Giriş Tarihi: 1.5.2017 12:14 Güncelleme Tarihi: 1.5.2017 22:30
Cumhurbaşkanı Erdoğan: BMGK'da adalet yok
Hindistan'da fahri doktora takdim töreninde konuşan Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden beklenen adalettir. Adalet var mı? Asla, böyle bir şey yok. Erdoğan, bunu söylediği zaman sert oluyor, sevilmez oluyor. Tamam da biz kendimizi kime sevdireceğiz. Biz dünya mazlumlarına kendimizi sevdirebiliyorsak bu yeter" diyerek BM'ye çok sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan'da Jamia Millia İslamia Üniversitesince kendisine fahri doktora tevdi edilmesi dolayısıyla düzenlenen törende bir konuşma yaptı.
Aralarındaki uzak mesafeye rağmen Hindistan ile Türkiye ilişkilerinin köklü bir tarihi geçmişe sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, bölgede 350 yıl hüküm süren Babür devletinin kuruluşunda Anadolu'daki Osmanlıların çok ciddi destekleri bulunduğunu vurguladı.
"Tesadüf değil"
Hindistan Cumhuriyeti'nin ilk kültürel anlaşmasını 1951 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile imzalaması tesadüf değiştir. Türk televizyonlarında Hint dizilerinin olması da tesadüf değildir. Ülkemizin hiçbir vatandaşı için Hindistan meçhul bir ülke değildir.
171 Hindistanlı öğrenci yüksek öğrenim görüyor. Bu yıl başvuru sayısı 589 olarak gerçekleşmiştir. Bu sayının daha da artmasını istiyoruz. Ülkemizde öğrenim gören gençleri ortak bir yatırım olarak görüyoruz. Dostluğumuzun daim kılınması için ortak tarihimizin gençlere aktarılması önemli.
Ülkemizde İngilizce yayın yapan çok sayıda gazete, dergi var. Ülkemizde neler olduğunu buradan takip etmenizi istiyorum. Dış kaynakların ülkemizdeki olayları ne kadar saptırdıklarını göreceksiniz.

"BM Güvenlik Konseyi'nde adalet yok"
Adaletin uluslararası kuruluşlarda başlaması gerekiyor. BM'de güvenlik konseyinin reforme edilmesi şarttır. Örneğin dünyanın önemli ülkelerinden 1 milyar 300 milyon kişiye sahip Hindistan'ın bu konseyde olmaması ne demektir. Şu anda tüm dünyanın kaderini 5 ülkenin eline nasıl bırakabiliriz. Böyle bir şey olabilir mi? Bir ülke atılan bir karara hayır diyorsa oradan bir kararın çıkması mümkün değildir.
- BM Güvenlik Konseyi'nden beklenen adalettir. Adalet var mı? Asla, böyle bir şey yok. Erdoğan bunu söylediği zaman sert oluyor, sevilmez oluyor. Tamam da biz kendimizi kime sevdireceğiz. Biz dünya mazlumlarına kendimizi sevdirebiliyorsak bu yeter. Bunu da özellikle Hindistan'ın anlatması lazım.
Güçlü olan kimse haklı olan da o, eğer gücün yoksa haksızsın. Haklı olan kimse güçlü olan da o olmalı.
Somali'ye lider olarak ilk giden benim, Somali'de muhteşem bir büyükelçilik kuran da biziz. Bazıları konteynerlarda büyükelçiliklerini bekletiyorlar.

"Ayrım gözetmeden mücadele edilmeli"
Katil Esed, Birleşmiş Milletler'e rağmen hala Suriye'nin başında kalabiliyorsa diyecek bir şey yok.
