Giriş Tarihi: 12.12.2016 07:27 Son Güncelleme Tarihi: 12.12.2016 09:02
HDP'ye terör operasyonları
Türkiye genelinde HDP'nin il ve ilçe yöneticilerine yönelik operasyonlarda 67 kişi gözaltına alındı.

İstanbul, Ankara, Adana ve Manisa'da HDP'nin il ve ilçe yöneticilerine yönelik operasyonlarda 67 kişi gözaltına alındı.
İSTANBUL
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yürütülen bir soruşturma kapsamında alınan gözaltı ve arama kararı doğrultusunda HDP'nin İstanbul İl Başkanlığı ile bazı adreslerde arama yaptı.
Operasyonda, aralarında HDP İstanbul İl Başkanı Aysel Güzel'in de bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
ANKARA
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yürütülen bir soruşturma kapsamında, bazı adreslere operasyon düzenledi. Aralarında HDP Ankara İl Başkanı İbrahim Binici, Mamak İlçe Başkanı ile bazı il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu 17 kişiyi gözaltına alındı. Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyet müdürlüğüne götürüldü.
ADANA
HDP Adana il ve ilçe eş başkanlarına gözaltı
Adana’da terörle mücadele şube müdürlüğü ekipleri şafak vakti yaptıkları operasyonda HDP Adana İl ve ilçe eş başkanları ile birlikte 25 partiliyi gözaltına aldı.

Edinilen bilgiye göre, Adana İl Emniyet Müdürlüğü Teröre Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK üyesi oldukları ve örgüt propagandası yaptıkları iddia edilen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Adana merkez ilçeleriyle Ceyhan ilçesinde değişik adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonda, aralarında HDP Adana İl Başkanı Hüseyin Beyaz, HDP merkez ilçe ve Ceyhan ilçe başkanları, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleriyle mahalle temsilcilerinin bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Halkların Demokratik Partisi’ne yönelik şafak vakti operasyon başlattı. Polis Adana merkez ve Ceyhan ilçesinde 30 adrese eş zamanlı özel harekat polisinin de desteğiyle girdi. Yapılan operasyonda aralarında HDP Adana İl Eşbaşkanları, Seyhan, Çukurova, Yüreğir ve Ceyhan ilçe başkanlarının da aralarında bulunduğu 25 partili gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlılar adli tıp kurumuna getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. HDP Adana İl Eş Başkanı Hüseyin Beyaz, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra basın mensuplarının "neden gözaltına alındınız" sorusuna "eş bakanıyım" cevabını verdi. HDP Seyhan İlçe Eş Başkanı olduğunu söyleyen bir kadın ise basın mensuplarının soruları üzerine" HDP Seyhan İlçe Eş Başkanıyım siyasi partinin ne terörü" diye yanıt verdi. Zanlılar sağlık kontrolünden sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Zanlılara atılan suçlamanın ise bölücü terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık, terör örgütü propagandası olduğu ileri sürüldü. Zanlılardan HDP Adana İl Eş Başkanı Hüseyin Beyaz, yaklaşık 2 ay önce gözaltına alınmış çıkarıldığı mahkemede ev hapsi cezası ile serbest bırakılmıştı.
MANİSA
Alınan bilgiye göre, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, Manisa'da terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik daha önceden belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında HDP Manisa İl Başkanı A.E, HDP Salihli İlçe Başkanı A.M. ve A.D, A.O. ve M.B. gözaltına alındı.
Mardin’de 17 belediye yöneticisi tutuklandı
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında aralarında Adliyeye sevk edilen 20 kişiden 17’si tutuklandı.
Mardin adliyesine Pazar günü çıkarılan 20 kişiden Mardin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Hüseyin Falay, savcılıktan serbest bırakılırken, Aralarında Artuklu Belediye Başkanı Emin Irmak ve Artuklu Belediye Başkan Yardımcısı İsmet Birtek, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

Geriye kalan 17 kişi ise Artuklu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldırım, DBP Artuklu Eski ilçe başkanı Mehmet Şirin Gültekin , Artuklu BDP Meclis Üyesi Mehmet Ali Amak, Artuklu belediye zabıtası İbrahim Aydın, Nusaybin BDP belediye meclis üyesi Neyaz Yıldız, Artuklu BDP belediye meclis üyesi Fazile Yıldırım, Artuklu Belediyesi DBP meclis üyesi İshak Saruhan, Mayader eski Mardin İl Başkanı Feyat İldeniz, Mardin Büyükşehir Belediye başkan danışmanı Enver Ete, Mardin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler dairesi Şube Müdürü Abdülmelik Selçuk, Mardin Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları Daire Başkanı Yunus Öztürk, Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür Hizmetleri Daire Başkanı Seyfettin Yavuz, Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür Hizmetleri Daire dairesi şube müdürü Mehmet Ali Dal, Mardin Büyükşehir Belediyesi çalışanı şantiye şefi Şehmuz ?imdi, Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Baran İlhan, Mardin Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcısı Halil Bahadur ve Doğan Angay’’ nöbetçi mahkemece tutuklanarak Mardin E tipi Kapalı Ceza İnfaz Koruma Müdürlüğüne gönderildi.
İstanbul’da HDP il ve ilçe yöneticilerine yönelik operasyon
İstanbul’da HDP İl ve İlçe yöneticilerine yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.
İstanbul'da HDP İl ve İlçe yöneticilerine yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Aralarında HDP il başkanı Aysel Güzel'in de bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabahın erken saatlerinde HDP'ye yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi.
ADANA'DA HDP'Lİ YÖNETİCİLER GÖZALTINA ALINDI
İL VE İLÇE BİNALARINA BASKIN YAPILDI
HDP il başkanlığı binasına giren polis ekipleri arama yapıyor. Yapılan operasyonlarda aralarında HDP İstanbul İl Başkanı'nın da bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Çok sayıda adrese yapılan baskınlarda aramalar devam ediyor.
Adana'da HDP'li yöneticiler gözaltına alındı
- Giriş Tarihi: 12.12.2016 06:46 Güncelleme Tarihi: 12.12.2016 08:59
Adana'da PKK terör örgütüne üye olduğu ve örgüt propagandası yaptığı ileri sürülen HDP il ve ilçe yöneticilerinin bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Teröre Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK üyesi oldukları ve örgüt propagandası yaptıkları iddia edilen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi.
Sabaha karşı yapılan operasyona yaklaşık 500 polis, zırhlı araçlar, TOMA'lar, polis helikopteri ve özel harekat polisleri katıldı. Adana merkez ilçeleriyle Ceyhan ilçesinde değişik adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonda, aralarında HDP Adana İl Başkanı Hüseyin Beyaz, HDP merkez ilçe ve Ceyhan ilçe başkanları, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleriyle mahalle temsilcilerinin bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.
Şüpheliler, Adana Adli Tıp Biriminde sağlık kontrolünden geçirilmelerinin ardından İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
ANKARA'DA 17 GÖZALTI
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yürütülen bir soruşturma kapsamında, bazı adreslere operasyon düzenledi.
Aralarında HDP Ankara İl Başkanı İbrahim Binici, Mamak İlçe Başkanı ile bazı il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu 17 kişiyi gözaltına alındı.
Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyet müdürlüğüne götürüldü.
Mirgün Cabas'tan skandal paylaşım

Mirgün Cabas bir skandala imza attı. CNN TÜRK'ten Cabas şehitlerimizin kanı üzerinden yaptığı provokasayon halktan büyük tepki görüp sosyal medya üzerinde eleştirilerin hedefi oldu.
Dolmabahçe'de Vodafone Arena Stadyumu'nda oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçı bittikten yaklaşık 1.5 saat sonra düzenlenen 2 terör saldırısında 38 kişi şehit oldu. Şehitlerden 30'u polis, 7'si sivil. Bir kişinin kimliği belirlenemedi.
Tüm dünya bu kanlı saldırıyı kınarken,sözde gazeteci Mirgün Cabas'ın Twitter üzerinden yaptıkları paylaşımlar ise büyük tepki çekti.
Cabas yaptığı paylaşımda bir arkadaşının kendisine İstanbul'daki her bombadan sonra Beyrut'taki arkadaşlarının arayıp "buraya gel burası daha güvenli" dediğini paylaştı. Paylaşımı ile sözüm ona bir ortadoğu ülkesi olan ve yıllar önce her gün bombaların patladığı başkent Beyrut bile İstanbul'dan daha güvenli...
İŞTE O SKANDAL PAYLAŞIM

O hain kaçmaya çalışırken yakalandı!

