları ve basındır. Bütün basın darbe karşısında vaziyet almış ve vatandaşı bilgilendirmeye sürdürmüşlerdir. Bizim açıklamalarımız aslında darbecilerin moralini bozan kimyasını değiştiren önemli bir başlangıç olmuştur. 11 saat boyunca 600 civarı telefon görüşmesi yapmışım. Terör örgütlerinin yuvalandığı yerlere karşı vatansever askerimizin sevk edilmesi dahil bu işler iletişim ile oldu. İstediğiniz insanla temas kurup görüntülü görüntüsüz görebiliyorsunuz. Bunu biz de Cumhurbaşkanımız da, parti başkanları da yaptı. Gerçek güç iletişim gücüdür.

VERİLERİMİZİN YÜZDE 80'İ DIŞARIDA: Türkiye'de üretilen verilerin yüzde 80'i dışarıda. Verilere ulaşımda güçlük çekiyoruz. Veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesine dair KHK'ya bunu da dahil ettik. Teşvikleri verdik geriye yatırım yapacak babayiğitler kaldı. İnisiyatif bizde olacak.

15 TEMMUZ SONRASI SALDIRILAR ARTTI: 15 Temmuz'dan sonra siber saldırılarda artışlar oldu. Saldırılar yaklaşık 4 kat arttı. ANKARA

aHABER'E DEMOKRASİ ÖDÜLÜ
Toplantıda aHaber'e de başarılı yayınlarından dolayı 'Bilişim ve Demokrasi Ödülü' verildi. Ödülü, aHaber Genel Yayın Yönetmeni ve Genel Müdürü Abdülhalik Çimen, Türkiye Bilişim Derneği Başkanı İlker Tabak'ın elinden aldı.

KILIÇDAROĞLU'NA: DURUŞUNDA SAPMA GÖSTERENLER OLDU
Konuşmasında 15 Temmuz tavrı nedeniyle Bahçeli'ye teşekkür eden Başbakan Yıldırım isim vermeden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi: Darbeden sonra siyasi duruşlarında sapma gösterenler oldu. Biz olduğumuz yerdeyiz. Konu memleket olursa gerisi teferruat. Darbecilerin mağduriyetinden söz etmek şehitlerimizin ruhunu incitiyor.

Milyar dolarlar bozduruldu

Milyar dolarlar bozduruldu

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı'nın çağrısı üzerine başlatılan döviz bozdurma kampanyasını milletin ekonomik alanda bağımsızlık mücadelesine çevirdiğini belirtti. Kurtulmuş, "Dünyada nerede bir darbe olsa insanlar gider döviz alırlar ama Türkiye'de vatandaşlarımız ellerindeki dövizleri darbe tehdidine rağmen gittiler, bozdurdular. Milyar dolarlar seviyesine döviz bozdurulmuştu. O, dövizdeki dalgalanmayı önledi" dedi.

: Erdoğan'ın küresel sistemi değiştiriyor! Dolar hamlesi domino etkisi yaparsa...

Stratfor: Erdoğan'ın küresel sistemi değiştiriyor! Dolar hamlesi domino etkisi yaparsa...

şu,Türkiye'nin yerel parayla ticaret hamlesinin başka ülkelerin de katılımıyla oluşturacağı bir dalga oluşturması halinde, yeni bir küresel sistem değişikliği yaşanacağını öngördüklerini söyledi.

Son dakika herleri: Bin 750 geri döndü

Son dakika haberleri: Bin 750 Avrupalı terörist geri döndü

seviciliği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türk halkının tepkisini çeken 'yı büyük bir tehlike bekliyor. leri koynunda besleyen Avrupa Birliği'nin yayınlayacağı bir raporda Suriye ve Irak'a giden 5 bin Avrupalı teröristin üçte birinin Avrupa'ya geri döndüğü ve saldırı emri almış olileceği uyarısı yapıldı. Zira söz konusu raporda AB'nin, Suriye ve Irak'tan dönen teröristlerle ilgili ile işbirliğini arttırması gerektiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca geri dönen teröristleri daha iyi takip edebilmek için AB'nin Türkiye ile istihbarat yapması gerektiği de vurgulanıyor.

Birliği'nin yayınlayacağı bir raporda Suriye ve Irak'a giden 5 bin Avrupalı in üçte birinin Avrupa'ya geri döndüğü ve saldırı emri almış olileceği uyarısı yapıldı.

