Ömer Çelik Brüksel’de: Türkiye konusunda ders...

Ömer Çelik Brüksel'de: Türkiye konusunda ders çalışmadıkları gibi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Brüksel'de yaptığı açıklamada, "Avrupa Birliği bir 'think-tank' kuruluşu değildir. Sürekli öyleymiş gibi bildiriler yayınlaması kabul edilemez. AB adına yapılan konuşmalarda gördüğümüz en önemli husus vizyon eksikliğidir." ifadelerini kullandı.

16 Kasım 2016 - 11:25 - Güncelleme: 16 Kasım 2016 - 11:59

Giriş Tarihi: 15.11.2016 17:34 Güncelleme Tarihi: 15.11.2016 20:55

Ömer Çelik Brüksel'de: Türkiye konusunda ders çalışmadıkları gibi...

Ömer Çelik Brüksel'de: Türkiye konusunda ders çalışmadıkları gibi...

"AP Başkanı'nın açıklamaları gösteriyor ki; temeli çok zayıf mimarı çok zayıf bir rapor olarak önümüze çıkmıştır. Türkiye Devleti’nin  PKK ile mücadele ederken savaş koşulları gibi asla kabul edilemeyecek bir ifadeden bahsedilmesi ya da PKK ile mücadele konusunda orantılılıktan bahsedilmesi bu raporu yazanların Türkiye’deki meseleyi tam olarak kavramadıklarını Türkiye konusunda ders çalışmadıkları gibi öğrenmeye de direndiklerini gösteriyor"

Bakan Çelik: Türkiye'ye karşı kullanılan dil kabul edilemez

Brüksel'de bulunan AB Bakanı Ömer Çelik, "Diyalog kanallarımız açık. Her şeyi yüzyüze konuşuyoruz. Diyalog kanallarını açık tutuyoruz. Ama maalesef somut sonuçları üretmek bakımından bir ilerleme sağlanımıyor. Katılım müzakerelerin doğasına uygun olmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Türkiye'ye karşı kullanılan dil kabul edilemez bir dildir." dedi.

Bakan Çelikten ABye rest

Brüksel'de bulunan AB Bakanı Ömer Çelik Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşmesi sonrası değerlendirmelerde bulunuyor. 

Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle;

Türkiye konusunda ders çalışmadıklarını gösteriyor. Katılım müzakereleri bir işbirliği zeminidir. Dolayısıyla içinin pozitif bir ajandayla doldurulması lazımdır. 15 Temmuz'daki darbe girişiminde maalesef açık bir biçimde Türkiye'nin demokratik kurumlarına sahiplenme konusunda bir çaba görüldü ama maalesef yeterli sahiplenme gösterilmedi. Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle birlikte açılan yeni sayfa yeni bir işbirliği alanının oluşturulması, sığınmacı mali yardımı, gönüllü yerleştirme gibi mekanizmaları içeren bir dosyaydı. Bu dosyada yeterince ilerleme sağlanmadı. Aslında Türkiye-AB krizi bir bakıma AB'nin kendi mekanizmalarındaki krizle yüzleşmesiydi. 

Bakan Çelik'ten AB'ye rest

, Brüksel'de yaptığı açıklamada, "Avrupa Birliği bir 'think-tank' kuruluşu değildir. Sürekli öyleymiş gibi bildiriler yayınlaması kabul edilemez. AB adına yapılan konuşmalarda gördüğümüz en önemli husus vizyon eksikliğidir." ifadelerini kullandı.

Bakan Çelikten ABye rest

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Dış ilişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek temsilcisi Federica Mogherini ile görüşen AB Bakanı Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:

