Giriş Tarihi: 26.11.2016 17:27 Son Güncelleme Tarihi: 27.11.2016 11:02
Erdoğan'dan Avrupa Parlamentosu'na: 'Haddinizi bilin'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz ki ben alayım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakerelerinin dondurulması kararını veren Avrupa Parlamentosu'nu sert şekilde eleştirerek, "Ey Avrupa Parlamentosu siz terör örgütlerine çanak mı tuttunuz, hayırlı olsun. Hani PKK terör örgütü olarak ilan edilmişti. Nasıl olur böyle bir karar alırsınız. Siz teröre yardım yataklık yaptığınızın farkında mısınız? Haddinizi bilin" dedi.

AP'nin Türkiye hakkında aldığı skandal kararı bir kez daha eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye politikasındaki iki yüzlülüğünü gösteren çok önemli bir bilgiyi açıkladı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlattığı Avrupa Birliği'nin iki yüzlülüğünü ispatlayan o örnek:
*Şimdi sizlere AB'nin ve AP'nin ülkemize yönelik politikasının iki yüzlü olduğunu gösterecek bir örnek veriyorum. Çok önemli bir karar. Kararın adı propagandaya karşı AB strateji iletişim kararı. Bu karar önemli. Bu karar medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü açısından AB'nin bize dayattıklarının tam tersi tehditlerle dolu. AP konu kendi çıkarları olunca ne kadar tehditkar, kısıtlayıcı olabileceğini ortaya koymuştur. Herkese ve özellikle AB ilişkilerimizde ahkam kesenlere bu kararı okumalarını tavsiye ediyorum. Kararda ne diyor. 'Nefret, şiddet ve savaşın kışkırtılması ifade özgürlüğü kılıfına saklanamaz' diyor. Sizde olunca bu ifade özgürlüğü kılıfına saklanamıyor da, bizde olunca niye buna siz kılıf uyduruyorsunuz. Biz terör örgütlerini ve eylemlerini övenler için hukuk mekanizması işlettiğimizde hemen ifade özgürlüğü diye karşımıza çıkıyorsunuz. Ahkam kesenlere bu kararı alıp ibretle okumalarını tavsiye ediyorum.
*Devam ediyor karar. 'Dezenformasyon ve propaganda hibrit savaşının bir parçasıdır' diyor. Bizde olanlar ne, dezenformasyon değil mi? Bunlar hibrit savaşına girmiyor mu? Bu kavramlar bizim yıllardır yaşadıklarımızı ne kadar güzel ifade ediyor. Bu propagandaya karşı geliştirilecek stratejik iletişim çalışmalarında savunmacı değil, saldıran olması isteniyor. Kim diyor Avrupa. Bütün bu ithamlar Avrupa'nın doğusunda, bizim kuzeyindeki Rusya'ya yönelik. Bu tespitleri hepsini biz kendimize yönelik isabetli buluyoruz. Terör örgütlerini yıkıcı propagandalarına karşı savunma değil saldırı konumunda bulunma teklifini de yerinde buluyoruz.

SİZ KENDİNİZİ CİDDİYE ALMIYORSUNUZ Kİ BEN ALAYIM!
*Bir gün önce böyle bir karara imza atan bu parlamento, ertesi gün Türkiye'yi basın, medya ve ifade özgürlüğüne yönelik sözüm ona sert kısıtlamalarından dolayı eleştiriyor. Biz de bu kararı ve bu kararı veren parlamentoyu ciddiye almadığımızı söylediğimizde beyefendilerinin morali bozuluyor. Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz ben sizi ciddiye alayım. Bir gün önce hibrit savaş tekniklerinden bahsedip, ertesi gün Türkiye'yi terör mücadelesi nedeniyle eleştirirseniz sonuç fiyasko olur.
*Kim ne derse desin kendi yolumuzda ilerlemeye, kendi hedeflerimiz doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda Avrupa Birliği bizimle birlikte olursa hem o kazanır hem biz kazanırız. Avrupa Birliği 'Ben illa başka istikamete gideceğim' diyorsa biz de kendimize yeni yol arkadaşları bulur hatta gerekirse tek başımıza yine de devam ederiz. Bunun için daha çok çalışacağız, daha çok yatırım yapacağız, daha büyük projeler hayata geçireceğiz. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız....
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletim büyük oranda destek verecektir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Anasaya değişikliğine ana muhalefetin içinden de destek gelirse hallolur. İktidar ve MHP biz yine de milletimize götürelim. Milletimiz ne der ben biliyorum. Kamuoyu araştırmalarında da görüyorum. Yüzde 72 ile nasıl anayasa değişikliği yaptıysa burada da destek vererek değişikliği yapacaktır.' dedi.