Avrupa Birliği'nin yayınlayacağı bir rapora göre Suriye ve Irak'ta bulunan Avrupalı istin yüzde 15-20'si bölgedeki çatışmalarda yaşamını yitirirken, yüzde 30 ila 35'lik kısmı Avrupa'ya geri döndü. Kalan 2 bin ila 2 bin 500 civarındaki teröristin ise hala Suriye ve Irak'ta olduğu bildirildi. Geçen ay Belçika'dan da aynı konuda uyarı yapılmıştı.

Deutche Welle'nin haberine göre, AB'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove'nin cuma günü AB İçişleri Bakanları'na sunacağı rapora göre bin 750 civarında teröristin Avrupa'ya dönmüş olabileceği bildiriliyor.

TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ ARTMALI

De Kerchove raporunda AB'nin dönen teröristlerle ilgili ile işbirliğini arttırması gerektiğine dikkat çekiliyor. Zira raporda geri dönen teröristleri takip edebilmek için AB'nin Türkiye ve ABD ile istihbarat paylaşımını geliştirmesi gerektiği de vurgulandı.

MHP’nin tavrı olumlu Meclis’ten geçecektir

MHP’nin tavrı olumlu Meclis’ten geçecektir

AK Parti ve MHP’nin önemli bir uzlaşmaya imza attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “MHP’nin tavrını olumlu buluyorum, teklifin Genel Kurul’dan geçeceğini düşünüyorum” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de kendisinden randevu isteyen bir grup AK Partili milletvekili ile bir araya geldi. Erdoğan, milletvekillerinin ülke gündeminde bulunan konulara ilişkin görüşlerini ve illeri ile ilgili sorunlarını dinledi. Erdoğan, milletvekillerinin AK Parti tarafından hazırlanan ve MHP'nin desteği ile Meclis'ten geçirilip referanduma sunulması hedeflenen cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliği ile ilgili yaptığı değerlendirmeler üzerine, "MHP, AK Parti ile çok önemli bir uzlaşmaya imza attı. Ben MHP'nin genel tavrını olumlu buluyorum. Bu tavrı Genel Kurul'da da sürdüreceklerini ümit ediyorum. MHP'nin bu tavrına bakarak değişikliğin Genel Kurul'dan geçeceğini ve referanduma sunulacağını düşünüyorum" diye konuştu. Fire tartışmalarına da değinen Erdoğan, bu konuda AK Parti'ye sonuna kadar güvendiğini, paketin 330'u bulması konusunda bir sıkıntı yaşanmayacağını düşündüğünü kaydetti.

TÜSİAD neden sessiz?

TL'YE DÖNÜŞ MEMUN ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan dolar bozdurma sürecinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Erdoğan, faizlerin düşmesi gerektiğinin tekrar altını çizerek, "Ben yalnız kalsam da faizlerin düşürülmesi gerektiğini savunmaya devam edeceğim. Çünkü faizler düşerse yatırımlar artar, işsizlik azalır. Bu çok önemli. Son 5 yıldır bu faizlerin düşürülmesi konusunu hep tekrarladım. Sonuna kadar da bunu savunacağım" şeklinde konuştu.

DEVLET GÜNÜNDE GÜNDEM TERÖR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün haftalık olağan görüşmeler kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı ve Başbakan Binali Yıldırım'ı ayrı ayrı kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ilk olarak MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kabul etti. Basına kapalı kabul yaklaşık 1 saat sürdü.

"Bayraktar" milli gururumuz oldu

Erdoğan, daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı, ardından da Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti. Kabullerde, FETÖ, DEAŞ, PKK başta olmak üzere terörle mücadele, Fırat Kalkanı Harekâtı başta olmak üzere Suriye ve Irak'taki son gelişmeler ele alındı. ANKARA

Son dakika haberi: Sözcüsü 'dan flaş lar geldi

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan flaş açıklamalar geldi

Sözcüsü , gündeme ilişkin önemli larda bulundu. Suriye ve Irak'taki gelişmelerden yeni anayasa çalışmalarına kadar pek çok konuda önemli bilgiler veren Kalın, Türkiye - AB ilişkilerinde gelinen noktaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kalın, in yeniden pozitif bir ivme kazanması için Türkiye'nin altını çizdiği 3 şartı açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın gündeme ilişkin açıklamaları başlıklar halinde şöyle oldu:

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ

Sözcüsü , gündeme ilişkin yaptığı da, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne ilişkin İktidar partisi ile MHP arasında sürdürülen bir süreç var. Milletimizin de bu sürece desteğininin tam olacağına eminiz" dedi.