Dünyada terör saldırılarından etkilenmeyen ülke neredeyse kalmadı. Terörle mücadele için tüm terör örgütlerine karşı ayrım gözetmeksizin mücadele edilmesi lazım. Biz DAEŞ'e karşı mücadele etmekteyiz. DAEŞ İSlam dünyası için tehdittir, bunların İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Hindistan'a FETÖ uyarısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan Başbakanı Modi ile ortak açıklama yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "24 Nisan'da Hindistan'da meydana gelen menfur terör saldırısı lanetliyorum. Başsağlığı diliyorum. Türkiye terörle mücadelede Hindistan'la tam bir işbirliği içerisindedir. Gandi'nin veciz ifadesi ile 'üç fiziki kapasite ile değil, boyun eğmeyen irade iledir.' şeklinde teröre karşı duracağız." dedi.Hindistan nüfusu kaynakları ve ekonomisiyle, stratejisiyle önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüşmemizde siyasi ilişkilerimizi stratejik vizyonla devam ettireceğiz. Karşılıklı yatırım fırsatları üzerinde durduk. Yerli para kullanımı ile paralarımızın değerini koruyacağız" ifadelerini kullandı."Hindistan FETÖ'yü tamamen ülkesinden çıkarmasını umuyorum"Erdoğan, "FETÖ hakkında ayrıntılı bilgi verdim. Bu karanlık yapı, dünyanın en tehlikeli, en gözü dönmüş örgütlerindendir. FETÖ ile 15 Temmuz'dan bu yana hukuk ve adaletten ödün vermeden yoğun bir mücadele veriyoruz. Dostlarımız yapılanmaları hakkında bilgilendiriyor ve uyarıyoruz. Dost Hindistan'ın alacağı önlemlerle FETÖ'yü ülkesinden tamamıyla çıkaracağını umuyorum." dedi.Galeri: Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan'daCumhurbaşkanı Erdoğan Gandhi'nin mezarını ziyaret ettiCumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağında sürpriz isim

Resmi ziyaret için Hindistan'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a İslam Üniversitesi tarafından fahri doktora verildi.Doktora töreni sonrası katılımcılara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünya gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında BM'yi sert bir dille eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden beklenen nedir? Adalettir. Ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde adalet var mı? Asla böyle bir şey yok. Erdoğan bunu söylediği zaman sert oluyor, sevilmez oluyor. Tamam da biz kime kendimizi sevdireceğiz? Biz, dünya mağdurlarına, mazlumlarına kendimizi sevdirebiliyorsak bu bize yeter." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Şahsıma gösterdiğiniz teveccüh için en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Şahsımdan öte bu fahri doktorayı da milletim adına alıyorum. Sayın Rektöre, üniversite meclisine teşekkür ediyorum. Aralarında oldukça uzak sayılabilecek mesafeye rağmen Hindistan-Türkiye ilişkileri köklü bir geçmişe sahip. Örneğin Babür Devleti'nin kuruluşunda Anadolu'daki Osmanlılar'ın çok ciddi desteklerini görmüştür. Ekber Şah, farklı inançlı insanları aynı devlet çatısı altında insanları yönlendirebilme kabiliyetini bu coğrafyada gerçekleştirilen isimdir. Tac Mahal ortak tarihimizin sembol eserlerinden biridir. Bu abidevi yapı ülkemizin her köşesinde binlerce eseri olan Mimar Sinan'ın talebeleri tarafından inşa edilmiştir. Kanunu Sultan Süleyman döneminin ünlü denizcisi Seydi Ali Reis'in Hindistan'da geçirdiği döneme ilişkin aktardığı zengin bilgileri bugün de hayranlıkla okuyoruz.
TÜRK-HİNT İLİŞKİLERİ OLMASI GEREKEN SEVİYENİN ALTINDA
Osmanlı'nın son dönemlerindeki en önemli padişahı olan Abdühlamid Han'ın, iadei ziyaret için Japonya'ya gönderdiği Ertuğrul firkateyni Bombay'da samimi bir muhabbetle karşılandı. İstiklal Mücadelesi'nde Hindistan halkının verdiği desteği unutmamız asla mümkün değil. Kurtuluş Savaşı, Hindistan'ın kendi bağımsızlık mücadelesine kaynak olmuştur. Hindistan gibi bir ülkenin sömürge olarak kabul etmesi zaten mümkün değildi. Bağımsızlık hareketi sonunda başarıya ulaşmıştır. Bağımsızlık hareketinin liderleri Gandi ve Nehru'nun iki ülke arasında güçlü ilişkiler kurulmasını arzu ettiklerini biliyorum. Türkiye-Hindistan ilişkilerinin bugün olması gereken düzeyin altında olduğunu maalesef görüyorum. Biz Hindistan'la siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerimizi güçlendirme yönünde samimi bir iradeye sahibiz. Hindistan halkının ülkemize olan muhabbetini bizzat görme şahit olma imkanı buldum. İnşallah bu ziyaretim ilişkilerimizde yeni bir dönemin başlangıcına vesile teşkil edecektir.
