Pakistan’da darbe

Pakistan'da darbe

Pakistan'nın seçilmiş Başbakan'ı Navaz Şerif, FETÖ benzeri Tahir-ul Kadri örgütü mensubu hakimler tarafından görevinden azledildi. Pakistan’ın seçilmiş Başbakanı Şerif, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile görevinden azledildi. Birçok uzmana göre yargı darbesinin arkasında Pakistan’ın FETÖ’sü olarak görülen Tahir-ül Kadri’nin cemaati var

29 Temmuz 2017 - 12:56 - Güncelleme: 29 Temmuz 2017 - 13:21

'ın FETÖ'süne darbe yaptırdılar

Giriş Tarihi: 29.7.2017 02:05 Son Güncelleme Tarihi: 29.7.2017 13:19

'nın seçilmiş Başbakan'ı , FETÖ benzeri Tahir-ul Kadri örgütü mensubu hakimler tarafından görevinden azledildi.

Pakistan’da FETÖ usulü yargı darbesi

Pakistan’ın seçilmiş Başbakanı Şerif, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile görevinden azledildi. Birçok uzmana göre yargı darbesinin arkasında Pakistan’ın FETÖ’sü olarak görülen Tahir-ül Kadri’nin cemaati var

Pakistanın FETÖsüne darbe yaptırdılar

Amerika'nın emrindeki ezoterik terör örgütleri yargı/polis ya da askeri darbelerle Amerika adına hükümetleri devirmeye devam ediyor. Son olarak Başbakanı , FETÖ benzeri Tahir-ul Kadri örgütü mensubu hâkimler tarafından yargı darbesiyle görevinden alındı.

Başbakan Navaz Şerif başbakanlık görevi sırasında Türkiye lehine yaptığı açıklamalarla ve FETÖ ile mücadele konusunda verdiği desteklerle küresel güçleri rahatsız eden hedefteki bir siyasi liderdi. "Her koşulda Türkiye'nin yanındayız", "Türkiye'nin düşmanları Pakistan'ın da düşmanıdır", "Gerekiyorsa Katar'a asker göndererek Türkiye'yi destekleriz" gibi açıklamalarıyla küresel güçleri rahatsız eden Navaz Şerif bir süredir küresel güçlerin operasyonlarına hedef olmaktaydı.

PAKİSTAN'IN FETÖ'SÜ TAHİR-UL KADRİ
Gülen benzeri bir yapıya sahip Tahir Kadri tarafından kurulmuş ezoterik terör örgütü Tahir-ul Kadri mensubu Anayasa Mahkemesi üyeleri, örgüt liderinden gelen emirle Başbakan Şerif'i görevden aldı. Uzun yıllardır Kanada'da yaşayan Tahir Kadri ani bir kararla Pakistan'a geri dönerek Pakistan'a da iç huzuru bozan eylemler organize ediyordu. Öğretmen, polis, hakim, savcı, asker, bürokrat ve diplomatlardan oluşan örgüt üyelerini uzun yıllardır devlete sızdıran Tahir Kadri, örgütü uydurma rüyalarla (hâşâ) Peygamberimizden direkt emir aldığını anlatarak yönetiyordu. Pakistan Halk Hareketi adında bir siyasi partisi olan Tahir Kadri, halk nezdinde bir karşılığı olmamasına karşın Pakistan devletine sızdırdığı açık ve kripto adamları sayesinde siyasi ve medya gücü olan bir örgüt lideri.

Pakistan Anayasa Mahkemesi, aile üyelerinden bazılarının Panama belgeleriyle ortaya çıkan yolsuzluk iddialarına karıştığı gerekçesiyle Başbakan Navaz Şerif'in görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Şerif'in azledilmesinin arkasında ise yargı ve orduda etkin olan Türkiye'deki FETÖ benzeri bir yapılanmaya benzerliği ile tanınan Tahir'ul Kadri var. Uzaklaştırma kararının İslamabad Terörle Mücadele Mahkemesi'nin, İmran Han ve Tahir ul Kadri'nin mülklerine el koyma emri çıkarmasının hemen ardından gelmesi dikkatlerden kaçmadı.