HALEP'TEKİ İNSANİ DRAM

İbrahim Kalın, 'te yaşanan insanlık dramına ilişkin açıklamasında, "Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile bu konuda 3 kez görüştüler. Çağrımız gerekli adımların atılması gerektiği yönünde. Türkiye bu konudaki insani sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecektir" dedi. Kalın Halep'teki insanlık dramına ilişkin şunları kaydetti:

Halep'te yaşanan hadiseler hepimizi çok ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. Rejim, Halep'te açıkça bir insanlık suçu ve savaş suçu işlemeye devam etmektedir. Nitekim rejimin başındaki kişinin bugün basına yansıyan açıklamalarından da gördüğümüz kadarıyla rejim hiçbir ateşkese, hiçbir formüle açık değildir. Bu da aslında Halep'te ve diğer bölgelerde rejimin asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.

SURİYE VE IRAK'TAKİ GELİŞMELER

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıklamasında Harekatına ilişkin gelişmelere de değindi. İbrahim Kalın Suriye ve Irak'taki gelişmelere ilişkin açıklamasında şunları kaydettii:

*Fırat Kalkanı Harekatı'nın planlandığı şekilde, kararlı bir biçimde devam etmekte olduğunu belirterek, Cerablus'tan Azez'e ve Azez'in güneyine, El Bab bölgesine kadar, terörden temizlenmiş durumdadır. Özellikle El Bab içerisinde DEAŞ terör örgütünün yaptığı büyük yığınaktan dolayı da burada çok dikkatli hareket edilmesi büyük önem arz ediyor. Şu an itibarıyla takriben bin 800 kilometrekarelik bir bölge, Cerablus'tan Azez'e ve Azez'in güneyine, El Bab bölgesine kadar, terörden tamamen temizlenmiş durumdadır.

*Daha önce de ifade ettiğimiz gibi DEAŞ'ı başka bir terör örgütüyle vuramazsınız. Münbiç'in Cerablus gibi DEAŞ'tan temizlenmesi sevindirici bir hadisesidir. Münbiç halkının şehri ele alması birinci hedefimizdir. Terörle mücadelede kararlılık esastır.

*Rakka ile ilgili de bakış açımız aynıdır. Rakka'daki operasyon önem arz etmektedir. Musul'da da DEAŞ ile mücadele devam ediyor. Bu üç şehirdeki hareketliliği yakından takip ediyoruz. İlgili arkadaşlarımız ilgili makamlarla temas halinde.

*Musul'da operasyon planlandığı gibi devam ediyor. Sivil kayıpların önlenmesi büyük önem arz ediyor.

*Telaferle ilgili olarak Haşdi Şabi'nin buraya girmesi konusunda hassasiyetlerimizi dile getirmiştik. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın uyarıları dikkate alınmıştır. Irak'ın bu konuda adım attığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız dün Irak'tan gelen bir heyeti kabul etti. Dünkü toplantıdan son derece umut veren duygularla ayrıldık. Tabii ki bizim Türkmenlerle özel bir ilişkimiz vardır. Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimiz son derece açık ve nettir. Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına asla izin vermeyeceğiz.

AB İLE İLİŞKİLER

AB ile daha önce belirlenen takvimin uygulanması elbette üzüntü vericidir. Bildiğiniz gibi Türk vatandaşları Schengen vize sistemine dahil olacaktı. AB mültecilerle ilgili verdiği nakdi yardım sözünüde yerine getirmemiştir. Avrupa'da yükselen aşırı sağ akımı da elbette endişe vericidir.