HER İKİ ÜLKENİN DİZİLERİNİN SEYREDİLMESİ TESADÜF DEĞİL
Türk televizyonlarında yayınlanan Hint dizilerin, Hint televizyonlarında yayınlanan Türk dizilerinin rağbet görmesi tesadüf değildir. Gönüllerdeki bu yakınlığı her alanda fiili işbirliğine çevirmemiz gerekiyor. Bunun yolu da eğitim, öğretimden geçiyor. Halen ülkemizde 118'i Türkiye'nin sağladığı burslarla 171 Hint öğrenci öğrenim görüyor. Bu yıl başvuru sayısı 589 olarak gerçekleşmiştir. Bu sayının daha da artmasını arzu ediyoruz. İnşallah bu öğrenciler öğretimlerini tamamladıktan sonra nitelikli insan gücü olarak Hindistan'a en güzel şekilde hizmet edeceklerdir. Bu güzide üniversite gibi kurumlar Türkiye ve Hindistan'ın geleceğine ışık tutarken ortak tarihimize de gelecek hazırlama noktasında olacaklardır.

TÜRKİYE'Yİ KAYNAĞINDAN TAKİP EDİN
Gençler sizlerden ricam. Lütfen Türkiye'yi Batılı ajanslarının haberlerinden veya terör örgütlerinin buradaki lobilerinin yaydığı yalanlardan değil; bizzat kaynağından takip edin. Türkiye'yle ilgili gelişmeleri buradan takip etmenizi ödüyorum. Bu kaynaklara bakınca diğerlerinin olayları ne kadar saptırdıklarını bizzat göreceksiniz. Sorunları çözmekle görevli uluslararası kuruluşlardan başlayarak adaletin tesisi gerekiyor. BM'nin özellikle de Güvenlik Konseyi'nin yapısının bir an önce reforme edilmesi şarttır. Örneğin dünyanın önemli ülkelerinden 1 milyar 310 milyon nüfusa sahip olan Hindistan'ın içinde olmadığı bir Güvenlik Konseyi'nin sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu kim iddia edebilir. 1 milyar 700 milyon nüfusa sahip olan İslam dünyasının temsil edilmediği Güvenlik Konseyi ne kadar adil olabilir?
BM'YE SERT ELEŞTİRİLER
Dünya 5'ten büyük derken bunu kastediyorum. Şu anda tüm dünyanın kaderini 5 ülkenin eline, diline nasıl bırakabiliriz? Bir ülke bir karara, atılan bir adıma 'hayır' diyorsa oradan bir kararın çıkması mümkün değil. Böyle bir şey olabilir mi? Şu anda BM Güvenlik Konseyi'nde adalet var mı? Asla! Erdoğan bunu söylediği zaman sert oluyor, sevilmez oluyor. Biz kime kendimizi sevdireceğiz? Biz dünya mağdurlarına, mazlumlarına kendimizi sevdirebiliyorsak bu bize yeter. Bunu da her yerde anlatmamız lazım. Özellikle Hindistan'ın anlatması lazım. 1 milyar 370 milyon nüfusa sahip olan Hindistan bunu sürekli anlatması, dillendirmesi lazım.