"TÜRKİYE KONUSUNDA DERS ÇALIŞMADIKLARI GİBİ ÖĞRENMEYE DE DİRENİYORLAR"
AP Başkanı'nın açıklamaları gösteriyor ki; temeli çok zayıf mimarı çok zayıf bir rapor olarak önümüze çıkmıştır. Türkiye Devleti'nin PKK ile mücadele ederken savaş koşulları gibi asla kabul edilemeyecek bir ifadeden bahsedilmesi ya da PKK ile mücadele konusunda orantılılıktan bahsedilmesi bu raporu yazanların Türkiye'deki meseleyi tam olarak kavramadıklarını Türkiye konusunda ders çalışmadıkları gibi öğrenmeye de direndiklerini gösteriyor. 15 Temmuz'daki darbe girişiminde maalesef açık bir biçimde Türkiye'nin demokratik kurumlarına sahiplenme konusunda bir çaba görüldü ama maalesef yeterli sahiplenme gösterilmedi. Yeni göç dalgalarının söz konusu olduğunda ilişkilerin daha güçlü hale getirilmesi gerekir. Sürekli diyalohg kanallarının açık olmasından bahsediyorlar. Bugün buradayız. Katılım müzakerelerinin doğasına uygun olmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Türkiye'ye karşı kullanılan dil kabul edilemez. Türkiye güçlü bir Avrupa ülkesidir.

"FETÖ VE PKK UNSURLARIN AVRUPA'DA RAHAT RAHAT DOLAŞMASI BİR ÇELİŞKİDİR"
15 Temmuz sonrası Türk halkının gösterdiği tepki dünyaya örnek olması gerekir. İçinde bulunduğumuz şartlarda çok daha güçlü bir dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Türkiye büyük bir aktördür. Türkiye'ye karşı dışlayıcı suçlayıcı bir dil kullanmak yapılacak en mantıksız iştir. Türkiye'nin doğru anlaşılması gerekir. Bunun yerine FETÖ gibi PKK gibi unsurların Avrupa'da rahat rahat dolaşması Avrupa için çelişkidir. Bunu da muhataplarıma söyledim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün reformlara nasıl liderlik ettiğini yakınen biliyorlar. Onun ne kadar reformist bir kişi olduğunun da altını çiziyorlar. Bizim cumhurbaşkanımız halkıyla birlikte tankların önüne çıkmıştır. Kendisine karşı kullanılan negatif yaklaşım bizim için kırmızı çizgidir.

"AB BİR THİNK THANK KURULUŞU DEĞİLDİR"
AB sürekli konuşan bir think thank kuruluşu değildir. Sürekli bildiri yayınlıyorlar. Avrupa'nın çözmesi gereken sorunlar vardır. Sorunlara çözüm üretmek yerine suçlayan yaklaşımların kimseye bir yararı yok. Türkiye Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı sorunlar çerçevesinde önemli bir ülkedir. İlk defa NATO sınırları DEAŞ'tan temizlenmiştir. Genişlemeden sorumlu komiser sürekli gelişmeyi engelleyici bir tutum sergiliyor.

"AB'DE EN ÖNEMLİ HUSUS VİZYON EKSİKLİĞİDİR"
Bana yetki verilsin diyor. Sormak gerekir. Sizin göreviniz genişlemedir. Türkiye ile ne kadar yol katettiniz? Türkiye Raportörünün açıklamaları da gösteriyor ki Türkiye konusundaki gelişmeleri HDP'den alıyor. Bu sene ki Türkiye raporunun gündem olmamasına şaşırmamak gerekir. Göç konusunda Türkiye masaya davet edilirken bazı konularda Türkiye'nin masanın dışında tutulması kabul edilemez. AB adına yapılan konuşmalarda gördüğümüz en önemli husus vizyon eksikliğidir. AB'nin kullandığı negatif dil ilerlemeyi engelliyor.

TÜRKİYE'YE KARŞI KULLANILAN DİL KABUL EDİLEMEZ
 
Diyalog kanallarımız açık. Her şeyi yüzyüze konuşuyoruz. Diyalog kanallarını açık tutuyoruz. Ama maalesef somut sonuçları üretmek bakımından bir ilerleme sağlanımıyor. Katılım müzakerelerin doğasına uygun olmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Türkiye'ye karşı kullanılan dil kabul edilemez bir dildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ölümü göze alarak 15 Temmuz'da direnmesiyle demokrasiye sahip çıkılmıştır. Böyle bir durum AB tarafından önemsenmeliydi. Türkiye güçlü bir Avrupa devletidir.

Bu haber 3578 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor: Komutanları terfi ve emeklilikleri masada
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor:...
"Terörsüz Türkiye" komisyonu mesaiye başladı! Kurtulmuş'tan...