Dün Beşiktaş'ta gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası sosyal medya hesabından, "Oh olsun size" diye mesaj paylaşan HDP'li Berfin Kadem'in Otogar'da yakalandığı belirtildi.
Hain saldırı sonrası Twitter'dan paylaştığı alçak bir paylaşımda bulunan Kadem, gelen tepkiler üzerine hesabını kapatmıştı.
İstanbul Beşiktaş'taki bombalı saldırılar sonrası HDP'li Berfin Kadem alçak bir mesaj paylaşmıştı. Polisleri hedef alan hain saldırı sonrası adeta kutlama yapan Berfin Kadem isimli Twitter kullanıcısı, "Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size"şeklinde paylaşımda bulunmuştu.
Sosyal medyadan gelen büyük tepkiler sonrası önce tweetini silen Kadem, daha sonra @berfnkdadem isimli hesabını kapatmıştı.
Kadem'in bugün Otogar'da kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi.
Polisleri tedavi eden hemşireden ağlatan paylaşım

Yaralı polislerin tedavi gördüğü Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan bir hemşirenin satırları, sosyal medya hesaplarında çok konuşuluyor.
Dolmabahçe'de gerçekleşen terör saldırısının yankıları devam ediyor.
Yaralı polislerin tedavi gördüğü Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan bir hemşirenin satırları, hem polislerin hem de sağlıkçıların sosyal medya hesaplarında çok konuşuluyor.
İşte o çok paylaşılan yazı:
"Dün gece 26 yaşında bacağı ve kaburgaları kırılmış vücudu yanık et ve barut kokan polis bir hastam, "Hemşire hanım çok ağrım var, dayanamıyorum bağırıyorum; diğer hastaları çok mu rahatsız ediyorum" dedi.
O durumda bile hala kendini değil, diğer insanları düşünüyordu.
Ara ara arkadaşlarının durumunu ve şehit sayısını soruyordu.
İsyan etmiyordu, özel ilgi istemiyordu, söylediklerimize harfiyen uyuyordu.
Yakınları da ortalığı yakıp yıkmıyor üstümüze yürümüyorlardı, yoğun bakımın kapısında metanetle bekliyorlardı.
Sadece o değil dün gece baktığım ve konuşabilecek durumda olan bütün hastaların tutumu böyleydi.
Çoğumuz gözyaşlarımızı tutamadan çalıştık bütün gece.
Televizyondan izlemek gibi değil orda olmak, çiçeği burnunda gençlerin ellerinizin arasından kayıp gitmelerini izlemek, yaşasalar bile sakat kalacaklarını bilerek yaralarını sarmak.
Televizyondaki birer sayıdan ibaret değil onlar, hepsinin bir hikayesi ve ellerinden alınmış bir gelecekleri var.
Nasıl kıydınız onlara!!!
Nasıl vicdanınız el verdi!!!
Nasıl hesabını vereceksiniz bu gencecik vatan evlatlarının!!!"
Özlem Şeko / Şişli Hamidiye Etfal E. A. Hastanesi"
Şifre: Pırlanta

Örgütün desteğiyle uzman çavuş olan itirafçı anlattı: Özel görüşmede soruların cevaplarını verdiler, “Sen TSK içinde pırlanta çocuk olacaksın” diyerek gönderiyorlardı
Malatya 2. Ordu Komutanlığı'nda görev yaparken FETÖ soruşturmasında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yaralanarak itirafçı olan astsubay Ö.T, ifadesinde örgüt ağabeylerinin çalışma yöntemini deşifre etti. Önce örgütün desteğiyle uzman çavuş olduğunu anlatan itirafçı astsubay, "Ardından örgütün desteğiyle istihbarat ve istihbarata karşı koyma şubesine geçtim. Örgüt abisiyle sürekli irtibat halindeydim. Daha sonrada yine örgütün soru ve cevapları vermesiyle astsubaylığa geçtim. Asker abileri, TSK'ya yerleştirecekleri öğrencilere ya da TSK içinde branş değiştirmek isteyenlere, önce şifreyi veriyordu. Ardından kendilerine ait okul veya yurt binalarında dinlemeye karşı korumalı toplantı odalarında görüşüyorlardı. Bu görüşmede şifreyi söyleyene, tablet ya da laptoptaki soru ve cevapları 2 saat süreyle gösterip çalıştırıyorlardı. Ardından da 'Sen TSK içinde pırlanta çocuk olacaksın' diyerek gönderiyorlardı. Kimse kendisine söyleyen şifreyi başkasına söylemiyordu. Ama herkese "Pırlanta" kelimesini şifre olarak veriyorlardı" dedi.
Terörün yerli ve yabancı işbirlikçilerini biliyoruz