AP'YE SERT CEVAP: SANA NE!
Cumhurbaşkanı Erdoğan "AB bizimle beraber olursa kazanır"
Başbakan Yıldırım'dan flaş OHAL açıklaması

İstanbul'un sağlık fuarının kapanış programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye ekonomisi ile ilgili yapılan spekülasyonlara değindi. Türkiye'de son 14 yıl içinde bugünkü dalgalanmalara benzeyen 5 dönemi başarıyla atlattığına dikkat çekerek, "FETÖ başta olmak üzere Türkiye düşmanları böyle haberlere yer veriyorlar. Bunlar külliyen yalandır. İnşallah 2017'den itibaren yatırımlara, üretime daha fazla kaynak ayıracağız. OHAL'in şartları da ortadan kalkmış olacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili de sınırlı değişikliği yapıp yolumuza devam edeceğiz. Seçim meçim yok" dedi.
İstanbul Sağlık Fuarı'nın kapanış programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Ekonomimizle ilgili de bazı spekülasyonlara şahit oluyoruz. Türkiye ekonomisi 14 yıl içinde bugünkü dalgalanmaya benzeyen en az 5 dönem atlattı. Türk ekonomisi bu şokların hepsini büyük bir başarı ile atlatmasın bildi" dedi.
EKONOMİK DALGALANMA TÜM DÜNYADA YAŞANIYOR
Yaşanan ekonomik dalgalanmanın sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yaşandığına dikkat çeken Başbakan Yıldırım şunları kaydetti:
Yaşadığımız olay, Amerikan seçimlerinden sonra tüm dünyada para birimleri değer kaybetti. Bunun kaynağı Trump'ın uygulayacağı politikalardır. Çünkü Trump kendi ülkemle ilgileneceğim diyor. Yani gerekirse faizi de yükselteceğim diyor. Bu yüzden bir dalgalanma yaşıyoruz. Bunu sadece türkiye'ye mahsus bir durum olarak görmek hatadır. Temeli sağlam bir ekonomiye sahip olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Piyasaların, iş adamlarımızın tedirginliklerini gidermek bizim görevimiz.
"Ekonomik dalgalanma tüm dünyada yaşanıyor"
EKONOMİDE ALINACAK ÖNEMLİ TEDBİRLER
Doların yükselişinden etkilenecek iş adamları ve yatırımcılar için alınacak tedbirlere de değinen Başbakan Binali Yıldırım, "Tedbirlerimizin iki boyutu var. Parasal politikalarda merkez bankası gerekli çalışmaları yapıyor. Hükümet olarak bizde dövize olan ihtiyaçta sıkıntı olmaması için devletin yaptığı sözleşmelerin dolar cinsinde olanları Türk parasına çeviriyoruz" açıklamasında bulundu.
Binali Yıldırım, ekonomik dalgalanmanın bütün dünyada var olduğunu ve bu durumun geçici olduğunu belirtti.