NÜKLEER SİLAH SAHİBİ TEK MÜSLÜMAN ÜLKE İSTİKRARI SAĞLAYAMADI
Müslüman nüfusunun çoğunlukta olduğu ülkelerin gelişip güçlenmesini istemeyen üst akıl Pakistan ve Türkiye'yi benzer yönetmelerle istikrasızlaştırma çalışmalarına hız verdi. Türkiye'de 1960'ların sonunda beri Fetullah Gülen'in önünü açan 'ılımlı İslam' uydurması ile toplumda kabul görmesini sağlayan projenin bir benzeri de Pakistan'da uygulanıyor. 70 yıl önce İngiltere işgaline başkaldırıp bağımsızlığını ilan eden Pakistan idari manada bir türlü yeterli istikrarı sağlayamadı. Demokrasi girişimleri sık sık darbelerle kesintiye uğrayan Pakistan'da kurulan hükümetler ise yolsuzluk iddiaları ile gündemden düşmedi. Bütün olumsuzluklara rağmen askeri manada oldukça gelişen ülke Nükleer Silah sahibi olan tek Müslüman ülke özelliğini taşıyor. İdari manada istikrarı sağlayamayan ülkede toplumsal birlik oluşmasını engellemek isteyen 'Üst akıl' birkaç yıldır Türkiye gündeminden düşmeyen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasının bir benzerini Pakistan'da devreye soktu. "Rüyalarla kitleleri yönlendirme, eğitim kılıfı ile milletin takdirini kazanma, dinlerarası diyalog ve devletin kritik noktalarına sızma" konularında benzer taktikler izleyen Gülen ve Kadri'nin ayrıldıkları tek nokta ise sığındıkları ülkeler.

FETO ABD'YE KADRİ KANADA'YA SIĞINDI
FETÖ elebaşı 1999 yılında ABD'ye sığınırken, 2007 yılında Pakistan'ı terk eden Kadri'nin durağı ise Kanada oldu. 2007 yılında ülkeyi terk edip Kanada'ya giden Kadri, 2013 seçimleri öncesi, devlet içine sızdırdığı bürokratların da desteği ile 'Pakistan'ı kurtarmaya geldim' diyerek siyasete atıldı. Aralık 2012'de ülkeye dönerek seçilmiş hükümete savaş açan Kadri'nin uyguladığı taktik ve kullandığı söylemler ise oldukça tanıdık . "Meclis yoktur; yağmacı ve hırsızlar vardır" söylemi ile hükümeti devirmeye çalışan Kadri 5 ay sonraki seçimlerden umduğunu bulamadı. Seçimleri Nevaz Şerif kazandı. Ülkedeki siyasetçilerden Pakistan Tahriki İnsaf lideri İmran Khan ile birlikte hareket eden Kadri'nin birçok talebi İmran Khan'ın partisi tarafından karşılanıyor. Hükümete karşı Kadri ile birlikte hareket eden Khan seçim sonuçlarına usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle itiraz etti.

RÜYA İLE KİTLELERİ EFSUNLAMA TAKTİĞİ AYNI
1951 doğumlu Muhammad Tahir ul-Kadri, 1981'de 'Kur'an Yolu' isimli hareketi kurdu. Eğitime, dinler arası diyaloğa, ılımlı İslam'a önem veren bu hareket 90 ülkede kendine temsilcilikler açtı, okullar kurdu. BM, barışa katkısı nedeniyle Kadri'nin bu hareketine özel danışmanlık statüsü verdi. Hıristiyan ve Müslüman alimlerin bir araya geldiği Müslüman-Hıristiyan Diyalog Forumu'nun başkanı olan Kadri, Hazreti Muhammed (a.s.m.) ile ilgili rüyalar gördüğünü öne sürüyordu. 25 Mart 1989'da halen liderliğini yaptığı Pakistan Halk Hareketi adlı siyasi partiyi kuran Kadri, girdiği seçimlerde başarılı olamadı.

YARGI VE ORDU İLE İLİŞKİLER BENZER ÖZELLİKTE
FETÖ'nün yıllar içinde Yargı ve Ordu'ya sızma girişimine benzer hamlelerle ülkede etkinliğini arttıran Kadri, ülkede seçilmiş hükümetlere yönelik başlatılan yolsuzluk operasyonlarının arkasındaki isim olarak göze çarpıyor. Yolsuzluk soruşturmalarından beklediği sonucu alamayan Kadri, askeri darbelere destek vererek kendine alan açma yolunu tercih etti. 1999 yılında General Pervez Müşerref'in Navaz Şerif hükümetini darbe ile devirmesinin ardından ilk seçimde milletvekili seçildi. Şerif'i darbe ile deviren General Pervez Müşerref'in yanında yer aldı. 29 Kasım 2004'te milletvekilliğinden istifa eden Kadri 2005'te Kanada'ya gitti.