Üç tane önemli husus var. İlki, Schengen meselesidir. AB ile artık vize meselesinin sonuçlandırılması gerekiyor, Türk vatandaşlarının vizesiz olarak seyahatinin bir an önce tamamlanması gerekir. İkinci olarak mültecilerle ilgili yük paylaşımı konusunda AB'nin üzerine düşeni yapmasıdır. Biz Türkiye olarak açık kapı uygulamasına devam edeceğiz. Fakat bu sorumluluğun paylaşılması diğer ülkeleri için de geçerlidir. Söz verilen yardımların tamamı gelmemiştir. Bu para Türkiye'nin kasasına değil mülteciler için harcanacaktır. Türkiye'ye bir lütuf olarak bu olaya bakılmaması gerekiyor. Üçüncüsü, yükselen aşırı sağ akımına karşı Avrupa'nın daha sorumlu hareket etmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız'ı sürekli hedef göstererek Avrupa siyasetinin bir yere gelmesi mümkün değildir. Türkiye karşıtlığı üzerinden siyaset yapılmaması önem arz etmektedir. Bunlar gerçekleştiği takdirde Türkiye - AB ilişkilerinde yeniden pozitif hava yakalanacağını düşünüyorum.

ARAKAN'DA YAŞANAN DRAM

Son dönemde meydana gelen hadiseler sonrasında hak ihlallerinin yaşanmasını tasvip etmiyoruz. Buna sessiz kalınması mümkün değil. Uluslararası toplumun harekete geçmesini bekliyoruz. İnsani yardımlar konusunda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

AYŞENUR BAHÇEKAPILI'YA UYGULANAN SKANDAL UYGULAMA

Asla kabul edilebilir bir durum değil. Alman makamlarından tatminkar bir açıklama bekliyoruz. Gerekli adımları atmalarını bekliyoruz.

DÖVİZLERİN TL'YE ÇEVRİLMESİ ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan böyle bir kampanyayı başlatacak ve kendisi bunun içinde olmayacak, yani insanlara 'yapın' dediği bir şeyi kendisi yapmayacak, böyle bir şey söz konusu dahi değil. Bu kampanyada Cumhurbaşkanımız da vatandaşlarımızla, iş adamlarımızla, kurumlarımızla Türk lirasına, milli paramıza sahip çıkmıştır.

BAŞİKA KAMPI

Başika Kampı'yla ilgili Irak makamlarıyla yürüttüğümüz müzakereler devam ediyor. Kampımız orada DEAŞ'la mücadele kapsamında Iraklılara yardımcı olmaya, destek vermeye devam ediyor. Statüsünün bir hukuki çerçeveye kavuşturulması konusunda bir kağıt alışverişi var, şu anda müzakereler devam ediyor

KIBRIS SORUNU

Bizim beklentimiz müzakerelerde bu durumun bir sonuca bağlanmasıydı ancak bu yıl gerçekleşmedi, 2017'ye sarktı. Müzakereleri neticelendirmeye çalışacaklar ve Ocak ayında BM'de 5'li bir toplantı yapılacak. Bu toplantıya Cumhurbaşkanımız da katılacak. Doğru adımlar atılırsa Kıbrıs sorununda çözüme yaklaştığımızı ifade edebilirim.

HALEP'TE YAŞANANLAR - TÜRKİYE'NİN STRATEJİSİ NE OLACAK?

Bu konuda en yoğun diplomatik gelişmeyi Cumhurbaşkanımız yürüttü. Bu diplomatik çalışmalara devam edeceğiz. Muhaliflere ve sivillere insani yardımımız devam edecek. Bu konuda uluslararası toplumun duyarsızlığı işi bu noktaya getirdi. ŞArtlar ne olursa olsun bu konuda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Rusya ve Körfez ülkeleri ile diplomasi trafiğimiz sürecek.

YUNANİSTAN'DAKİ DARBECİ ASKERLER

Beklentimiz hukukun da bir gereği olarak darbe girişimi içinde olan bu darbecilerin Türkiye'ye iade edilmesidir. Bu konuda Yunan makamlarının gerekli adımları ivedilikle atmalarını bekliyoruz.

Zirve Yayınevi’nde araştırılacak

Zirve Yayınevi’nde FETÖ araştırılacak

Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davada, cinayet ve eylemlerin tarafından organize edildiği, yargılamanın seyrinin değiştirilmeye çalışıldığı iddiaları gereği suç duyurusunda bulunulacak