Başbakan Yıldırım, İstanbul Sağlık Fuarının kapanış programında yaptığı konuşmada ekonomik dalgalanmalara da değindi. Türkiye ekonomisinin temelinin sağlam olduğunu ve daha önce de benzer dalgalanmalar yaşandığını belirten Yıldırım, "Vatandaşlar endişeye kapılmasın. Türkiye'de ekonomi ile ilgili bu dalgalanma bütün dünyada var olan bir durumdur ve geçicidir" dedi.
Ekonomide alınacak önemli tedbirler
Başbakan konuyla ilgili şunları kaydetti:
İhracatçılarımız, önce merkez bankasından döviz satın alıyor işlerini bitirince de borcunu geri ödüyor. Bu borçlar geri ödenirken döviz yerine Türk lirası ödeyecek. Ayrıca bundan sonra da Türkye'de yapılacak sözleşmeleri Türk lirası üzerinden yapılması kararı aldık. Böylece kısa ve orta vadede 10 milyon dolarlık kaynağı piyasaya vermiş oluyoruz.
"2019'A KADAR SEÇİM MEÇİM YOK!"
Bu tarz spekülatif söylemlerin FETÖ başta olmak üzere Türkiye düşmanları tarafından çıkarıldığına dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım şöyle konuştu:
Bunlar külliyen yalandır. İnşallah 2017'den itibaren yatırımlara, üretime daha fazla kaynak ayıracağız. OHAL'in şartları da ortadan kalkmış olacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili de sınırlı değişikliği yapıp yolumuza devam edeceğiz. Seçim meçim yok. 2019'a kadar vatandaş seçimini yaptı. 15 Temmuz'da silahlarla tanklarla yapmaya çalıştıkları alçakça girişimi şimdi ekonomimizi bozmaya çalışarak yapmaya çalışıyorlar. Orada da çakılacaksınız, orada da dersinizi alacaksınız. Buradan açıkça söylüyorum.
"2019'a kadar seçim meçim yok!"
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM İSTANBUL SAĞLIK FUARI'NIN KAPANIŞ PROGRAMINDA KONUŞTU
Başbakan: Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar
Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'ndaki oylama ile ilgili, "Bu kararın bizim için hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Sağlık Fuarı kapanış programında konuştu.Başbakan Yıldırım, "Sağlıktaki dönüşümü öyle sıradan bir iş olarak görmeyelim. Vatandaşlarım şunu bilsin ki Türkiye'de AK Parti birçok hizmete imza attı 14 yılda. Ama bu hizmetlerden iki tanesi hep zirvede oldu; biri sağlık, biri ulaşım." dedi.
"BAHANEMİZ YOK"
Yıldırım, "Artık istediğiniz ürünü Türkiye'de yapmak için önünüzde hiçbir mazeret kalmadı. İlk hedefimiz millileştirme ve yerlileştirme olmalı. Sürekli bizi birtakım finansal manipülasyonlarla zora düşürmeye çalışanlara vereceğimiz en güzel cevap kendi kaynaklarımızı, kendi alın terimizi ve genç insan gücümüzü en iyi şekilde devreye sokmaktır. Bunun için gerekli tedbirleri alıyoruz. Biz üzerimize düşeni yaptık, bundan sonrası genç yatırımcılara kalıyor." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, "Sağlıkta yerli üretim, millileştirme çok önemli. Bugün bununla ilgili yapılabilecek her türlü girişim için hükümetimiz gerekli tedbirleri almıştır, altyapıyı hazırlamıştır. Bahanemiz yok. Biz her şeyi yapabiliriz. Gelişmiş ülkelerdeki ne varsa daha iyisini bu ülke insanı rahatlıkla yapar. Bunu daha önce gösterdi. Şimdi yavaş yavaş 'Türkiye'ye filanca işin ambargosunu mu koysak, filanca kısıtlamaları mı yapsak' gibi modası geçmiş bazı laflar duymaya başlıyoruz. Buradan açıkça söylüyorum; bu milleti kısıtlamalarla, yasaklamalarla terbiye edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ülke istiklali için, halkının refah ve geleceği için asla ve asla değerlerinden taviz vermez." ifadelerini kullandı.