HALK YÜZ VERMEDİ
Uzun bir süre, Kanada'da da faaliyetlerine devam eden Kadri, Pakistan'a dönüşünün hemen ardından hükümetin yolsuzluklarını protesto etmek amacıyla "milyon kişilik yürüyüş" adı verdiği protestoyu başlatmak için halka çağrıda bulundu. Çağrıya yanıt veren 25 bin kişi 14 Ocak 2013'te Kadri ile birlikte Lahor'dan İslamabad'a gitmek için yola çıktı. Meclis binasının önünde protestoculara hitaben Kadri, "Parlamento diye bir şey yoktur, sadece soytarı, hırsız ve soyguncuların bir grubu vardır. Bizim yasama üyeleri aslında yasaları çiğneyenlerdir" dedi. Protestoların başlamasından dört gün sonra hükümet ile Kadri arasında bir anlaşma imzalandı ve "İslamabad Uzun Yürüyüşü Deklarasyonu" olarak adlandırıldı. Bazı seçim reformların yapılması vaat edildi. Kadri'nin bir milyon kişilik yürüyüşü beklendiği gibi bu kadar kişiyi çekemedi ve yaklaşık 50 binde kaldı. Tahir-ul Kadri, 14 Ağustos'ta hükümetin istifası talebiyle protestolar başlattı. Başbakan Navaz Şerif'in istifasını isteyen on binlerce kişi, parlamento binasına yürüyüşe geçti. Binlerce kişi günler boyu parlamento binasının önünde oturma eylemi yaptı. Ancak Kadri, Halen devam eden "Uzun Yürüyüş" adlı protestoya da yine iddia edildiği kadar kişiyi toplayamadı. Her iki tarafın iddia ettiği sayıların ortalaması hesaplandığında bile en fazla 15 bin kişi protestoya katıldı.

Pakistan’ın seçilmiş Başbakanı Şerif, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile görevinden azledildi. Birçok uzmana göre yargı darbesinin arkasında Pakistan’ın FETÖ’sü olarak görülen Tahir-ül Kadri’nin cemaati var

Pakistan’da FETÖ usulü yargı darbesi (29 Temmuz)

KALKINMA SÜRECİNE GİRMİŞTİ
Son dört yıldır ekonomik istikrar ve kalkınma hamleleri yapan Pakistan, Türkiye ile başta ekonomik olmak üzere birçok sahada ilişkisini hızlandırmıştı. Çin ile yaptığı 50 milyar dolarlık yatırım anlaşması ve AB ile ticaret ilişkilerini güçlendiren Pakistan, 5.7 büyüme oranı kaydetmiş ve terör olaylarını yok denecek kadar az seviyeye indirilebilmişti. Pakistan'ın FETÖ'sü Tahir-ul Kadri mensubu hâkimler tarafından darbeyle görevinden uzaklaştırılan Başbakan Navaz Şerif, Pakistan Kalkın Programı'yla ekonomik bağımsızlık planlarını devreye sokmaya hazırlanıyordu.BAŞBAKAN ŞERİF YOLSUZLUK İDDİASIYLA AZLEDİLDİ
Pakistan Anayasa Mahkemesi, aile üyelerinden bazılarının Panama belgeleriyle ortaya çıkan yolsuzluk iddialarına karıştığı gerekçesiyle Başbakan Navaz Şerif'in görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Anayasa Mahkemesi Hakimi Ejaz Afzal Han, düzenlediği basın toplantısında, 5 kişilik hakim heyetinin 273 gün süren davanın ardından oy birliğiyle Şerif'in görevden uzaklaştırılmasına karar verdiğini duyurdu. Han, ayrıca Maliye Bakanı Muhammed İshak Dar'ın da görevden uzaklaştırıldığını belirtti.

Stratejik konumu ve 200 milyonluk nüfusuyla İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan Pakistan, terör örgütü FETÖ'nün yöntemleriyle gerçekleştirilen bir yargı darbesiyle sarsıldı. Anayasa Mahkemesi, seçilmiş Başbakan Navaz Şerif'i görevden aldı. Anayasa Mahkemesi Hakimi Ejaz Afzal Han "Pakistan Başbakanı'nın parlamento ve mahkemeye karşı dürüst davranmadığını" belirterek Şerif'in ömür boyu siyasetten men edildiğini duyurdu. Yapılan yorumlara göre ise Şerif'in görevinden azledilmesinin arkasında Pakistan'ın FETO'su olarak bilinen ve hakkında daha önce birçok kez 'sahte alim' haberleri yapılan Tahir-ül Kadri isimli cemaat lideri var.
 