'da biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 673 sayfalık gerekçeli kararında, 9 yıllık yargılama sürecine dosya kapsamına giren mütalaa ve iddianamelere yer verildi. Yargılanan 21 sanığın özet savunmalarının yanı sıra ele geçirilen deliller, gizli tanık "Adıyaman" ile sanık ve tanık İlker Çınar'ın beyanlarına da değinilen gerekçeli kararda, Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazının kesilerek öldürülmesi ve bağlı eylemlerin sanıklar Emre Günaydın, Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım tarafından gerçekleştirildiği kabul edildi ancak olayın meydana geliş şekli ve dosya kapsamı dikkate alındığında eylemin sadece bu 5 sanık tarafından planlanarak işlenmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı kaydedildi. İddianamenin ana omurgasını Çınar'ın beyanlarının oluşturduğu aktarılan gerekçeli kararda, "Uzman onbaşı rütbesindeki İlker Çınar'ın Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi (TUSHAD) yapılanmasına ilişkin bu kadar ayrıntılı ve sadece böyle bir yapılanmanın tepe noktasında görev yapanlar tarafından bilinebilecek bilgilere sahip olmasının mümkün bulunmadığı, İlker Çınar'ın beyanlarının genel olarak HTS raporları ile doğrulanmaya çalışılmasına rağmen mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında soruşturma aşamasında kim tarafından hazırlandığı belli olmayan HTS raporlarının gerçeği yansıtmadığının belirlendiği" kaydedildi.

İHBARLAR TEK MERKEZDEN
Haklarında beraat kararı verilen bazı sanıklar aleyhine gönderilen ihbar mektuplarının belli bir merkezden gönderildiği tespitine de yer verilen gerekçeli kararda, "İhbar mektuplarının soruşturmanın seyrini değiştirmek ve İlker Çınar'ın beyanlarını güçlendirmek amacıyla gönderildikleri sonuç ve kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi. Gerekçeli kararda, dosyadaki bazı dijital verilerin de hem Çınar'ın sunduğu flaşdisk içerisinde bulunmuş olması ve hem de ihbar mektubu ekinde gönderilen CD'lerde yer almasının söz konusu dijital delillerin tek merkezden hazırlandıklarını gösterdiği vurgulandı. Ergenekon tarafından TSK içinde gizli şekilde kurularak sanık Ahmet Hurşit Tolon tarafından faaliyete geçirildiği idda edilen TUSHAD'ın varlığına dair somut bir delil bulunmadığını dikkat çekildi.

SUÇ DUYURUSU YAPILACAK
Kovuşturma aşamasında , ve Zirve Yayınevi cinayetleri arasında sıkı bir irtibat bulunduğuna ilişkin iddianın da ispatlanamadığı kaydedilen gerekçeli kararda, bir kısım sanıklar ve müdafilerince dava konusu edilen cinayet ve bağlı eylemlerin mensupları tarafından organize edildiği, aynı örgüt tarafından yargılamanın seyrinin değiştirilmeye çalışıldığı ifad edildi. Gerekçeli kararda "Soruşturma süresince İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev alıp iddianameyi düzenleyen cumhuriyet savcılarının bahse konu örgütle irtibatları tespit edilerek, tarafından açığa alındıkları, meslekten ihraç edildikleri, tutuklandıkları ve bir kısmının yurt dışına kaçtıkları, kovuşturma aşamasında Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görev alan mahkeme başkanları ile mütalaayı sunan cumhuriyet savcılarının bahse konu örgütle irtibatları tespit edilerek HSYK tarafından açığa alındıkları, meslekten ihraç edildikleri, tutuklandıkları, İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürü ile aynı şubede görev yapan kolluk görevlisi polis müdürleri, amirleri ve memurlarının bahse konu örgütle irtibatları tespit edilerek açığa alındıkları, meslekten ihraç edildikleri, tutuklandıkları ve bir kısmının yurt dışına kaçtıkları iddialarıyla ilgili olarak gereğinin takdir ve ifası için Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir" denildi.

Dündar’a soru soran Türk’e çirkin saldırı

Dündar’a soru soran Türk’e çirkin saldırı

Hakkında yakalama kararı bulunan eski umhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, dün İsviçre'de, Zürih Üniversitesi yerleşkesinde düzenlenen bir panele konuşmacı olarak katıldı. Dündar'a soru sormak isteyen Mehmet Çek adlı Türk vatandaşına, İsviçreli moderatör izin vermedi. Duruma tepki gösteren Çek, "Sayın Dündar, bu topluluğu kandırabilirsiniz ama Türkiye halkı sizi tanıyor, Türkiye halkı sizi biliyor, nasıl bir alçak, nasıl bir vatan haini olduğunu biliyor." dedi. Çek, sözlerini tamamlayamadan bir grup tarafından fiziki saldırıya uğradı. Saldırı sonrası açıklama yapan Çek, "Panelde basın özgürlüğü konuşuldu ama soru sormam engellendi. Sonrasında, salonda bulunan terör örgütleri PKK ve FETÖ taraftarlarınca saldırıya uğradım. Avrupa'da Türkiye aleyhinde konuşmak serbest ama lehine konuşmak yasak. Böyle özgürlük olmaz." ifadelerini kullandı. Öte yandan, paneli sessizce takip eden bazı Türk vatandaşlarının saldırı sonrası Dündar'ın yanına giderek, "Siz vatan hainisiniz." dediği görüldü.