'KENDİ KENDİLERİNE GELİN GÜVEY OLUYORLAR'
Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamayla ilgili şunları söyledi:
"İki gün önce Avrupa Parlamentosu'nda milletvekilleri toplandılar, Türkiye'yle müzakerelerin durdurulmasına karar verdiler. Bu kararın bizim için hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. İstedikleri kadar karar alsınlar. Aziz milletimiz ne karar alırsa ona boynumuz kıldan incedir, onun dışındaki kararların bizim için hiç ama hiç önemi yoktur."
Başbakan Yıldırım, "53 senedir bu yollarda yürüyoruz. Ne için yürüyoruz? Daha güzel bir dünya için, daha güvenli bir Avrupa için. Bütün bu gayretler ortadayken kalkıp Türkiye'ye ayar vermeye çalışmak, en hafifinden vizyonsuzluktur. Ben öyle ümit ediyorum ki bu karar (AP'nin kararı) Avrupa Birliği Liderler Zirvesinde hiçbir şekilde dikkate alınmayacak ve yarım asrı geçen Avrupa Birliği-Türkiye yolculuğunun zarar görmesine rıza göstermeyecek Avrupa'da vizyon sahibi hala liderler olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
'MİLLETİMİZİN AB'YE GÜVEN DUYGUSU ZEDELENMİŞTİR'
Başbakan Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'nun kararıyla ilgili, "Milletimizin AB'ye zaten azalmakta olan güven duygusunu daha da zedelemiştir. Birlik, bu kararını siyasi basiretten, iyi niyetten uzak bir şekilde almıştır. Öncelikle AB, Türkiye ile mi yoksa Avrupa'da kol gezen terör örgütleriyle mi iş birliği içinde olacak, bunun kararını vermelidir. Türk milleti bunu beklemektedir." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, AP'nin aldığı müzakerelerin dondurulması kararı ile ilgili konuştu. Alınan kararın bir kıymeti olmadığını ifade eden Yıldırım, AB ile mülteci anlaşmasının da böyle devam etmeyeceğini belirtti.
SONSUZA DEK BÖYLE DEVAM ETMEYECEK
"Sonsuza dek böyle devam edecek değil" diyen Yıldırım, "Her zaman Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor diyeceksiniz sonra FETÖ'cülerle kol kola gireceksiniz buna asla göz yummayız. Türkiye anlaşmasına sadıktır bugüne kadar bunun aksini söylememiştir ancak Avrupalı dostlarımızın da sözlerinin arkasında durmasını bekliyoruz" ifadelerini kullanarak şunları söyledi;
'İNSANLIĞIN ÖLMEDİĞİ ÜLKE TÜRKİYE'DİR'
Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Unutulmamalıdır ki Suriye ve Irak'ta yaşanan insanlık trajedisinden memleketlerini, yurtlarını, canlarını kurtarmak için terk eden milyonlarca vatandaşa, mülteciye kucak açan ülke, onları bağrına basan ülke Türkiye'dir. Türkiye bu mültecilere sahip çıkmazsa o zaman Avrupa'nın halini siz bir görün bakalım. Macaristan'a, Avusturya'ya 3-5 tane mülteci gitti, milletin gözü önünde tekmelediniz, yerden yere vurdunuz. İnsanlık Türkiye'de, insanlığın ölmediği ülke Türkiye'dir."
'HEMEN TEDBİRLERİ ALDIK'
Ekonomide yaşanan gelişmelerle ilgili Başbakan Yıldırım, "Bir dalgalanma yaşıyoruz. Dolayısıyla bunu sadece Türkiye'ye mahsus ve kalıcı bir dalgalanma olarak görmek büyük hatadır. Bunu açıklıkla ifade etmek istiyorum. Temeli sağlam bir ekonomiye sahip olduğumuzu bütün vatandaşlarımızın bilmesini istiyorum. 'Dünyada bu dalgalanma var, Türkiye'de de var' diye bir şey yapmayacak değiliz. Piyasaların, yatırımcılarımızın, iş adamlarımızın ufak da olsa tedirginliklerini gidermek bizim görevimiz. Hemen tedbirleri aldık." dedi.
'ERKEN MEÇİM YOK'
Başbakan Yıldırım, "Vatandaşlarımız hiç endişeye kapılmasın, Türkiye'de ekonomi ile ilgili bu dalgalanma bütün dünyada var olan bir durumdur ve geçici bir durumdur. İnşallah 2017'den itibaren yatırımlara, üretime, istihdama daha fazla kaynak ayıracağız. Olağanüstü halin şartları da ortadan kalkmış olacak. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili sınırlı değişikliğimizi de yapıp yolumuza devam edeceğiz. Seçim meçim yok. 2019'a kadar vatandaş seçimini yaptı. Biz de vatandaşımızın hizmetinde olmaya gece-gündüz devam edeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Raşid el-Gannuşi'yi kabul etti

Erdoğan, Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi'yi kabul etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi'yi kabul etti.
Tarabya Köşkü'ndeki kabul, basına kapalı 1 saat 15 dakika sürdü.