SADECE ELMA ŞEKERİ DAĞITIYORLAR
Hem daimi hem geçici üye olmayacak. Şu anda geçici üyelerinin oylarının bir kıymeti vardır. Niye birbirimizi aldatıyoruz? Sadece elma şekeri dağıtıyorlar. 15 tane geçici üye. Hele hele Güvenlik Konseyi adaletin dağıtımının gerektiği bir yer. Eğer bunu başaramazsak BM Güvenlik Konseyi'nden hiçbir şey bekleyemeyiz. Güçlü olan kimse haklı olan o. Eğer gücün yoksa haksızsın. Biz diyoruz ki, hayır! Haklı olan kimse güçlü olan da o olmalıdır. I. ve 2. Dünya savaşlarının ardından Avrupa ve Amerika merkezli olarak kurulan küresel düzen dünyanın diğer taraftaki halkların hakkını temsil etmiyor. Katil Esed BM'ye rağmen hala Suriye'nin başında durabiliyorsa artık söylenecek söz kalmıyor.
AB BİZE 3 MİLYAR AVRO SÖZ VERDİ SADECE 725 MİLYON GÖNDERDİ
Şu ana kadar 3 milyon mülteciyi topraklarında barındıran biziz. AB bize söz verdi. 2016 Temmuz ayında 3 milyar Avro gönderecekti. 725 milyon Avro geldi. BM'den dönorlar toplantısı yapıldı ve şu ana kadar bize 550 bin dolar gönderdi. 6,5 yılda bizim harcadığımız 25 milyar dolar. Hani nerede adalet? Kaldı ki bu para bize de gelmiyor. UNESCO vasıtasıyla ilgili kuruluşlara gidiyor. Somali'ye ilk giden siyasi lider ben oldum. orada muhteşem bir büyükelçilik binası kuran yine biz olduk. Diğer ülkeler gelip de Somali'de büyükelçilik binalarını dahi kuramadılar. Biz gördüğümüz adaletsizlik, haksızlık, riyakârlıklar karşısında itirazlarımızı her fırsatta dile getirmeyi sürdüreceğiz. Biz bölgemizde yaşanan tecrübelerden süzülüp gelen bu itirazlarımızla dost ve müttefik olarak gördüğümüz tüm ülkelerin menfaatlerini korumaya çalışıyoruz.
BİZ YİNE DE KAPILARIMIZI KAPATMAYACAĞIZ
Hala Suriyeliler bombalanmaya devam etse biz kapımızı yine kapamayacağız, yine açıktır. O varil bombalarından kaçan insanların, kimyasal silahlardan kaçan insanlara eğer kapılarımızı kapatırsak biz de zalimlerden olmaz mıyız? Zulme rıza zulümdür! Afrika'dan Myambar'a kadar geniş bir coğrafyada ihtiyaç sahiplerine insani yardımları ulaştırmanın gayretindeyiz. Türkiye milli gelirine oranla yaptırdığı yardımlarda dünyada birinci sıradadır. Buna rağmen mazlumların, mağdurların feryatları her geçen gün artıyor. Bu durum terör müsibetin genişlemesine uygun bir zemin oluşturuyor. Dünyada terör saldırılarından etkilenmeyen bir ülke neredeyse kalmadı. Terör örgütleri bir ur gibi yayılıyor. Terörizmin önü sadece kuvvet kullanarak kesilmez. Asıl onlara hayat alanı sağlayan fakirlik, eşitsizlik ve cehaletle mücadele edilmesi gerekir.
PKK/YPG/PYD VURGUSU
DEAŞ İslam için bir yüz karasıdır. Müslümanlar için bir tehdittir. Bunların İslam'la uzaktan yakından alakası yoktur. Ona göre tedbirlerimizi almamızı lazım. 3 bini aşkın DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Bu mücadelemiz sürüyor ve sürecek. Bunun yanında PKK, PYD, YPG bunlarla da mücadele ediyoruz. Birileri bunlara sığınarak DEAŞ'la mücadele yönüne girerse o bizi üzer. Biz koalisyonla hep beraber bu işi hallederiz. Bununla birlikte DEAŞ'a ve El Kaide'ye karşı gösterilen uluslararası duyarlığa PKK ve YPG/PYD gibi örgütlere karşı gösterilmesini bekliyoruz."