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut: Artık samimiyetsizliğe ve ikiyüzlülüğe tahammülümüz yok. Terör saldırısına ‘Çok üzüldük’ deyip teröriste kucak açanlar da bu işin içinde. Bazı ülkelerin gizli servislerinin desteği olmadan bu saldırı yapılamaz
Türkiye siyasi tarihinde ender rastlanan bir mutabakatla, AK Parti ve MHP, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni de içeren anayasa değişikliği konusunda tarihi uzlaşmayı gerçekleştirdi. Siyasi istikrar anlamına gelen bu adımla eşzamanlı olarak Suriye ve Irak'ta diplomasi trafiği yürüten Türkiye, FETÖ'nün yurtdışı ayağına karşı da topyekûn bir savaşa girişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milli para çıkışları ABD'deki düşünce kuruluşlarında yankı bulmaya başladı. Böyle bir dönemde Beşiktaş'ta yine alçak bir saldırıyla yüreğimiz yandı. Son terör saldırısını ve ekonomideki küresel gelişmeleri Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut ile konuştuk.
Son terör saldırısının sebebini neye bağlıyorsunuz?
İki sebebi olabilir. Anayasa paketi meclise çok önemli bir mutabakatla geldi. AK Parti ve MHP arasında siyasi tarihte görülmemiş ve önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir mutabakattı bu. Bunu hazmedemeyen dış ve iç güçler uzun süredir Türkiye'de terör faaliyetlerinde bulundukları için harekete geçti. Bu terör saldırısı arkasında bazı ülkeler ve gizli servislerin desteği olmadan gerçekleştirilmez.
İki gün önce Suriye ve Irak'ta da Türkiye önemli adımlar atmıştı...
Beşiktaş'taki saldırının ikincisi nedeni de Suriye'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle önemli adımlar atılmasının bazı ülkelerin kurmak istedikleri oyunu bozmuş olması. Yerli işbirlikçi olarak FETÖ ve PKK kullanılmış olabilir. Ayrıca içerideki bazı örgütler taşeron olarak kullanılmış olabilir. Örgütün adı önemli değil. Türkiye'ye karşı büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon 'Gezi'den bu yana harekette.
Teröre kucak açan ülkeler bu işin neresinde?
Dışarıdan çok üzüldük cümleleri gelecek. Artık bu samimiyetsizliğe ve iki yüzlülüğe tahammülümüz yok. "Çok üzüldük" diyen ülkeler de bu işin içerisinde...
Türkiye'deki siyasal sistem değişikliği Batı'yı neden bu kadar rahatsız ediyor?
Türkiye'de parlamenter sistem istikrarsızlık üzerine dizayn edilmiş. 80 yılda kurulan tüm hükümetlerin ortalama ömrü 18 ay. Birçoğu koalisyon hükümeti. Siz bana bu sistemin istikrarlı olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu açıdan baktığımızda meclise sunulan mutabakat Türkiye'ye istikrar kazandıracak bir adım. Bundan sonra koalisyon olmayacak. Bu bazılarını çok rahatsız ediyor.
ABD'de "Gizli CIA" olarak adlandırılan bir düşünce kuruluşu Türkiye'nin milli para hamlesinin dünyada bir domino etkisi yaratacağını yazmıştı. Rahatsızlığın bir nedeni de bu olabilir mi?
Türkiye'nin "milli para" çıkışı şüphesiz çok önemli ve "küresel yerleşik yapıların" alışmadığı bir adım. Dünya'da özellikle "1945 sonrası yerleşen daha doğrusu kurulan-yerleştirilen düzenin kullandığı "referans" paralar var ve bunların başında dolar geliyor. Euro daha değerli "görünse" bile "referans" olma özelliği dolar ile kıyaslanmayacak kadar düşük. Bu bağlamda "dolara dönmeden" doğrudan yerel paralar ile ticaret yapmak küresel yerleşik komisyon yapılanmasını devre dışı bırakıyor. Bu aslında çok önemli ve çok büyük bir adım.
Dünya milli para konusundaki böyle bir değişimi kolay hazmedebilir mi?
Bu sistemi 1945 sonrası yerleştirenlerin hatta bu uğurda savaşlar çıkarıp, rejimler değiştirip, hükümetler düşürenlerin kabullenebilecekleri bir gelişme değil. Korktukları gibi "domino etkisi" ortaya çıkarsa, Londra ve New york "komisyoncuları" devre dışı kalacak ve referans para ile ticaretin anlamı ve doğası değişecek. Türkiye, Sayın Erdoğan'ın açtığı bu yolda özellikle Rusya, İran ve Çin ile ticaretinde başarılı olursa, dünya genelinde yerleşik olanlara karşı bu hareket yayılacaktır. Bu aslında bir devrimdir ve "dünya düzeni" üzerinde her nefes alandan attığı her ticari adımda "komisyon almaya" alışanlar için "alışmadıkları ama alışmak zorunda kalacakları yeni bir dünyanın ilk adımı olabilir.
Türkiye'de aylardır ekonomik kriz söylentisi pompalanıyor. Böyle bir tehlike görüyor musunuz?
Türkiye'de "kriz olacak" söylentisi Gezi olaylarından bugüne sürekli gündeme getirilen bir söylem. Her zaman söylediler, temenni ettiler ama asla tutmadı. Türkiye, 27 çeyrek büyüyen, genel olarak 2003 sonrası dünya genelinde "en yüksek büyüme oranlarını" yakalayan birkaç ülkeden biri. AB'nin koyduğu kriterleri AB ülkeleri karşılayamazken, Türkiye'nin "rasyoları" AB'nin çok üstünde. Bankalarımız içinde "yeterlilik rasyolarının" altında kalan tek banka yokken, AB ülkelerinde neredeyse "bütün banka rasyoları" sınırları aşağı zorluyor veya altında. Siz açık sordunuz, ben de açık söyleyeyim; Türkiye'de kriz yok ve olmayacak.
'AB BİR SÖMÜRÜ DENKLEMİ'
AB ülkelerinde ekonomik durum nasıl?
Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik durum, onların tabiriyle tam "les miserables"... Yani "sefilliğe" doğru gidiyor. Bugün rasyonel bir şekilde değerlendirildiğinde İtalya, İspanya ve Portekiz'de bankacılık sistemlerinin iflasa gittiğini görebiliriz.
Türkiye'nin gerçekten AB üyeliği fikrinden tamamen kopabileceğini düşünüyor musunuz?
Türkiye olmayan AB üyeliği fikrinden nasıl uzaklaşabilir... Bırakın üyelik fikrini, adamların bize davranışları üye olma yolunda değil de sanki savaş halindeyiz tadında. Türkiye'yi denklem dışında tutup sorgulayın, aslında AB diye bir "union" olmadığını zaten görüyorsunuz. Almanya'nın diğerlerini sömürme denklemine "AB" deniyor bugün...
'EKK KARARLARI OLUMLU'
Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun açıkladığı kararları nasıl buldunuz?
Dünya piyasalarında dönem dönem tıkanmalar olabilir. Ekonomi inişlerçıkışlar üstüne kurulduğu için dinamik bir yapı. Bu ülke 15 Temmuz darbeİşgal denemesini yaşamış, AB başta olmak üzere dünya üstüne gelmeye başamış, ABD'de Başkan değişmiş ve siz hala "Türkiye'de kriz var, piyasa kötü" diyorsunuz. EKK kararları, "öngörme" ve "tulumbaya su verme" açısından çok olumlu.
Dövizdeki dalgalanma ne kadar devam eder?
Dünyada nisan başına kadar devam etmesini bekliyorum. FED, faiz arttırsın veya artırmasın, Değişen siyasi denklemler, Trump'ın yerleşik düzene rağmen seçim kazanması piyasalardaki durulma sürecini etkileyecektir.
CHP ile saadet zinciri kurdu

Danışmanlık hizmeti adı altında CHP’li belediyelerden 4 yılda 1 milyar lira toplayan FETÖ imamı Erkan Karaarslan’ın adeta saadet zinciri kurduğu ortaya çıktı
Danışmanlık hizmeti adı altında CHP'li belediyelerden 4 yılda 1 milyar lira toplayan FETÖ imamı Erkan Karaarslan'ın, adeta saadet zinciri kurduğu ortaya çıktı. 2011'de Maliye Bakanlığı'ndan 2011 yılında istifa eden muhasebat kontrolörü olarak görev yaptığı Maliye Bakanlığı'ndan istifa eden Karaarslan 50 bin TL sermayeyle Mersin ve Aydın Büyükşehir Belediyeleri'nde şirketler kurup, ihale şartnameleri hazırlayacak duruma geldi. Karaarslan eşi, kayınbiraderi ve bacanağının üzerine kurduğu şirketlerle CHP'li belediyelere ihalesiz yüzlerce iş yaptı. Karaarslan'ın, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da CHP'li belediyelerle kirli işbirlikleri yapmaya devam etti. Darbe girişiminden 3 gün sonra CHP'li Avcılar Belediyesi'nden 2 milyon 750 bin, 13 gün sonra da Sarıyer Belediyesi'nden 813 bin TL'lik ihaleler aldığı tespit edildi. Ağustos'ta FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Karaarslan'ın ihale aldığı belediyelere müfettiş incelemesi başlatıldı.
104 CHP'Lİ BELEDİYEYL E İŞBİRLİĞİ
Karaarslan'ın kendisi, eşi ve kayınbiraderi üzerine 8 şirketi var. Karaarslan, rekabet oluştuğu görüntüsünü vermek için bazı ihalelere de eşi ve kayınbiraderinin üzerine olan bu şirketlerle girdi. Maliye Bakanlığı'ndan istifa ettikten hemen sonra CHP'li belediyelerden ihale almaya devam eden Karaarslan'ın Türkiye genelinde 104 CHP'li belediyeyle iş yaptığı belirlendi. Yapılan ihalelere tek başına giren Karaarslan'a 'adrese teslim' paralar aktarıldı. CHP'li İzmir, Aydın, Çanakkale Belediyelirinin yanı sıra İstanbul'da Sarıyer, Beylikdüzü, Adalar, Avcılar, Bakırköy ve Silivri Belediyelerine giden müfettişler, başta belediye başkanları olmak üzere ihalede imzaları ve sorumlulukları bulunan kişilerin bilgilerine başvurdu. Karaaslan'ın bu dört belediyeden 8 milyonluk ihale aldığı öğrenildi. İhalelerin büyük çoğunluğuna Karaarslan'ın şirketinin tek başına katıldığı tespit edildi.
FETÖ'nün belediye imamı Karaarslan'ın CHP'li belediyeler için referansının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü Tuncay Ceylan olduğu belirlendi. Karaarslan'ın Ceylan ve CHP'li Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile aynı karede olduğu fotoğraflar da ele geçirildi.
3 GÜNLÜK EĞİTİME 150 BİN TL KESTİ
Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan TBMM'den emekli bürokratlardan Haldun Haşmet Aysan, ihalelerle ilgili soruşturma açılmasını talep etti. Yaklaşık 500 sayfalık belge ve bilgiyi savcılığa sunan Aysan SABAH'a "Karaarslan belediyelere önce eğitim danışmanı diye giriyor. Maliye kökenli olduğu için bürokrasinin dikkatini çekiyor. Birçok belediyenin ihale, harcama birimlerine kendi arkadaşlarını, ekiplerini yerleştirmiş. Mersin, Aydın bunların başında geliyor. Bu belediyelerde yapılan tüm kaynak transferlerini yönetiyor. Karısı, bacanağı, kayınbiraderi üzerine kurulu şirketleri var. Kendi kurduğu şirketler belediyeye teklifler veriyor. Karaarslan'ın aldığı ihalelerin boyutunu tespit etmek ancak müfettiş marifetiyle ortaya çıkarılabilir. 3 günlük eğitim için 150 bin lira ödeyen belediyeler var" diye konuştu.
5 YILDA 101 BELEDİYEDEN İŞ ALDI
BEKAD, Yeküd, E-Yöntem, ADEO Girişim, Vadi Yazılım, Glokal, Kamusis ve Vizyon Yayıncılık adı altında danışmanlık şirketleri olan Karaarslan, 15 Temmuz sonrası başlatılan FETÖ soruşturması çerçevesinde tutuklanmıştı. FETÖ'nün 'Yerel yönetimler imamı' olarak gösterilen Karaaslan'ın bugüne kadar 101 belediyeden iş aldığı, belediyelere de 70'in üzerinde şirket kurduğu tespit edilmişti. Söz konusu ihalelerin araştırılması için AK Partili meclis üyeleri bir önerge verdi. Ancak önerge CHP'li meclis üyelerinin oylarıyla reddedildi.
Türk Jetleri El Bab'taki vatandaşları uyardı

