Giriş Tarihi: 14.10.2016 09:19 Güncelleme Tarihi: 14.10.2016 10:18
Başkanlık sistemi seneye geliyor

Hükümet başkanlık sistemini hayata geçirmek için yapacağı anayasa değişikliğini Meclis’e getirecek. Buna göre; Başkan 5 yıllığına seçilecek, en fazla 2 dönem görev yapacak, bakanlar Meclis dışından atanacak
AK Parti çift başlılığın önüne geçmek ve 2017'de başkanlık sistemini hayata geçirmek için yeni anayasa yerine başkanlık sistemini içeren 15-20 maddelik anayasa değişikliğiyle muhalefetin kapısını çalacak. AK Parti'nin önereceği teklifte Başkan 5 yıllığına en fazla 2 dönem seçilebilecek. Pakete geçici madde ile görev süresi 2019'da dolacak olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, o tarihe kadar Başkanlık yapmasının önü açılacak. Başkanlık Sistemi'nde vatandaşın önüne iki sandık konulacak. 5 yılda bir hem Başkanlık hem de milletvekilliği seçimleri aynı anda yapılacak. Bu nedenle anayasada yer alan 4 yılda bir yapılan milletvekilleri seçimleri 5 yıla çıkarılacak.
YÜRÜTMENİN BAŞI
Başkan yürütmenin başı olacak. Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil edecek. Anayasadaki Cumhurbaşkanı seçilme şartları aynen korunacak. Yani seçilmek için 40 yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapma şartı aranacak.
BAKANLAR MECLİS DIŞINDAN
Mevcut Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri Başkan'a geçecek. Yani Cumhurbaşkanı gibi kanunları onaylayacak, anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne dava açabilecek. Uluslararası anlaşmaları yayımlayacak. Üst düzey kamu görevlilerini atayacak veya görevden alacak. Sürekli hastalık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını kaldırabilecek. Bakanları Başkan atayacak, Başkan görevden alacak. Bakanlar, Meclis dışından atanacak. Başkan genel siyasetin yürütülmesinde ihtiyaç duyduğu konularda Başkanlık kararnamesi çıkarabilecek. Milletvekilleri Başkanın çıkardığı kararnamelerin iptali için salt çoğunlukla Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilecek. Başkan yönetmelik de çıkarabilecek. Bunun için mevcut anayasada çok fazla değişiklik yerine 'Cumhurbaşkanı' ifadesinin yerine 'Başkan' ifadesinin getirilmesi düşünülüyor.
BAŞBAKAN MUHALEFET LİDERLERİ İLE GÖRÜŞECEK
Başbakan Binali Yıldırım, bu hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir araya gelerek Başkanlık Sistemi ile ilgili düşüncelerini iletecek. Ardından, AK Parti'de istişare mekanizması devreye girecek. AK Parti Anayasa Komisyonu isimlerde yapılacak bazı değişikliklerle aktif hale getirilecek. Başbakan, milletvekilleri, il başkanları ve belediye başkanları başta olmak üzere teşkilatların görüşlerini alacak. Bir-iki sürecek istişarelerin ardından teklif Meclis'e sunulacak.
MECLİS'İN YETKİLERİ DEVAM EDECEK
Mevcut parlamenter sistemdeki Meclis'in yetkileri devam edecek. Meclis yasa çıkaracak, bütçeyi onaylayacak, para basılmasına ve savaş ilanına karar verecek, milletler arası anlaşmaları onaylayacak. Yürütmeyi denetleyecek. Yasalar milletvekillerinin teklifi ile Meclis'e sunulacak.
BAŞKAN, BAKANLAR GİBİ SORUMLU OLACAK
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın hiçbir sorumluluğu bulunmuyor. Cumhurbaşkanları vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamıyor. Ama seçilecek Başkan yaptığı bütün işlerden tıpkı Başbakan ve bakanlar gibi sorumlu olacak. Başkan hakkında yaptıkları işlerden dolayı Meclis'te milletvekillerini üçte ikisinin teklifi ile soruşturma açılabilecek, yine milletvekillerinin dörtte üç çoğunluğu ile yargılanabilecek.