Kerem Alkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geniş bir heyetle gerçekleştirdiği Hindistan ziyaretini değerlendirdi. Hindistan'ı yeniden keşfetmek başlıklı yazısında bu ziyaret ve hamlelerin önemine değinen Alkin Erdoğan'ın ve söylemlerinin de Hindistan için yankılarından bahsetti. İşte Alkin'in yazısından öne çıkanlar:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, sizler bu satırları okurken başlamış ve bugün tamamlanacak olan Hindistan ziyaretine siyaset, ekonomi ve sivil toplum çevrelerinde büyük önem atfedilmekte.
Sabah Yazarlar Kulübü'nün üyesi, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik, bu ziyareti 'eski iki arkadaşın birbirini yeniden keşfetmesi' olarak tanımladı.
İki ülke için işbirliği fırsatları, birbirlerinin güç ve potansiyelini keşfetmeleri anlamında kritik önemde.
Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz ve bendenizin iki ülke arasında ekonomi alanındaki proje ve işbirliği fırsatlarına yönelik kapsamlı sunumları oldu ve enerji, yenilenebilir enerji, bilgi teknolojileri, ulaştırma, haberleşme alanlarında birlikte proje yürütme, ürün geliştirme,alt yapı yatırımlarındaki tecrübelerin karşılıklı paylaşılması adına pek çok çağrıya şahit olduk.
Türkiye'nin batıyla olan siyasi ve ekonomik ilişkileri, kültürel bağları Asya'da uzun zamandan bu yana merakla takip edilmekte. NATO başta olmak üzere, batı ittifakının pek çok siyasi, askeri ve ekonomik işbirliği kurumlarında Türkiye kuruluşundan beri üye veNATO'da ABD'den sonra en önemli askeri güç. Bu nedenle, Asya tarafında, bilhassa 5 yıldır Türkiye ile batı arasında ilişkilerde gözlenen kırılmanın nedenleri ve sonrası merak konusu.
Bununla birlikte, kırılmanın nedenleri ve sonuçlarına yönelik yorum ve bakış açıları hep batı medyasındaki yanlı, acımasız yorumlar üzerinden yürüdüğünden, Hindistan'da 5 gündür gerçekleştirdiğimiz toplantı ve temaslarda paylaştığımız detaylar, Türkiye'nin bölgesel ve küresel anlamdaki 'yeni' pozisyonunun anlaşılmasında hayli etkili oldu. Bilhassa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'dünya 5'ten büyüktür' mesajı Hindistan'da da yankı bulmuş.
Bu mesajın küresel ölçekte haksızlıkların giderilmesi ve 'kapsayıcı' büyüme ve refah adınaiçeriği aktarıldıkça, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye'nin üstlendiği rol bir kat daha anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye-Hindistan İş Forumunda konuştu. Erdoğan yaptığı konuşmada Hint ve Türk ticaretinin potansiyelinin yüksekliğine dikkat çekti.
"Karşılıkı yatırımların artırılmasını ve ticaret hacminin hızla dengelenmesini önemli görüyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan ve Türkiye ekonomisinin büyüklüklerine dikkat çekti. Erdoğan bu iki ülkenin potansiyellerinin çok yüksek olduğunu belirtti.
Erdoğan, İki ülkenin ticaretini kendi para birimleriyle yapması gerekliliğini vurguladı.
Erdoğan şunları söyledi: "Bu toplantının inşallah yeni bir dönemin miladı olacağına inanıyorum. Hindistan'ın bağımsızlığından itibaren ilişkilerimizde hep dostluk ve işbirliği havası hakim olmuştur. Geldiğimiz noktada ekonomik işbirliğini derinleştirip arttırmak istiyoruz. Bu konuda kararlı ve samimiyiz. Türk-Hind İş Konseyi'nin karşılıklı yatırımların arttırılmasına katkı sağlamasına arzu ediyorum. Türkiye-Hindistan Karma Ekonomik Komisyonu toplantılarının devam ettirilmesi ve serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlanması ekonomik ve ticari ilişkilerimize ivme kazandıracaktır. Hindistan ile ilgili ticari hacmimizin yaklaşık 6,5 milyar dolara ulaşması memnuniyet vericidir. Bu rakamın gün geçtikçe artacağını ve yakında gerçek potansiyeline ulaşabileceğini düşünüyorum."