FETÖ’cülerin gerçek itirafçı olduğunu anlamak istiyorsanız…

Bir dönem teröristbaşı Gülen’e en yakın isimlerden biri olan ve “Küçük Dünyam” isimli kitabı kaleme alan Latif Erdoğan sahte itirafçı olarak cezaevinden kurtulmaya çalışan FETÖ’cü hainler hakkında yargıyı uyardı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nde itirafçı patlaması yaşanıyor. Bir dönem teröristbaşı Gülen'e en yakın isimlerden biri olan ve "Küçük Dünyam" isimli kitabı kaleme alan Latif Erdoğan sahte itirafçı olarak cezaevinden kurtulmaya çalışan FETÖ'cü hainler hakkında yargıyı uyardı. Sabah.com.tr'ye konuşan Latif Erdoğan, yargıyı yanlış yönlendiren sözde itirafçı FETÖ'cü hainler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamadan bazı başlıklar:
İTİRAFLAR GERÇEKÇİ GÖRÜNMÜYOR
Son günlerde birçok FETÖ üyesinin itirafçı olarak cezaevinden yırtmaya çalıştığını görüyoruz. Medya ve yargı mensuplarının bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Bence bu itirafçılık meselesinin minumumda tutulması gerekiyor. Bu isimlerin verdiği ifadenin itiraf olarak kabul edilmesi için mutlaka örgütü gerçek anlamda deşifre etmesi gerekiyor. Ayrıca darbenin arkasında Fetullah Gülen olduğunu ve kendilerine Gülen'den emir geldiğini kanıtlarıyla ortaya koymaları gerekiyor. Benim kitaplarımdan, ordan burdan duyduklarıyla verilen ifadeler kesinlikle itiraf kabul edilmemeli. Bu örgütün yeni taktiği. Bu oyuna gelinmemeli.

TÜRKİYE'DEN KAÇAN YARGI MENSUPLARINI DEŞİFRE ETSEN NE OLACAK?
300 hakim ve savcının itiraf ettiği söyleniyor. İtiraflara bakıyoruz birçoğunda İsmail Köse ve Selahattin Atalay'ın ismi ön plana çıkıyor. Bu iki isim de aylar önce yurtdışına kaçmış. Bunları deşifre etmenin kime ne yararı var? İtiraflar arasında neden görevde olan tek bir FETÖ'cü isme rastlamıyoruz? Şu an bürokraside hiç FETÖ'cü yok mu? İtirafçı olduğunu iddia edenler bunları neden deşifre etmiyor. İtiraflar hep belli isimler üzerinde yoğunlaşıyor. Kesinlikle bu açıklamalar itiraf kapsamında değerlendirilmemeli. Bu kişiler cezaevinden yırttıktan sonra Türkiye'de örgüt faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edecek.
İLHAN İŞBİLEN DOĞRUYU SÖYLEMİYOR?
FETÖ üyeleri hala ısrarla Fetullah Gülen'i korumaya devam ediyor. Mesela İlhan İşbilen'in verdiği ifadeler tamamen gerçek dışı. Gülen'in medya ile bir ilgisinin olmadığını söylüyor. Her hafta Zaman, Samanyolu, Bankasya ve Kaynak Holding gibi kurumların toplantıları olurdu. Bu toplantılarda ben de vardım İlhan İşbilen de vardı. İlhan İşbilen gerçekleri konuşsun.
CEZAEVİNDE İNTİHARLAR ÖRGÜT İŞİ
Alattin Kaya "bana intihar eder misin" diye soruldu demiş. Bence bu cezaevi intiharları mercek altına alınmalı. O telkin yıllar önce de vardı. Canımızı veririz davaya ihanet etmeyiz telkini hep yapıldı. Bu felsefe bu günler için insanlara aşılandı. Gülen bile devamlı olarak "davama ihanet edeceğime ölürüm" derdi. Ama bırakın ölmeyi bir gün bile hapse girmeyi göze alamadı. 10 tane doktorla yaşayan adam ölümü göze alabilir mi? Kendi geleceği ve hırsı için yüzbinlerce insanı yaktı.
Kaynak: Sabah.com.tr
O hain öldürüldü