Türk savaş uçakları, Suriye'nin El Bab bölgesi ve civarında havadan attığı Arapça bildiri ile halkı uyardı.
Atılan bildiride şöyle deniliyor:
"Bismillahirrahmanirrahim
Değerli, aziz El Bab halkı
Şeytana hizmet eden DEAŞ terör örgütünün sizleri kullanmasına izin vermeyin. Sizlerin özgürlük ve refahı için hayatını ortaya koyan Özgür Suriye Ordusu ve kardeşlerine her zaman kapısını açan Türkiye Cumhuriyeti, topraklarınıza huzuru ve güveni getirmek için tüm gücüyle dostane çaba göstermektedir. Bize yardımcı olun ve bizler topraklarınızı bu hainlerden temizleyene kadar zarar görmemeleri için sevdiklerinizi en kısa sürede güvenli bölgelere taşıyın. Zafer Allah'ın izni ile yakındır.
Allah'ın selamı ve desteği üzerinize olsun."
Olmayan projenin temelini attırdılar

Bakırköy Belediyesi’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na törenle temelini attırdığı 4 projenin onaylarının alınmadığı ve ihalesinin yapılmadığı ortaya çıktı. Hatta arsalardan birinin İl Spor Müdürlüğü’ne ait olduğu iddia edildi
Bakırköy Belediyesi'nin, iki hafta önce Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği temel atma törenine davet ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na onayı dahi alınmayan projelerin temelini attırdığı ortaya çıktı. Temeli bile kazılmayan projeler için göstermelik bir tören düzenleyen Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun 4 projenin ihalesini dahi yapmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden onay almadığı, hatta temeli atıldığı söylenen nikah salonu arsasının İl Spor Müdürlüğü'ne ait olduğu iddia edildi. Yaşananlara tepki gösteren AK Partili Meclis Üyesi Servet Toroman, "Henüz tapusu bize geçmemiş bir yere siz nasıl temel atarsınız. Bunlar güzel şeyler değil" diye konuştu.
"BÖYLE BİR PROJE YOK"
"Yalnızca cemevinin yer tahsisi komisyona geldi. Bunun dışında bizlere gelmiş herhangi bir plan proje yok" diyen Toroman "Ayrıca 2017 bütçesinde ayrılan bir bütçede yok" ifadelerini kullanarak, "Büyükşehir'le de görüştüm. Böyle bir plan, proje, onay falan yok" dedi. CHP'li İBB Meclis üyelerinin de bunu bildiğini söyleyen Toroman, "Genel Başkanlarını olmayan planların açılışına çağırıyorlar. Temel atmaya değil, kurdele kesmeye çağırsınlar ki, bizde ilçe vatandaşı olarak yapılan bir hizmet varsa alkışlayalım" diye konuştu.
ARSA İL SPOR MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN
Temeli atıldığı söylenen nikah salonu arazisinin, İl Spor Müdürlüğü'ne ait olduğunu belirten Toroman, "O arsa şu anda İl Spor Müdürlüğü'nün. Henüz trampası yapılmadı. İl Spor Müdürlüğü'ne ait ve henüz tapusu bize geçmemiş bir yere, siz nasıl temel atarsınız" diyerek tepki gösterdi. Başkan Kerimoğlu'na tepki gösteren vatandaşlar da, "Onaylanmayan bir şeyin temelini atıyorum demek, halka, ve genel başkanımıza saygısızlıktır" diyerek eleştiride bulundu.
Bedelini ödeyecekler

Beşiktaş’taki hain saldırıda yaralananları hastanede ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meydanı bu alçaklara asla bırakmayız. Yaptıkları yanlarına kalmayacak. Daha ağır bedeller ödeyecekle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini vurgulayarak, "Biz öyle korkup meydanı bu alçaklara, kahpelere bırakacak kadar alçalmadık. Bunları yanına koymayacağız. Daha ağır bedeller ödeyecekler" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki bombalı saldırıda şehit olan polisler için dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenen törene katıldı. Ardından Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi ile Haseki Eğitim ve Araştırma hastanelerinde tedavi gören yaralıları ziyaret etti. Hastane çıkışı açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
'MEYDANI BIRAKMAYIZ'
"Eğer bizi bunlarla korkutmayı falan hedefliyorlarsa biz öyle korkup meydanı bu alçaklara, bu kahpelere bırakacak kadar alçalmadık. Biz bu yola kefenlerimizi giyerek çıktık. Biz şehadet makamına ermeyi, şereflerin en yücesi olarak kabul etmiş bir inancın mensuplarıyız. Bu vatan bir defa bu vatanı gerçek anlamda sahiplerinindir. Bunların bu vatanda en ufak bir hissesi, payı söz konusu değildir. Çünkü bunlar, bu vatana yönelik bir vatansever bir aşkları filan yok, milliyetperverlik diye bir aşkları yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul patlamasına ilişkin açıklama
"Oradaki polislerimiz niye görevli? Sadece o maç huzur içinde yapılsın, bütün seyirciler evlerine şehirlerine uğurlansın diye. Bunlar kalleşçe, otobüslerine binmek üzere hazırlıklarını yapan bu genç aslanlarımıza, Çevik Kuvvet'in mensuplarına her iki noktada saldırıyor ve böyle bir hakikaten içimizi sızlatan tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Ama şunu bilmeleri lazım, bunlar yanlarına kalmayacak. Daha ağır bedeller ödeyecekler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yanlarına kalmayacak, daha ağır bedeller ödeyecekler"
GÜVENLİK TOPLANTISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 16.30'da Beşiktaş'taki Mabeyn Köşkü'nde başlayan güvenlik toplantısına başkanlık etti. Yaklaşık 2 saat süren toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş, Tuğrul Türkeş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ilgili üst düzey bürokratlar katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama!
'KÖKLERİNİ KAZIYACAĞIZ'
Başbakan Binali Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile birlikte Beşiktaş'ta meydana gelen hain terör saldırısında yaralananları İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ziyaret etti. Çıkışta açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, terörle mücadele konusunda kararlı olduklarını vurgulayarak şöyle dedi: "Ülkemizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kasteden çaresizlik içindeki terör örgütleri ses getirmek için bütün alçaklıklarını ortaya koyuyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu millet büyük bir millettir. 15 Temmuz'da nasıl alçak FETÖ'ye dersini verdiyse bundan böyle de PKK'sı, PYD'si, YPG'si. FETÖ'sü ne kadar örgüt varsa kökünü kazıyacaktır. Bunu yapacak irade de vardır güç de vardır. Terör çıkmaz bir sokaktır." Binali Yıldırım, "Saldırının PKK terör örgütünün marifeti olduğunda hiçbir tereddütümüz yok" diye de ekledi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YARALI POLİSLERİ ZİYARET ETTİ TSK'dan flaş açıklama: İmha edilmiştir

Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak'ta bulunan terör örgütü hedeflerini imha etti
TSK : 11 Aralık 2016 tarihinde, 20:50-21:40 saatleri arasında, Irak kuzeyi ZAP bölgesine Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile düzenlenen hava harekatında; yapılan keşif ve istihbarat faaliyetleri sonucunda belirlenen ve bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce kullanılan bir sözde ana karargah ile etrafında yer alan silah mevzileri ve koruganlar (12 noktaya 24 atım yapılarak) tam isabetle vurularak imha edilmiştir.
Toroğlu'ndan canlı yayında teröristlere küfür

Dün gece Beşiktaş Vodafone Arena Stadı yanında, çevik kuvvet ekiplerine yönelik yapılan hain saldırıyı ünlü futbol yorumcusu Erman Toroğlu sert bir dille kınadı.
Dün gece Beşiktaş Vodafone Arena Stadı yanında, çevik kuvvet ekiplerine yönelik yapılan hain saldırıyı ünlü futbol yorumcusu Erman toroğlu sert bir dille kınadı. Konuk olduğu programda saldırı üzerine konuşan ve terörün bir an önce bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Toroğlu, sinirlerine hakim olamayarak canlı yayında teröristlere küfür edince, moderatör "Aman hocam" diyerek ikazda bulundu.
Toroğlu kötü söz için izleyicilerden özür dileyerek programa devam etti.
O hain kaçmaya çalışırken yakalandı!

Dün Beşiktaş'ta gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası sosyal medya hesabından, "Oh olsun size" diye mesaj paylaşan HDP'li Berfin Kadem'in Otogar'da yakalandığı belirtildi.
Hain saldırı sonrası Twitter'dan paylaştığı alçak bir paylaşımda bulunan Kadem, gelen tepkiler üzerine hesabını kapatmıştı.
İstanbul Beşiktaş'taki bombalı saldırılar sonrası HDP'li Berfin Kadem alçak bir mesaj paylaşmıştı. Polisleri hedef alan hain saldırı sonrası adeta kutlama yapan Berfin Kadem isimli Twitter kullanıcısı, "Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size"şeklinde paylaşımda bulunmuştu.
Sosyal medyadan gelen büyük tepkiler sonrası önce tweetini silen Kadem, daha sonra @berfnkdadem isimli hesabını kapatmıştı.
Kadem'in bugün Otogar'da kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi.
Türkiye’nin yas günü

İstanbul Beşiktaş'taki hain terör saldırısına karşı Türkiye tek ses, tek yürek oldu. Yurt genelinde 1 günlük yas ilan edildi. Bayraklar yarıya indirildi
İstanbul Beşiktaş'taki alçak saldırıları protesto etmek ve olayın faili terör örgütlerine tepki göstermek için vatandaşlar Dolmabahçe'ye akın ederek olayın yaşandığı yere karanfil bıraktı. Türkiye Demokrasi Platformu İnisiyatifi, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı, İstanbul Ticaret Odası ve KADEM başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu üyesi teröre lanet yürüyüşü düzenledi. Patlamanın yaşandığı yere karanfil bıraktıktan sonra açıklama yapanlar arasında bulunan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "Türkiye ne zaman ilerici hamleler yapsa ne zaman kendi varlığını ortaya koysa, terör örgütleri Türkiye'nin önüne çıkarıldı. Terör örgütleri bir maşadır. Onları kullananların kimler olduğu ortadadır. Bugün bizi yakan terör yarın öbür gün onlara destek verenleri de yakacaktır. Ama Türkiye'nin birliğine beraberliğine bu millet bölünmesine asla müsaade etmeyecektir" dedi.
LANET YAĞDI
AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ise, Bu vahim terör olayından sonra bugün İstanbul'un ayağa kalkması bu milletin bir ve beraber olunca neleri yapabileceğini bize gösteriyor. Şehitlerimiz var ciğerimiz yanıyor. Bu millet 15 Temmuz'u sürdürmek isteyenleri dün gece tekrar tekrar gördü" ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde toplanan binlerce kişi olay yerine yürüdü. Vatandaşlar teröre lanet yağdırıp patlama noktasına karanfil bıraktı
Türkiye İş Kadınları Derneği(TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut bütün dünyayı terör olaylarına karşı birleşmeye çağırdığını belirterek, "Bu yalnızca Türkiye'nin sorunu değil. Özellikle dünya kadınları, terörü ancak böyle yeneriz. Şehitlerimizi hepsini rahmetle anıyorum" dedi.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz ise, "Bu vatanın birliğine ve beraberliğine kardeşliğine, özellikle polisine uzanan elleri lanetlemek üzere birliğimizi ve beraberliğimizi göstermek üzere bugün buradayız. Türkiye ne zaman önünü açacak hamleleri gerçekleştirmeye başlasa hemen karşısında bir uluslararası veya ulusal bir terör örgütleriyle karşılaşıyoruz. Bunların 15 Temmuz'dan sonra da şunu anlamaları gerekiyor. Türkiye artık bu tip oyunların karşısında bu millet beraberliği ile hepsinin karşısında duracak" diye konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı da teröre karşı "sessiz yürüyüş" düzenledi. CHP Beşiktaş İlçe Başkanlığı önünde toplanan bir grup partili, Beşiktaş'tan Dolmabahçe istikametine yürüyüşe geçti. Ellerinde Türk bayrakları ve "Teröre alışmayacağız" dövizleri taşıyan grup, saldırının gerçekleştiği yere slogan atmadan sessizce yürüdü. CHP'li grup, saldırının gerçekleştiği noktaya şehit olan 38 kişi için aynı sayıda karanfil bıraktı. Burada açıklama yapan CHP İl Başkanı Canpolat, terörü şiddetle lanetlediklerini söyleyerek, "Bu toplumu öldürmelere alıştırmaya çalışan, ister içeriden ister dışarıdan, her türlü terörü ve terör örgütünü kınıyoruz" diye konuştu. Hazreti Peygamber'in hoşgörüsü doğrultusunda, Türkiye'nin bir kez daha bir arada olmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Canpolat, "Her türlü terörü kınıyoruz. Şehitlerimiz ve yaralılarımız için içimiz kan ağlıyor" diye konuştu.
'KORKMADIĞIMIZI BAĞIRMAK İÇİN BURADAYIZ'
Türkiye Demokrasi Platformu Başkanı Kezban Hatemi, "Korkmadığımızı, yılmadığımızı bağırmak için buradayız. Terörden korkmuyoruz. Onu lanetliyoruz. Terör örgütlerine karşı dimdik olarak ayaktayız. TDP olarak biz 'Türkiye'yi darbeye teröre yedirmeyiz' sloganıyla çıktığımız yolda birliğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız. Biz vatanımızın bir karış toprağını kimseye vermeyiz" dedi.
İTO DA TEPKİ İÇİN ORADAYDI
İstanbullu 400 bin firmayı temsil eden İstanbul Ticaret Odası da terör saldırısını meclis üyeleri ve vatandaşların katıldığı "birlik yürüyüşü" ile lanetledi. Meclis Başkanı Şekib Avdagiç ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar ile birlikte Meclis üyelerinin de katıldığı yürüyüş, güzergâh boyunca Türkiye Demokrasi Platformu üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve halkın katılımıyla kardeşlik konvoyu haline geldi.
BAYRAKLAR YARIYA İNDİ
Türkiye, İstanbul Beşiktaş'taki hain terör saldırısına karşı tek ses ve tek yürek olurken Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla bakanlıklara gönderilen yazıyla bir günlük milli yas ilan edildi. Yazıda İstanbul'da 10 Aralık Cumartesi günü meydana gelen menfur terör saldırısı sonucunda, hayatını kaybedenlerin acı kaybından dolayı bir günlük milli yas ilan edilmesi ve bütün bayrakların yarıya çekilmesinin uygun görüldüğü kaydedildi.
Gazeteci Mehmet Çek'e saldırı