CAN DÜNDAR'A 'VATAN HAİNİ' DEDİ SALDIRIYA UĞRADI

UETD Başkanı Murat Şahin Can Dündar'a haddini bildirdi

Can Dündar'ın, İsviçre'nin Zürih kentinde katıldığı panelde arbede yaşandı.

UETD Başkanı Murat Şahin Can Dündar'a haddini bildirdi

Zürih Üniversitesi yerleşkesinde bir vakfın düzenlediği panelde konuşan Dündar'a soru sormak isteyen Mehmet Çek adlı Türk vatandaşına, İsviçreli moderatör izin vermedi.

Duruma tepki gösteren Çek, "Sayın Dündar, bu topluluğu kandırabilirsiniz ama Türkiye halkı sizi tanıyor, Türkiye halkı sizi biliyor, nasıl bir alçak, nasıl bir vatan haini olduğunu biliyor." dedi.

UETD Başkanı Murat Şahin Can Dündar'a haddini bildirdi-

FİZİKİ SALDIRIYA UĞRADI

Sözlerini tamamlayamadan bir grup tarafından fiziki saldırıya uğrayan Çek, salonda yaşanan arbedenin ardından bazı Türk vatandaşlarının araya girmesiyle olay yerinden uzaklaştırıldı.

"PANELDE SORU SORMAM ENGELLENDİ"

Çek, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, "Panelde basın özgürlüğü konuşuldu ama soru sormam engellendi. Sonrasında, salonda bulunan terör örgütleri PKK ve FETÖ taraftarlarınca saldırıya uğradım. Avrupa'da Türkiye aleyhinde konuşmak serbest ama lehine konuşmak yasak. Böyle özgürlük olmaz." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, paneli sessizce takip eden bazı Türk vatandaşlarının saldırı sonrası Dündar'ın yanına giderek, "Siz vatan hainisiniz." dediği görüldü.

Hakkında yakalama kararı bulunan eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın, İsviçre'nin Zürih kentinde katıldığı panelde arbede yaşandı.

Zürih Üniversitesi yerleşkesinde bir vakfın düzenlediği panelde konuşan Dündar'a soru sormak isteyen Mehmet Çek adlı Türk vatandaşına, İsviçreli moderatör izin vermedi.

Can Dündar'a 'vatan haini' dedi saldırıya uğradı

Duruma tepki gösteren Çek, "Sayın Dündar, bu topluluğu kandırabilirsiniz ama Türkiye halkı sizi tanıyor, Türkiye halkı sizi biliyor, nasıl bir alçak, nasıl bir vatan haini olduğunu biliyor." dedi.

Sözlerini tamamlayamadan bir grup tarafından fiziki saldırıya uğrayan Çek, salonda yaşanan arbedenin ardından bazı Türk vatandaşlarının araya girmesiyle olay yerinden uzaklaştırıldı.

Çek, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, "Panelde basın özgürlüğü konuşuldu ama soru sormam engellendi. Sonrasında, salonda bulunan terör örgütleri PKK ve FETÖ taraftarlarınca saldırıya uğradım. Avrupa'da Türkiye aleyhinde konuşmak serbest ama lehine konuşmak yasak. Böyle özgürlük olmaz." ifadelerini kullandı.

Gurbetçi genç Can Dündara haddini bildirdi!