DİNLERARASI DİYALOG
Ülkede çok önemli bir kuvvet olan Pakistan ordusunun yanı sıra, Kanada'da yaşayan Kadri'nin hayatı ve yaptıkları FETÖ elebaşı Gülen ile neredeyse birebir aynı. Kadri'nin başında bulunduğu yapılanma da hem örgütleşme biçimi olarak hem de ideolojik olarak FETÖ ile içerdiği benzerliklerle dikkat çekiyor. İşte o benzerlikler:
 
Pakistan’da FETÖ yöntemiyle 'darbe'.
  •  Cemaatin lideri olan Tahir-ül Kadri, ülkesinde güvende olmadığını söyleyerek uzun yıllardır Kanada'da yaşıyor.
  •  Sandığa saygı duymayan Kadri, 2014'te destekçilerini sokağa davet etmiş, olaylar ölümlere neden olmuştu.
  •  Dinler arası diyalog felsefesini benimseyen yapı, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla yayılmayı hedeflerken uluslararası kurumların da desteğini alıyor.
  •  Kadri, demokrasi yanlısı görünürken ülkesini Batı'ya şikayet etmekten çekinmeyen bir isim.
  •  İnsanları sokağa dökmeyle tehdit eden Kadri, milyonları çağırmasına rağmen birkaç on bin kişiyi toplayabildi.
  •  Sık sık rüyalarında Peygamber Efendimizi gördüğünü söylüyor. Hatta kendisini siyasete Peygamber Efendimiz'in yönlendirdiğini iddia ediyor.
  •  Cemaatin üst düzey isimleri ülkede hukuk ve güvenlik birimlerinde çok etkili.
  •  Kadri, 1981'de Hıristiyan- Müslüman Diyalog Formu'nu kurdu.
  •  Kadri'ye bağlı olan vakıfların idaresindeki okulların modern İslam eğitimi verdiği söyleniyor.
GİZLİ ODAKLAR DEVREDE
Dünya kamuoyunda 'Panama Belgeleri' olarak anılan off-shore hesap zincirleriyle ilişkilendirilen Navaz Şerif, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından dün istifasını açıkladı. 1947'de bağımsızlığını kazanan Pakistan tarihinde, seçimle göreve gelen hiçbir başbakan görev süresini tamamlayacak kadar iktidarda kalamadı. 1990 ve 1997'den sonra üçüncü kez başbakanlık koltuğuna oturan Navaz Şerif, görev süresinin bitimine bir yıldan az bir süre kala ofisini terk etmek zorunda kaldı. İstifa kararının ardından herhangi bir açıklama yapmayan Navaz Şerif, Anayasa Mahkemesi'nin soruşturmaları hakkında defalarca, 'iktidarın arka kapıdan girmeye çalışan odaklar tarafından gaspedilmek istendiği' uyarısında bulunmuştu. Navaz Şerif'in başında bulunduğu iktidar partisi PML-N'nin yeni bir başbakan adayı göstermesi ya da 2018 için planlanan genel seçimlerin öne çekilmesi ihtimali ihtimali üzerinde duruluyor.
Şerif'e destek için sokaklara döküldüler
Pakistan'da Anayasa Mahkemesi kararıyla görevinden uzaklaştırılan Başbakan Navaz Şerif'in partisi PML-N (Pakistan Müslüman Birliği-Navaz) destekçileri dün sokaklara aktı. Şerif'e destek veren binlerce kişi Anayasa Mahkemesi'nin kararını eleştirdi.
 
 
'Suudi Arabistan ültimatom verdi'
 
Pakistan basınında 15 Haziran'da yayımlanan haberlerde Navaz Şerif'in Cidde'de Suudi Arabistan Kralı Selman ile görüştüğü belirtildi. Habere göre Kral Selman, Şerif'e Katar krizinde seçim yapmaları konusunda ültimatom verdi. Kral Selman'ın "Ya bizimlesiniz ya Katar ile, seçiminizi yapın" dediği belirtilen haberde Şerif'in krizde kendilerinin herhangi bir tarafta olmadıklarını sadece çözüm istediklerini söylediği kaydedildi.
 
 
Ülke istikrarsızlığa sürüklenecek
Pakistan ekonomisi Navaz Şerif döneminde son 10 yılın en hızlı büyümesine kavuşmuştu. İngiliz Reuters haber ajansına göre Şerif'in görevden uzaklaştırılmasıyla birlikte ülkenin yeniden bir siyasi istikrarsızlık dönemine girmesi bekleniyor. Pakistan'ın borsa endeksi 2016 yılında dünyanın en iyi performanslarından birine sahipken, Şerif hakkındaki soruşturmanın sürdüğü son iki ay boyunca önemli ölçüde sermaye çıkışları yaşandı.
Pakistan neden hedefte?
Pakistan, İslam ülkeleri arasında sistem olarak Türkiye'ye benzeyen tek ülke. Parlamenter sistemle yönetiliyor ve demokrasisi istenildiği düzeyde olmasa da gelişmiş durumda. Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok yakın. İki ülke arasında askeri ve ekonomik işbirliği var. Önemli bir nokta da Pakistan'ın askeri gücü. Pakistan, İslam dünyasında nükleer silaha sahip tek ülke.

Bu haber 187835 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor: Komutanları terfi ve emeklilikleri masada
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor:...
"Terörsüz Türkiye" komisyonu mesaiye başladı! Kurtulmuş'tan...