SEÇİM BARAJI KALKIYOR
Başkanlık Sistemi'nin gelmesinin ardından Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu da revize edilecek. Yüzde 10 olan seçim barajı sıfır olacak. Böylece her siyasi görüş Meclis'te temsil edilecek. 85 olan seçim çevresi yerine 550 seçim çevresi olacak. Seçmenle teması iyi kuran vekil seçilecek. Böylece milletvekilleri adaylık olabilmek için siyasi partilerin kapısını aşındırmayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya gelmişt
3 general ve 1 amiral tahliye edildi

15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma bürosu tarafından başlatılan “Darbe” soruşturması kapsamında tutuklanan 4 paşa savcılığın talebi üzerine adli kontrol şartı ile tahliye edildi.
15 Temmuz darbe soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Can Tuncay, dosyada toplanan deliller çerçevesinde geçtiğimiz günlerde 4 paşanın tahliyesine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi. Bu çerçevede ilk olarak Tuğamiral Ali Akyürek tahliye oldu.
Tümgeneral Veli Yıldırım, Tuğgeneral Şener Yazıcıoğlu, Tuğamiral Ömer Mesut Ak'ın tahliye talepleri ise İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'ne ulaştı. Bu hakimlik 5 Ekim günü tahliye talebini reddetti. İtiraz sonucu tahliye taleplerini değerlenirden İstanbul 6. Sulh Ceza hakimliği 3 isim hakkında adli kontrol şartı ile tahliye kararı verdi.
Tahliye kararında,"Komuta ettikleri birliklerin darbe girişimine katıldıklarına dair herhangi bir tespitin bulunmaması. Darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sıkıyönetim direktif ekindeki sözde atama listesinde mevcut görevin devamına dair atama kararları hariç darbe teşebbüsüne katıldıklarına dair delil elde edilememesi atama kararlarına göre darbeci askeri kanatla fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarına şüphe bulunsa da bu aşamada mevcut delillere göre sabip ikametgah sahibi olmaları nazara alındığında adli kontrol uygulamasının ölçülü olacağı…" ifadeleri kullanıldı.
Tümgeneral Veli Yıldırım darbe girişiminin ardından yapılan YAŞ toplantısının ardından emekli edilmişti. Tuğamiral Ömer Mesut Ak ise, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile TSK'dan ihraç edilmişti.
İhanet fotoğrafı FETO’nun diş doktorunu ele verdi

FETÖ’cü basketbolcu Enes Kanter’in firari savcılar Kara ve Öz’le ihanet pozunun, örgüt elebaşısının diş doktoru Ali İlker Baştan’ın muayehanesinde çekildiği ortaya çıktı. Baştan ve eşi tutuklandı
FETÖ'ye olan bağını sosyal medyadaki paylaşımlarıyla sık sık kamuoyuna yansıtan NBA oyuncusu Enes Kanter, örgütün firari savcıları Zekeriya Öz ve Celal Kara ile çekindiği fotoğrafı geçen yıl Twitter'dan takipçileriyle paylaştı. Fotoğrafın üstüne de, "Vampirler rahatsız oluyor diye güneş doğmaktan vazgeçmez" yazdı. Öz ve Kara'nın açığa alındığı dönemde paylaşılan fotoğrafın altına ise Öz tarafından, "Ben dahil, herkes hakkında kaçacak yalanıyla milleti kandırmaya çalıştılar ama kaçan göçen olmadı" yorumunu yapmıştı. Fotoğraf paylaşımından kısa bir süre sonra haklarında örgüt üyeliği ve daha birçok suçtan yakalama kararı çıkarılan Öz ve Kara, Gürcistan üzerinden kaçarak Avrupa'ya firar etmişti.
İHBARCI ANLATTI
Arka fonunda İstanbul'daki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün bulunduğu görülen fotoğrafın nerede çekildiği ise polise gelen bir ihbarla aydınlandı. Fotoğrafın Üsküdar Çengelköy'deki Özel Vizyonnet Ağız ve Diş Kliniği'nin balkonunda çekildiğini ifade eden ihbarcı, kliniğin sahibinin FETÖ elebaşısının özel diş doktoru olduğunu, kliniğin ise örgütün üst düzey toplantı yeri olduğunu ihbar etti.