Öte yandan, paneli sessizce takip eden bazı Türk vatandaşlarının saldırı sonrası Dündar'ın yanına giderek, "Siz vatan hainisiniz." dediği görüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kanun onayı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kanun onayı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milli Egˆitim Bakanlıgˆının Tes¸kilat ve Go¨revleri Hakkında Kanun Hu¨kmu¨nde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hu¨kmu¨nde Kararnamelerde Degˆis¸iklik Yapılmasına Dair Kanun"u onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Erdoğan, 6764 sayılı "Milli Egˆitim Bakanlıgˆının Tes¸kilat ve Go¨revleri Hakkında Kanun Hu¨kmu¨nde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hu¨kmu¨nde Kararnamelerde Degˆis¸iklik Yapılmasına Dair Kanun"u yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı kanunla eğitim alanında önemli düzenlemeler yapılacak. Buna göre, özel öğretim kurumlarında olduğu gibi öğrencilere özel barınma hizmeti sunan kurumların iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, Milli Eğitim Bakanlığınca verilecek, mevzuata aykırılık tespit edilirse Bakanlıkça kapatılabilecek. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığında müsteşar yardımcısı sayısı 5'ten 7'ye çıkarılacak.

Rehberlik ve Denetim Başkanlığı "Teftiş Kurulu Başkanlığı", Hukuk Müşavirliği ise "Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü" şeklinde teşkilatlandırılacak.

Aday çırak, çırak, kalfa, ustalar, genel ve mesleki eğitimlerini verme görevi, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünden alınıp Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne verilecek.

Teftiş Kurulu Başkanlığı, bakan veya bakanın yetkili kılması üzerine müsteşarın emri veya onayıyla bakan adına verilen görevleri yapacak.

Rehberlik ve Denetim Başkanlığına verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla, il milli eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan Maarif Müfettişleri Başkanlığı kaldırılıyor. Teftiş Kurulu Başkanlığı, başkan, başkanlık birimlerinde ve çalışma merkezlerinde görevli bakanlık maarif müfettişi ve müfettiş yardımcılarından oluşacak.

Üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına, proje okullarında okul müdürlüğü görevi verilebilecek.

Bakanlık tarafından veya Bakanlığın denetiminde sunulan hizmetlerin rehberlik ve teftişini sağlamak amacıyla gerekli görülen illerde bakan onayıyla çalışma merkezleri kurulabilecek veya bu merkezler aynı yolla kaldırılabilecek. Teftiş Kurulu Başkanlığında ve çalışma merkezlerinde yeterli sayıda bakanlık maarif müfettişi ve bakanlık maarif müfettiş yardımcısı istihdam edilecek.

Engelli bireylerin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine, birimlerine kayıt ve kabul işlemleri, engelli birey ve eğitim personelinin ders devam takibi, 1 Eylül 2017'den itibaren biyometrik kimlik doğrulama sistemi veya kameralı görüntüleme sistemiyle yapılacak.

- MAARİF MÜFETTİŞLERİ İNCELEME, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ VERECEK

Maarif müfettişleri, illerde il müdürlüklerine bağlı olarak inceleme, araştırma, rehberlik hizmetleri ile il müdürünün vereceği diğer görevleri yapacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde, "Bakanlık Maarif Müfettişi" unvanlı toplam serbest kadro adedini geçmemek üzere "Maarif Müfettişi", "Eğitim Müfettişi", "Milli Eğitim Denetçisi" ve "İl Eğitim Denetmeni" unvanlarını ibraz etmiş olup halen bakanlık teşkilatında görevli olanlar ile bakanlık teşkilatında şube müdürü ve üstü kadrolarda fiilen çalışanlar ve milli eğitim uzmanı ile milli eğitim uzman yardımcılarından yabancı dil ve tez şartını karşılayanlar arasından yapılacak mülakatta başarılı olanlar, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen atama sayı sınırlarına tabi tutulmaksızın bakan onayı ile "Bakanlık Maarif Müfettişi" atanabilecek.

Bakanlık teşkilatında halen şube müdürü ve üstü kadrolarda çalışanlar ile milli eğitim uzmanı ve milli eğitim uzman yardımcıları arasından yapılacak atamaların sayısı, ihdas edilen Bakanlık Maarif Müfettişi kadro sayısının yüzde 5'ini geçemeyecek.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, okul ve kurumların eğitim ve öğretim programları, taslak ders kitapları, eğitim araç gereçleri, sınav sorularının hazırlatılması veya inceletilmesi karşılığı ödenecek bedel ile telif ücretleri, taslak kitap, ders kitabı, eğitim araç ve gereçlerinin inceleme işlerinde görev alanlara yapılacak ödemeler, döner sermayeden karşılanacak.