Vatan haini Can Dündar'ı İsviçre'de protesto eden gazeteci Mehmet Çek'in İsviçre'deki evine FETÖ'cü ve PKK'lı teröristler tarafından saldırı yapıldı.
İsviçre'de vatan haini Can Dündar'a protesto ettiği için FETÖ'cü ve PKK'lı teröristlerin saldırısına uğrayan gazeteci Mehmet Çek'in evi bu akşam teröristlerin saldırısına uğradı.
AİLESİ REHİN KALDI
İstanbul'daki terör saldırısını protesto etmek için İsviçre'deki konsolosluğumuzda bulunan Mehmet Çek'in ailesi evin içinde rehin kaldı.
Gurbetçi genç Can Dündar'a haddini bildirdi!
TERÖRLE MÜCADCELE EKİPLERİNDEN EVDE İNCELEME
Evin içine girmeye çalışan PKK'lı teröristlere İsviçre polisi müdahale etti. Gazeteci Mehmet Çek ve Türk Konsolosluğu yetkilileri PKK'nın girmeye çalıştığı eve ulaştı. Terörle mücadele ekipleri evde inceleme yapıyor.
Can Dündar'a 'vatan haini' dedi saldırıya uğradı
MEHMET ÇEK'TEN AÇIKLAMA
Gazetecei Mehmet Çek olayın ardından Facebook üzerinden açıklama yaparak polislerin evi boşalttığını kaydetti.
Çek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Sevgili arkadaslar,
Sizi de merak icinde birakmamak icin yaziyorum, Polisler ancak evi bosaltti, Simdi vaktim oldu yazmaya.
Aynen bundan 5 ay önceki gibi , Yine ben yokkken saldiriyorlar. , yine cocuklarim evde yalniz iken.
Alcaklarin hesap edemedigi ne ben ne ailem bu saldirilara boyun egecek insanlar degiliz.
Allah bir can vermis onuda ancak Allah alir.
Hayirlisi artik.
Arkadaslarimiz evde, sagolsunlar. Ev cok kalabalik su an.
Sadece sizi endise icinde birakmamak icin yazmak istedim."
Bakan Çelik ikiyüzlü Avrupa'ya seslendi

AB Bakanı Çelik, "DEAŞ terör örgütü neyse PKK terör örgütü de odur. PKK'nın Avrupa'da faaliyet yapmasına, AP'de propagandistlerinin sergi açmasına, Belçika'da PKK çadırı kurulmasına izin vermek, DEAŞ ile işbirliği yapmakla aynı düzlemdedir." dedi.
Avrupa Birliği Bakanı (AB) ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye PKK terörüyle mücadele ediyor ama örgütün yurt dışı destekleri sürüyor. PKK, Avrupa'dan onlarca milyon avro gelir sağlıyor. Terör örgütü listesinde ama özgürce hareket edebiliyor. Kayda değer yaptırımlar görmüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesele nasıl kavranması gerekir?" sorusu üzerine Çelik, terör saldırılarının insanların hayatını kaybetmesine, yaralanmasına ve acılara neden olduğunu belirtti.
Her terör saldırısının siyasi amacı olduğunu dile getiren Çelik, bu siyasi amaca bakıldığında, bu siyasi amacın topluma vermek istediği mesaj ile toplumun bu mesajı alma biçimi arasında son yıllarda çok radikal değişiklik olduğunu anlattı.
Çelik, geçmiş dönemlerde terör saldırılarıyla, "ülkedeki bazı gelişmeleri engellemek veya bazı gelişmelerin yönünü değiştirmek" şeklinde bir amaca ulaşılmak istenildiğini anımsattı.
Her terör saldırısının arkasında bir siyasi proje bulunduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
"Bunlar genelde Türkiye'yi belli gelişmelerden alıkoymak, yönünü değiştirmek veya kendi içine kapatarak etrafındaki gelişmelerden soyutlamak şeklinde sonuç almaya çalışırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse de on yıllar boyunca da bunu yaptılar. Ama şunu da görmek gerekir. Topluma verdiği bu mesajla artık terör örgütlerinin bir mesafe alamadığını görüyoruz. Tam tersine bu vermek istediği mesajın tam tersi yönde toplumda kenetlenme artıyor, toplum kendi istikameti konusunda daha kararlı ve sabit tutumlar geliştiriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin siyasi mesaj verme kabiliyeti, toplumun duyarlılığı ve siyasi karar mekanizmalarının kararlığı çerçevesinde geri tepiyor."
Terör örgütlerinin dünyanın pek çok yerinde çeşitli projelerin hizmetkarı olarak, çeşitli projelere hizmet sunarak esasında belli mesafeler almaya çalıştığına dikkati çeken Çelik, "Örneğin, PKK terör örgütü neden son zamanlarda Suriye ve Irak'ta bir derinlik yaratmaya çalışıyor. Çünkü DEAŞ'a karşı Batılıların yanında mücadele verdiği duygusunu yaymaya çalışıyor. Halbuki pek çok sefer gördük ki aslında PKK terör örgütünün veya PYD'nin DEAŞ ile ciddi bir mücadelesi yok. Tam tersine orada DEAŞ ile mücadele görüntüsü adı altında kendilerine bir alan yaratmaya çalışıyorlar." dedi.
"TÜRKİYE AÇISINDAN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MESAJ VERMEK KABİLİYETİ YOK OLMUŞTUR"
Dünyanın pek çok bölgesinde ziyaret ettikleri yerlerde hiç ummadıkları ülkelerde bu örgütlerin ofisleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, terör konusundaki çifte standardın işaretidir. Avrupa yakın coğrafyamız olduğu için buradaki mali kaynakları yönetmeleri, yapılanmaları şeklindeki çifte standart çok açıktır. Biz öteden beri şunu söylüyoruz; özellikle PKK terör örgütü olduğunda, son zamanlarda Avrupalıların orantılılıktan bahsetmesinin aslında zımnen PKK'yı teşvik eden sonuç doğurduğunu ifade ediyoruz. Eğer orantılılıktan kasıt hukuk dışına çıkmamak, hukuk içerisinde mücadele etmek ise şunu söyleyebilirim. Karşı karşıya kaldığı terör saldırıları karşısında hukuki hassasiyetlere yeryüzünde en çok riayet eden Türkiye'dir. Ama orantılılıktan kasıt eğer PKK terör örgütü ile mücadele konusunda bir geri adım atmak şeklindeyse tabii ki Türkiye bir egemen devlet olarak bunu kabul etmeyecektir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. DEAŞ ile mücadelede orantılılıktan bahsetmeyenlerin PKK ile mücadele söz konusu olduğunda orantılılıktan bahsetmeleri tabii ki apaçık bir çifte standarttır." şeklinde konuştu.
"DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ NEYSE PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DE ODUR"
Avrupa'nın pek çok yerinde PKK'nın kendisinin seküler bir örgüt ve DEAŞ ile mücadele eden bir örgüt gibi göstererek aslında bir bakıma terör propagandasına zemin bulduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
"Esasında o ülkelerin tüm devlet yetkilileri ve istihbarat birimleri bunun terör örgütü olduğunu, bu yapmaya çalıştığı propagandayla gerçeklikle bir ilgisi olmadığını, acımasız bir terör örgütü olduğunu bilirler. Ama bunlar birtakım siyasi projelerin veya Türkiye ile ilgili birtakım mücadele biçimlerinin unsuru olarak çeşitli yerlerde istihdam edilebiliyor. DEAŞ terör örgütü neyse PKK terör örgütü de odur. PKK terör örgütünün herhangi bir şekilde Avrupa'da faaliyet yapmasına, Avrupa Parlamentosunda propagandistlerinin sergi açmasına veya Belçika'da PKK çadırı kurulmasına izin vermek demek DEAŞ ile işbirliği yapmakla aynı düzlemde bir yaklaşımdır. Dolayısıyla hiç kimse DEAŞ ayrı PKK ayrı gibi bir şey söylemesin. Şu anda görülmesi gerekir ki Türkiye açısından terör örgütlerinin mesaj vermek kabiliyeti yok olmuştur. Bu Türkiye'nin en büyük kazanımlarından biridir."
Bakan Çelik, PKK terör örgütünü hiç kimse Kürtlerin temsilcisi veya Kürtler adına mücadele eden bir örgüt olarak konumlandıramayacağını anlattı.
Siyasi katılım yolları açıldıkça, Türkiye'de demokratik standartlar yükseldikçe, Kürt kimliği üzerindeki ret, inkar ve asimilasyon politikaları sona erdirildikçe bundan çok rahatsız olanın PKK olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Çünkü PKK'nın ayrı bir özelliği de şudur. Mesela, Kürt halkı tarihi boyunca pek çok dış unsur tarafından asilime edilmeye çalışılmıştır, Ama PKK, Kürtleri, Kürtler adına asimile etmeye çalışan, en öne çıkan yabancı formülasyon. Bugün açısından bakıldığında Kürtler üzerindeki ret, inkar ve asimilasyon ve baskı politikalarının merkez üssü PKK terör örgütüdür. Çünkü, Türkiye'deki demokratik standartlar yükseldiğinde veya kuzey Irak'ta bir istikrar ortaya çıktığı zaman oradaki Kürtlerin kazanımları sabote etmek üzere ortaya çıkan ilk örgüt her zaman PKK'dır. Dolayısıyla PKK'nın Kürtlerin hakkının savunduğu şeklindeki propagandanın da boş bir propaganda olduğunu görüyoruz. Avrupa'dan, dünyanın başka yerlerinde de Afrika'da da Asya'da bazı yerlerde bunların bürolarını gördüm. Bu bir terör şirketi. Kim bunun ödemesini yaparsa o ülke adına Ortadoğu'da faaliyet gösteren bir yapılanma bu.
"DEAŞ'IN, PKK'NIN VE FETÖ'NÜN SALDIRILARI AYNI DÜZLEMDE"
DEAŞ, PKK ve FETÖ dediğimizde, bu adreslerde zaman zaman, bu etiketlemelerde zaman zaman bizi şaşırtabiliyor. Aslında bir de melez bir yapılanmayla karşı karşıyayız. DEAŞ'ın yaptığı saldırılar PKK'nın yaptığı saldırılar, FETÖ'nün yaptığı saldırılar aynı mantıkla ve aynı düzlem üzerinden hareket eden saldırılar. Dolayısıyla bunların birbirleriyle işbirliklerin de ne kadar çok olduğuna dair son zamanlarda yeterli veri ortaya çıkmaya başladı."
Türkiye'nin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde böyle bir saldırıya maruz kaldığını dile getiren Çelik, "O gün, dikkat edin neler oldu. Türkiye, Suriye'de El-Bab bölgesinde DEAŞ'a karşı yeni kazanımlar elde etmişken, Türkiye'deki yönetim krizlerini aşacak anayasa değişikliği teklifi Meclise gelmişken bu zamanla çerçevesinde PKK terör örgütü en acımasız haliyle vatandaşlarımız azami can kaybına uğrayacağı bir mekanda polis ve sivillerimizi şehit ediyor. Burada yapılmak istenen şudur, Türkiye'nin gerek iç ve dış kazanımları açısından Türkiye'nin bunlardan vazgeçmesini temin etmek veya yönünü değiştirmeye çalışmak. Ama bu mesajı artık toplumun almadığını, zaten toplum duyarlılığının ve devlet kararlılığının bu mesajı elinin tersiyle ettiğini, yapılan işlere terör yoluyla cevap verilmesinin, aslında yapılan işlerin doğruluğunun altını çizdiğini bir kere daha görmüş oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Dört bir yanı acı sardı