'TANIMAM'
Diş doktoru Ali İlker Baştan ile eşi ve iş ortağı olan Esma Kuriş Baştan 27 Eylül'de gözaltına alındı. Çifti, Gülen'le ilgili sorulara "tanımam, bilmem, bilgim ve ilgim yok" şeklinde cevap verdi. ABD'ye giderek Fetullah Gülen'in diş onarımını yapan ancak ifadesinde Gülen'le hiç görüşmediğini söyleyen Baştan'ın, Gülen'in özel doktoru Kudret Ünal ve kahyası Salih Dinçer'le telefon görüşmeleri yaparak ABD'ye gidip geldiği tespit edildi. Öte yandan, kliniğin FETÖ üyelerine bir üs ve toplantı merkezi gibi kullandırıldığı istihbarat kaynaklarınca belirlendi.
‘İstihbarat bilgileri ByLock’tan sızdırıldı’

Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında yakalanan Koçyiğit, sorgusunda önemli bilgiler verdi. Koçyiğit’in ifadesinde ‘MİT’in 20 bin kişilik FETÖ listesini temin ettik’ dediği öğrenildi.
FETÖ soruşturmaları kapsamında Fuat Avni'ye bilgi aktardığı iddaisıyla gözaltına alınıp tutuklanan Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit, devletin gizli bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi'nde görevli mühendisler aracılığıyla sağlandığını açıkladı. Koçyiğit, MİT'in Emniyet İstihbarat Dairesi'ne gönderdiği FETÖ üyelerinin isimnlerinin bulunduğu 20 bin kişilik isim listesini İstihbarat Daire Başkanlığı'nda (İDB) görevli mühendislerden aldığını itiraf etti. Koçyiğit, Emniyet İstihbarat Dairesi'ndeki bilgileri kendisine gönderen mühendislerle ByLock üzerinden haberleştiğini söyledi.
Başarısız darbe girişimi sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında yakalanan Koçyiğit, Ankara Cunhuriyet Başsavcılığı'ndaki sorgusunda önemli bilgiler verdi. Milliyet'in elde ettiği bilgilere göre Koçyiğit, ifadesinde özetle şöyle dedi:
FETÖ dershanesi: Üniversite aşamasında Gülen Cemaati diye o zamanlar tanıdığım yapıyla tanıştım. Dershanelerine gittim. Başarılı bir öğrenciydim. Dersanede ücretsiz okudum. Sonrasında üniversite sınavında Niğde birincisi olarak Ankara Üniversitesi SBF Kamu Yönetimi'ni 1997'de kazandım.
Örgüt evleri: Ankara'da arkadaşlarla ev tutmuştuk. Ama zaman zaman bu yapının evlerine gidip orada "abi" diye hitap ettiğimiz bizden büyük kişiler Said-i Nursi ve Gülen'in kitaplarını okuyup izah ediyorlardı. 2003'te Polis Akademsi'nde yüksek lisansa başlamıştım. 2009'da 3 yıllığına ABD'ye gittim. ABD'de Yasin isimli, bu yapıyla irtibatlı bir şahısla ara ara görüşüyordum. 2012'de Türkiye'ye döneceğim zaman Yasin 'Benim selamımla birisi seni arayacak' dedi.
Selamla arandım: 2012 yaz aylarında Türkiye'ye geldim. Ankara'ya yerleştim. 2004'te başladığım Başbakanlık uzmanlığı görevime kaldığım yerden devam ettim. Bir gün Yasin'in selamı ile birisi aradı. Kendisi ile buluştuk. Bana kendisinin Selman olduğunu söyledi. Bana, Gülen yapılanması adına teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin işlerini takip görevi verdi. Selman ile toplam 10-12 kez görüştük. Yaptığım işlerle ilgili birtakım tavsiye ve talimatlarda bulunuyordu.