MİLLİ PARALARLA TİCARET
"Karşılıklı yatırımların arttırılması ve ticaret hacminin hızla dengelenmesine yönelik adımlar atılmasını önemli görüyorum. Ülkemizde yatırım yapmak isteyen Hindistan firmalarına her türlü kolaylığı sağlamaya biz hazırız. Türkiye Avrupa, Orta Asya, Karadeniz ve Ortadoğu'da ticaret üssü olmaya uygun bir konumdadır. Gereken altyapıyı süratle kurmamız gerekiyor. Ticaretimiz üzerindeki kur baskısını azaltmamız lazım. Kendi milli paralarımızla karşılıklı olarak ithalat ve ihracat yapabiliriz. Türkiye genç ve nitelikli işgücü, büyük iş pazarı, disiplinli finans sektörü, gelişmiş altyapısı, rekabetçi özel sektörü ile bölgesi ve dünyada ve önemli bir yere gelmiştir. Dünyanın en büyük havaalanı inşası devam ediyor. Önümüzdeki yıl açılacak. Yine Kanal İstanbul hazırlıkları sürüyor. Pek çok dev yatırım planlanıyor. Bu projelerin başarıyla gerçekleşmesi için gerekli gayret gösterilecektir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hindistan ile turizm ilişkilerinin de artırılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
TÜM YATIRIMCILAR EMİN OLSUN
"Tüm yatırımcılar şundan emin olsun. Türkiye rekabet kurallarının işlediği bir ülkedir. Kanunlarımız yatırımcılara kolaylık sağlayacak şekilde uygulanmaktadır. Mal ve hizmetlerin birey ve kurumlar arasında herhangi bir kurumun engeline tabi olmadan el değiştirmesine sahiptir. Büyük ölçekli enerji ve altyapı yatırımları da kapsayan çok önemli kalkınma projelerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Marmaray ve Avrasya Tüneli'ni hizmete açtık. Dünyanın dördüncü en uzun açıklıklı asma köprüsü olan Osmangazi Köprüsü ve İstanbul Boğazı'nın üçüncü köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmet vermeye başladı. Havalimanı inşaatımız sürüyor. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temelini attık. Kanalistanbul'la ilgili hazırlıklarımız sürüyor. Başlaması planlanan yatırımlarımız da var."
250 MÜTEAHHİT FİRMANIN İÇİNDE 42 TÜRK ŞİRKETİ VAR
"Bazı şirketlerimizin Hint ortaklarıyla önemli işler yaptıklarını biliyorum. G-20'de Türkiye'de birlikte yeralan Hindistan, dünyanın en büyük demokrasisidir. Dünyanın en büyük ve hızlı büyüyen serbest pazar ekonomilerinden biridir. Yüksek teknoloji, bilgisayar yazılımı ve uzay endüstrisinde katedilen mesafeyi takdirle izliyoruz. Tüm bu sektörlerde Hindistan ile işbirliğimizi geliştirmeyi arzuladığımızı bilhassa belirtmek istiyoruz. Türk özel sektörü özellikle inşaat alanında dünya pazarlarına açılmakta önemli bir başarı göstermiştir. Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında 42 şirketimiz bulunuyor."
DAHA FAZLA TURİST BEKLİYORUZ
"Geçtiğimiz sene 75 milyon turist geldi. Hint turistler 79 bin civarındadır. Biz Hindistan'dan daha fazla turist bekliyoruz. Düğünlerini Türkiye'de yapan Hintli ailelerin sayılarının arttığını görüyoruz. Turist sayılarının artırılması, ulaşımın geliştirilmesini de gerekli kılıyor. THY ve AtlasJet Hindistan sefer sayılarının artırılmasını istiyor. Air İndia ve havacılık şirketlerimizin geliştirilmesi yararlı olacaktır.