Beşiktaş’taki patlama, İzmir’den Van’a, Adana’dan Zonguldak’a yurdun dört bir yanına şehit ateşini düşürdü. 38 şehit geride yarım kalmış hikâyeleri, gözlü yaşlı eşleri, anneleri ve çocukları bıraktı
İstanbul Beşiktaş'ta 38 şehit ve 155 yaralı ile sonuçlanan alçak terör saldırılarında hayatını kaybedenlerden geriye yürek burkan hikâyeler kaldı. Kimi geride 6 aylık ikiz kızlarını bıraktı, kimi hamile eşini... Önce şehit haberi sonra Türk bayrağına sarılı tabutları memleketlerine ulaştı.
KARDEŞİNİ DE KAZADA KAYBETTİ
Özel Güvenlik Şube Müdürü şehit Vefa Karakurdu: O gece İstanbul'a gelen Bursaspor taraftarlarının otobüsünü Çamlıca Gişeleri'nden aldı. Maç bitiminde de sorunsuz şekilde İstanbul'dan çıkışlarını sağlayacaktı ama şehit oldu. Karakurdu'nun Zonguldak'ta yaşayan babası da emekli emniyet müdürü, annesi Sabriye Karakurdu ise emekli bankacıydı. Eşi Emel Karakurdu, Beşiktaş'ta öğretmenlik yapıyordu. Bir kızı bir de oğlu vardı. Şehidin kardeşi Sabri Ferda Karakurdu, 2008'de geçirdiği trafik kazasında 3 arkadaşı ile birlikte hayatını kaybetmişti.
FETÖ MAĞDURUYDU
Emniyet Amir Kadir Yıldırım (41): Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevliydi. Olay günü maç güvenliğini sağlamak için çağrılan personel arasındaydı. FETÖ'cü polislerin mobbing'ine maruz kalmış, bu nedenle şu an 3. Sınıf Emniyet Müdürü olması gerekirken terfi alamamıştı. Yıldırım'ın bir süre önce sosyal medya hesabından 'İnşallah bizlere de Allah şehitlik nasip eder', 'Türk bayrağı için canımız feda' paylaşımlarını yaptığı ortaya çıktı. Güneydoğu'da görev yapan Yıldırım'ın mart ayında geçici görevle İstanbul'a gönderildiği belirtildi. Eşi kanser tedavisi gören Yıldırım, dürüstlüğü nedeniyle 'Deli Kadir Abi' olarak anılıyordu.
Adem Oğuz (29): 6 yıllık polis memuruydu. İstanbul ilk görev yeriydi. 1.5 yıl önce Belkıs Oğuz ile evlenmiş, 6 ay önce de oğlu Fatih Selim dünyaya gelmişti. 5 çocuklu ailenin tek erkek evladıydı. Adana Aladağ'a bağlı Gıcak Mahallesi'nde yas var.
Hüseyin Dalkılıç (34): Geriye kendisi gibi polis olan, 5 aylık hamile eşi Çiğdem Dalkılıç ile 2 yaşında bir çocuğunu bıraktı.
Mehmet Zengin (21) ise henüz 21 yaşındaydı. O da ilk görev yeri İstanbul'da şehit oldu.
ATANAMAYINCA POLİS OLDU
Soner İdil (27): 3 ay önce polis olmuştu. Üniversitede tarih öğretmenliği okudu ancak atanamadığı için polis olmaya karar verdi. Adli Tıp'a gelen ailesi, "Daha maaşını doğru düzgün alamamıştı" diyerek gözyaşı döktü.
Okan Doğan (29): 2 yıllık polis memuru Doğan, ilk görev yerinde şehadete ulaştı. Tek erkek çocuklarının şehit olduğu haberini alan Malatya'nın Battalgazi ilçesindeki ailesi sinir krizleri geçirdi.
Ali Aksoy (26): 3 yıllık polisti. Acı haberi Manisa'yı yasa boğdu.
Hasan Bilgin (26): İktisat mezunu Bilgin, iş bulamadığı için polis oldu. Cenazesini almaya gelen annesi Aynur Bilgin, "Oğluma doyamadan gitti. Daha yuva kuracaktı" diye feryad etti.
Mustafa Kemal Devrilmez (22): 1.5 yıllık polisti. Şehidin cenazesi bugün Yozgat'ta toprağa verilecek.
Yasin İke (23): Şehit polisin acı haberini alan Kayseri'deki anne ve babası hastaneye kaldırıldı.
Metin Düzgün: 1.5 yıllık polisti. Acı haberi alan Konya'nın Selçuklu ilçesindeki tansiyon ve şeker hastası anne Hatice Düzgün fenalaştı.
Hüseyin Dalkılıç: 6 yıllık polis memuru Dalkılıç'ın 1.5 yaşında bir kızı vardı. Eşi hamile olan Dalkılıç, ikinci kızının dünyaya gelmesini bekliyordu.
Uğur Ürker (29): Eskişehirli Ürker, 3 ay önce polis olmuştu ve bekardı.BAYRAĞA SARILDI YÜREKLERİ YAKTI
ADEM SERİN: 4 yıllık polisti, ilk görev yeri İstanbul'du. Bir ay sonra nişanlanacaktı. Acı haber üzerine Gaziantep Şehitkâmil Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışan baba Adem ve anne İsminur Serin gözyaşlarına boğuldu. Acılı anne, evin penceresinden uzanarak duvara asılı bayrağa sarıldı. "Benim içim yandı, Allah onların ocağına ateş düşürsün. Onlar Adem'imi aldılar, onların da ocağı yansın" diye feryat etti.
İKİZLERİ YETİM KALDI
NAFİZ EMRE HOROZ: Henüz 2 yıllık polis olan Nafiz Emre Horoz'un, 26 ay önce de ikizleri Elif ve Evra dünyaya gelmişti. Babası Mustafa Kurt da oğlunun yanında İstanbul'da taksicilik yapıyordu. Konya'nın Selçuklu ilçesindeki anne Emine Horoz acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu.
SELİN DE ŞEHİT DÜŞTÜ
Dolmuşla Taksim'e giderken meydana gelen patlamada ağır yaralanan bankacı Selin Çelik (28), tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.
TIP ÖĞRENCİSİ BERKAY GEZMEYE GELMİŞTİ
Mustafa Berkay Akbaş (19): İnşaat mühendisi Salim Akbaş ile Zeynep Akbaş çiftinin çocukları olan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi Berkay Akbaş, hafta sonu gezmek için arkadaşlarıyla birlikte Ankara'dan İstanbul'a gelmişti. Arkadaşlarıyla birlikte içinde bulunduğu otomobilin stadın önünden geçerken patlama oldu. Babası, oğlundan haber alamayınca sosyal medya sitelerinde oğlunun fotoğrafını paylaşarak görenlerden yardım istedi. Oğlunun şehit olduğunu öğrenen baba Akbaş ağlayarak, "Terör lanetlemeyle bitmiyor. Oğlum katledildi" dedi.
ŞEHİTLERİN İSİMLERİ
30'u polis, 8'i sivil, 38 şehitten 36'sının kimliği belirlendi.
POLİSLER: Vefa Karakurdu (3. Sınıf Emniyet Müdürü), Kadir Yıldırım (Emniyet Amiri), Metin Düzgün, Çetin Sarıkaya, Ali Aksoy, İlker Uylaş, Adem Oğuz, Mehmet Zengin, Yasin İke, Ali Aksoy, Mustafa Öztürk, Durmuş Öcal, Adem Serin, Mehmet Atıcı, Hasan Bilgin, Murat Yılmaz, Okan Doğan, Soner İdil, Süleyman Sorkut, Yakup Çakap, Emre Horoz, Hüseyin Dalkılıç, Hakan Tanrıkulu, Uğur Ürker, Oğuzhan Duyar, Ali Osman Şahin, Osman Börklüoğlu, Mehmet Taş, Enes Çiçek, Halil Usta.
SİVİLLER: Şehit olan 8 sivilden 6'sının kimliği ise şöyle: Ahmet Dokuyucu (İETT şoförü), Velat Demiroğlu (dolmuş şoförü), Mustafa Berkay Akbaş (tıp öğrencisi), Tunç Uncu (Kartal Yuvası mağaza çalışanı), İsmail Koç, Yasin Görkem Yazıcı.'DOĞUM GÜNÜNE GELECEKTİM CENAZESİNİ ALMAYA GELDİM'
Oğuzhan Duyar (21): 7 ay önce göreve başlayan Duyar'ın annesi Nuran Duyar, İstanbul Adli Tıp Kurumu önünde ağıt yaktı. Anne Duyar, "Varım, yoğum bir tanemdi. Bir tanecik yavrumdu. Onu da götürdüler. Elimden kaydırıp aldı. Biz her zaman dimdik ayaktayız. Hep şehit olmak istiyordu. 28 Aralık'ta doğum günüydü. Doğum günü için gelecektim ama morgdan aldım. O hainlerin hiçbir zaman yanına kalmasın" dedi.
İlker Uylaş: 7 yıllık polis memuruydu. Ağabeyi de polis olan Uylaş, 4 ay önce evlenmişti. Acı haberi alan, Hatay Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bekçi baba Behçet Uylaş ile anne Havva Uylaş fenalık geçirdi.
Mustafa Öztürk (27): 2.5 yıllık polisti ve ilk görev yeri İstanbul'du.
Süleyman Sorkut: 4 aylık polisti. Ağabeyi Yunus Ferhat Sorkut da Didim Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordu. Sorkut'un cenazesi memleketi Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde toprağa verildi.
Mehmet Taş (23): Ailesi Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde yaşıyordu. Bekar olan Taş, 6 aylık polis memuruydu.
Osman Börklüoğlu (25): Kayserili Börklüoğlu, 2.5 ay önce evlenmişti.KIRMIZI IŞIKTA CAN VERDİ
Velat Demiroğlu(24): Dolmuş şoförlüğü yapan Demiroğlu kırmızı ışıkta beklerken can verdi. Diyarbakırlı olan Demiroğlu, İstanbul'da toprağa verildi.
Murat KARAMAN-Tahir ÖZÇELİK-Ümit UZUN-Sercan İNCESU-Murat ALHAN-Yaser ÇAPAROĞLU-Mehmet YILDIRIM- Murat YILDIRIM-Şaban YILMAZ-Halit TURAN-Eyüp KIYAK-Gülcan DEMİRCİ/SABAH
‘Bu hesap görülecek’