Bakanlıkça gerçekleştirilen merkezi sınavlarda görev yapan bina sınav sorumluları, sınav koordinatörüne, yardımcılarına, bina yöneticilerine, salon başkanlarına, gözetmenlere, sınav güvenliğini sağlayan kolluk kuvvetlerine, soruların hazırlanmasında kapalı dönem çalışanlara ve sınav sürecinde görev alan diğer personele, döner sermaye hesabından sınav veya soru ücreti ödenecek. Bakanlığın merkez teşkilatında kadrolu veya sözleşmeli çalışan personeline, sınav sorularının hazırlanmasına katkıları nedeniyle ayrıca soru ücreti ödenmeyecek.

Maarif müfettiş yardımcılarından yeterlilik sınavına girebilmek için gerekli süreyi tamamlayanlar, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümlerine göre yeterlilik sınavında başarılı olmaları halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emsali maarif müfettişlerinin tabi olduğu özlük haklarından yararlanacak.

- AYLIKSIZ İZİNLİ SAYILACAK

Kanunla yurt dışına gönderilen bursiyerlerin eş ve çocuklarının tedavi giderlerinin karşılanmasına da imkan sağlanıyor.

Mecburi hizmetle yükümlü bulunanların yetiştirme, eğitim veya staj sürelerinin bitiminden itibaren en çok 3 ay içinde kurumlarına başvurma zorunluluğu 2 ay şeklinde değiştiriliyor.

Yurt dışına gönderilmeye hak kazandıktan sonra çeşitli nedenlerle ruh veya beden sağlığı bozulan öğrenciler, hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ve bakanlığın istediği diğer belgelerle sağlık durumlarının öğrenimlerini sürdürmelerine imkan vermediğini belgelendirmeleri halinde, öğrencilikle ilişikleri kesilecek. Bu öğrenciler tahsil masrafı ödemeyecek, mecburi hizmetle yükümlü tutulamayacak.

Kanun kapsamında yurt dışına gönderilen memurlar, öğrenim süreleri boyunca aylıksız izinli sayılacak. Bu kişiler öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirmek üzere aylıksız izinli olarak ayrıldıkları kadrolarına döndükten sonra, adına öğrenim gördükleri kurumların ilgili kadrolarına en geç 6 ay içerisinde naklen atanacaklar ancak 2 ay içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılacak.

- ÇIRAKLIK EĞİTİMİ

Çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamına alınıyor. Ortaöğretim, ilköğretime dayalı 4 yıllık zorunlu örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tümünü kapsayacak. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın özelliğine göre diploma verilecek ancak mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin diploma alabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması gerekecek.

Bir mesleğe yönelik program uygulayan liselerin mezunlarının, YÖK tarafından belirlenecek aynı alanda bir önlisans programına yerleşmelerinde, merkezi sınavda aldıkları puanlara, ortaöğretim başarı puanı ve bu puanın YÖK tarafından tespit edilecek katsayıyla çarpımı sonucunda bulunacak puan eklenecek.

Gülen’in her şeyi sahtecilikle dolu

Gülen’in her şeyi sahtecilikle dolu

'nün Girişimini Araştırma Komisyonu, AK Parti Burdur Milletvekili başkanlığında toplandı. Petek, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, ne ilişkin bilgi talebinde bulundukları kurumlardan gelen yanıtları üyelerle paylaştı. Petek, "Fetullah Gülen'in, pasaport almasından kimliğine kadar sahtelik ve sahteciliklerle dolu. Bu bilgiler tamamen şu anda kayıtlarda olan bilgiler, bunların doğruluğu soruşturma konusu hususlar" dedi.

Hamile kadına darp olayıyla ilgili sıcak gelişme

Hamile kadına darp olayıyla ilgili sıcak gelişme

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde 4 aylık hamile Ebru Tireli’yi parkta darp ettiği iddiasıyla bir kişi gözaltına alındı.

Hamile kadına darp olayıyla ilgili sıcak gelişme

Manisa İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, 4 aylık hamile Ebru Tireli’nin parkta darp edilmesiyle ilgili özel bir ekip kurulduğu ve kapsamlı çalışmalar sonucunda Turgutlu İlçe Emniyet Müdürlüğünce şüpheli bir şahsın yakalanarak gözaltına alındığı kaydedildi. Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alınan şüpheli şahısla ilgili tahkikatın sürdürüldüğü belirtildi.

Bu haber 10746 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor: Komutanları terfi ve emeklilikleri masada
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor:...
"Terörsüz Türkiye" komisyonu mesaiye başladı! Kurtulmuş'tan...