İş Forumu'nun ikili ilişkilerimizde yeni bir ivme sağlamasını temenni ediyorum. Gereken tüm adımları atmakta kararlıyız. İşadamlarımız için üzerimize düşeni yerine getirme iradesine sahip olduğumuzu da bir kez daha dile getirmek istiyorum."
FETÖ'cü polis listelerinin şifreleri

MİT’in ulaştığı FETÖ’nün üst düzey bir yöneticisinden elde edilen “akıllı kart”taki bilgiler incelendiğinde 70 bin polisin isimlerine ulaşıldı.
EGM, kırmızı listede bulundukları için "acilen" görevden el çektirilmesi gereken polisleri, ön incelemeden geçirdikten sonra açığa aldı.
Kamuoyuna yansıdığı şekliyle, listelerde yer alan polislerin öncelikle A, B, C, D, E, F ve G harfleriyle başlıklandırıldıkları görülmüştü. Yapılan incelemelerde bu harflerin anlamları şöyle çözüldü:
A: Koşulsuz hizmet hareketine bağlı olanlar. FETÖ'nün istediği talepleri yerine getiren, verdiği talimatları harfiyen uygulayan polisler. Koşulsuz "bizden" denilenler.
B: FETÖ'nün her talebini veya talimatını koşulsuz yerine getirmeyen polisler. Örneğin, himmet verip dergi veya gazete abonesi olan ancak katalog evliliği yapmayanlar ya da Bank Asya'dan işlem yapmayanlar gibi. Koşullu "bizden"ler.
C: "Bizdendi" veya "zararsız" olarak tanımlananlar. 17/25 Aralık süreci sonrasında kendi isteğiyle FETÖ'yü bırakanların tamamı. Ancak, cemaatin bilgisi kapsamında "sen bizden ayrıl bizden haber bekle" denilen kişiler de bu grupta. (NOT: Kanımca, en tehlikeli olan grup. Özellikle daha sonra görev verilmesi düşünülen grupta yer alanlar. Bir bölümü cemaatin "uyuyan eleman" olarak kullanmayı planladığı polisler.)
D: "Hizmet hareketini bilir ve zararsız" olarak tanımlanan polisler. Cemaat tarafından bir şekilde hareket içinden dışlanmış, yine de cemaatin tavır ve hareket tarzını bilen polisler bu grupta. Cemaatin zeki ve düşman olarak gördüğü bazı eski mensupları olan polisler burada sınıflandırılmış.
E: Ehlibeyt ve ehlidünya olarak Alevi ve Sunni biçiminde ayrılan polisler.
F: Menfi düşman grubunda yeralan polisler. Hiçbir zaman cemaat içinde olmamış, FETÖ'yle mücadele eden teşkilat mensupları. Toplam sayıları 100 dolayında. 17-25 Aralık süreci sonrasında da sürekli FETÖ'ye ilgili soruşturmaları yürüten polisler. F6, bu grubun en keskin isimlerinden oluşuyor. Katıksız FETÖ düşmanları olan emniyetçiler.
G: Güzel insanlar grubu. Cemaat içinde doğrudan yer almayan, uzaktan da olsa cemaatin faaliyetlerine sempati ile bakanlardan oluşan grup. Mütedeyyin biçiminde tanımlanan polisler.
İçişleri Bakanlığı: 65 terörist etkisiz hale getirildi

İçileri Bakanlığı'ndan yapılan son dakika açıklamasında, son bir haftada 65 teröristin etkisiz hale getirildi bildirildi.
İçişleri Bakanlığı: Son bir haftada, ülke genelinde yürütülen 579 operasyonda; 38'i ölü, 11'i teslim, 16'sı sağ olmak üzere toplam 65 terörist etkisiz hale getirildi.istan'da konuştu






YORUMLAR