Beşiktaş’ta can veren 5 polis için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan törende gözyaşı ve öfke vardı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu terör örgütlerine seslendi: Girdiğiniz her deliği başınıza yıkacağız
Beşiktaş'ta önceki akşam yaşanan çifte bombalı saldırıda şehit olan 5 polis için dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tören düzenlendi. Vatan Caddesi'ndeki törene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Vasip Şahin, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Avsever, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok katıldı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TBMM Başkanvekili ve CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi de törende hazır bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan patlamaya ilişkin açıklama
'KANLARI YERDE KALMAZ'
Özel Güvenlik Şube Müdürü ve Beşiktaş Kongre Üyesi olan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Vefa Karakurdu (43), Emniyet Amiri Kadir Yıldırım (41) ve polis memurları Adem Oğuz (30), İlker Uylaş (27) ile Hasan Bilgin'in (26) Türk bayrağına sarılı naaşları tören alanına getirildi. İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran da törende dua ederek konuşma yaptı. Hırka-i Şerif Camisi müezzini Ahmet Yılmaz da dualar okudu. Törende İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan birer konuşma yaptı. Soylu şu mesajı verdi: "Bu insanlıktan çıkmış alçaklara söylüyoruz. Yarından tezi yok, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, güvenlik güçlerinin önceliği bunu yapanlardan intikam almaktır. Karada, havada, denizde yerin neresinde olursa olsunlar, hangi güce sığınırlarsa sığınsınlar Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaktır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir. Geberip gittiniz ama arkanızdan ağlayan kimse yok. Bugün gözyaşı döken, içi sızlayan herkesin yüreğine su serpecek bir şekilde bu eşkiyalardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 29 şehidimiz var
'SİZ KİMİN KÖPEĞİSİNİZ?'
İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan ise yılmayacaklarını dile getirerek şöyle dedi: "Bu saldırı sadece azmimizi daha da güçlendirdi. Buradan tüm terör örgütlerine sesleniyorum: Siz kimin köpeğisiniz. Bu alçak saldırıyla en ufak ilişkisi olanlar hak ettikleri ceza verilecek." Törenin ardından aileler şehitlerinin naaşına sarılarak gözyaşı döktü.
Sanatçılardan polis merkezlerine ziyaret

İstanbul'da 38 kişinin şehit olduğu ve 155 kişinin yaralandığı terör saldırısının ardından birçok sanatçı emniyet güçlerine destek vermek için polis merkezlerini ziyaret etti.
İstanbul'da 39 kişinin şehit olduğu ve 154 kişinin yaralandığı terör saldırısınınardından birçok sanatçı emniyet güçlerine destek vermek için polis merkezlerini ziyaret etti.
Polis merkezlerini ziyeret eden, Orhan Gencebay, Serdar Ortaç, Kutsi, Tolgahan Sayışman, Polat Yağcı, Fettah Can, Cansu Kurtçu, Sefa Doğanay, Hande Yener ve Mustafa Ceceli polislerle çektirdikleri fotoğrafları sosyal medya hesaplarından paylaştı.



YORUMLAR