Diyarbakır Valiliği, Lice ilçesindeki operasyonda, etkisiz hale getirilen teröristler arasında İçişleri Bakanlığının mavi listesinde yer alan Azad Farkin kod adlı terörist Nevzat Gündüz'ün de bulunduğunu bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, Lice ilçesi güneyinde kalan dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek amacıyla 23 Kasım'da "Bayrak-30 Jandarma Uzman Onbaşı Sabri Acem" operasyonunun düzenlendiği anımsatıldı.
ARANAN TERÖRİSTLER ARASINDA MAVİ KATEGORİDEYDİ
Açıklamada, "Operasyonda, 7'si ölü, 1'i teslim ve 1'i sağ olmak üzere etkisiz hale getirilen 9 terörist/işbirlikçinin arasında terör örgütünün sözde orta saha 2. düzey yürütmeden sorumlu ve İçişleri Bakanlığının mavi listesinde yer alan Azad Farkin kod adlı Nevzat Gündüz'ün de olduğu ailesinin teşhisini müteakip, kesin olarak anlaşılmıştır." ifadesi kullanıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla operasyonla ilgili adli işlemlere devam edildiği kaydedilen açıklamada, bölgede yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların artan bir azim ve kararlılıkla sürdüğü belirtildi.
Asker ziyaretine giden aileye terör saldırısı: 1 ölü, 1 yaralı
Asker oğlunu görmeye giden babaya PKK tuzağı
PKK'lı teröristler Uludere'de askerdeki çocuklarını ziyarete giden aileye saldırı düzenlendi.

Siirt'te oturan Hüseyin Kelleci ve damadı Kerem Türkdoğan, Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Andaç Köyü Kureşin Tepesi'ndeki üs bölgesinde vatani görevini yapan oğlu Fikret Kelleci'yi ziyaret için yola çıktı.
1 SİVİL ŞEHİT OLDU
Otomobil Kureşin Tepesi yolunda ilerlerken PKK'lı teröristlerin döşediği mayın patladı. Patlamada araç kullanılamaz hale gelirken, Kerem Türkdoğan şehit oldu.
Ağır yaralanan Hüseyin Kelleci ambulansla Uludere Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Güvenlik güçleri operasyon başlattı.

Şırnak Uludere'de PKK'lı teröristler yola döşedikleri patlayıcıyı, askerde olan çocuklarını ziyarete giden ailenin içinde bulunduğu sivil aracın geçişi sırasında infilak ettirdi - Saldırıda, araçta bulunan bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi ağır yaralandı
Şırnak'ın Uludere ilçesinde PKK'lı teröristler, yola döşedikleri patlayıcıyı askerde olan çocuklarını ziyarete giden ailenin içinde bulunduğu sivil aracın geçişi sırasında infilak ettirdi. Saldırıda araçta bulunan bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi ağır yaralandı.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Uludere ilçesine bağlı Andaç köyü Kuresin üs bölgesinde askerlik görevini yapan Fikret Kelleci'yi ziyaret etmek için Siirt'ten gelen Kerem Türkdoğan yönetimindeki 56 AT 286 plakalı aracın üs bölgesi yolunda geçişi sırasında terör örgütü PKK mensupları, yola döşedikleri el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdi.

Patlamanın etkisiyle araç, yolun karşı tarafına savruldu. Saldırıda ağır yaralanan Kelleci'nin babası Hüseyin Kelleci ve eniştesi sürücü Türkdoğan ambulansla Uludere Devlet Hastanesine kaldırıldı. Türkdoğan yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kelleci ise buradaki müdahalenin ardından Şırnak Devlet Hastanesine sevk edildi.




YORUMLAR