ByLock kullandık: Ben, Selman abinin bana verdiği talimat doğrultusunda Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda (İDB) çalışan Burak isimli şahısla irtibat kurup aldığımız talimatları yerine getirmeye başladık. Biz mühendislerle ByLock isimli program üzerinden yazışıyorduk. Daha sonra da Eagle ve Tango isimli programları kullandık. Bu 3 programın da özelliği yapılan yazışmaları 3 gün içinde otomatik olarak imha ediyordu.
İstihbarat'taki mühendisler: Sonradan anladığım kadarıyla beni İstihbarat Daire'deki teknik işlerde bu şekilde görevlendirilmemin nedeni hükümetin ve cemaatin arasının açılacağı, bu dönemde İDB'den veri almanın personel alt yapısını oluşturmaktı. Selman abi ile son görüşmemizde yanında kendisini Selahattin diye tanıtan birisi daha vardı. Kendisinin Ankara'daki görevinin sona erdiğini ve Selahattin isimli kişi ile işi yürüteceğimizi söyledi. Emniyet istihbaratta Hayrettin kod Haşim T., Bekir kod Burak A., Bülent kod, Ömer kod Özkan, Mahmut kod Akif G.
ile tanıştık, görüştük.
Evlerde gizli bilgi teslimi USB getiriyorlardı: İstihbarat Daire'de mühendislerden Nusret Ş. bizimle irtibatlıydı. 2013'de İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nın yönetiminin değişmesinden sonra bizde bir bocalama oldu. Örgütün İDB'den veriye ihtiyacı vardı. Ben Selahattin abinin talimatıyla mühendislerden İDB'deki işimize yarayacak verileri getirmelerini istedim. Mühendislerden Burak ve Haşim verileri getirmeye başladı. Verileri USB veya hard diskte getiriyorlardı. Evlerinde veya dışarıda teslim ediyorlardı.
MİT'in listesi çalındı: Bana iletilen verileri Furkan kod adlı kişiye veriyordum. Bu verileri ne yaptığını bilmiyorum. Mahmut O. adlı İDB'nin Z Şubesinde çalışan personelin Y Şubesinde görevlendirilmesini istiyorduk. Çünkü Mahmut O. bize çalışıyordu. MİT'in İstihbarat Dairesi'ne bildirdiği 20 bin kişilik PDY'ye ilişkin listeyi de İDB'den temin ettik. Burak A. e-mail ile gönderdi. İnternete genellikle 'vın' üzerinden bağlantı yapıyorduk.
Fuat Avni yurtdışında: Fuat Avni kullanıcı adıyla Twitter profili olduğum ifade edilmiş ise de bu doğru değil. Profili kullananlar yurt dışında yaşayan 8-10 kişilik bir gruptur.
30 bin Tango kullanıcısı: En son kullandığımız haberleşme programı Tango idi. 30 bin kişi örgüt elemanı kullanıyordu. 15 Temmuz'u evimde geçirdim. Ertesi gün dışarı çıkmıştım. O zaman telefonumu çöpe attım. Pazartesi günü itibariyle Başbakanlık'taki görevine döndüm.
Talimat aldım: İstihbarat Daire'den temin ettiğim bilgilerin devletin gizli bilgileri olduğunu biliyordum. Bu nedenle devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin suçunu kabul ediyorum. FETÖ yapılanmasının suç örgütü olduğunu bilmiyordum. Yaptığım işleri Selman ve Selahattin abilerin
talimatı ile yaptım. (Milliyet)
"İkinci Fetullah Gülen, elimizdeki gizli belgelerde var"

Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, darbe komisyonunda FETÖ'nün gizli belgelerine ait belgeler sundu. Bu belgelerde 'İkinci Fetullah Gülen' olacağı iddia edilen kişinin kimliği ile bilgi de veren Çomaklı, FETÖ'nün vazgeçmeyeceği, mali alanda bir darbe girişiminde bulunabileceği öngörüsünde bulundu. Çomaklı, bürokraside yuvalanan FETÖ'nün para akladığını, 'Şirinler Köyü' benzeri bir yöntemle maliyeyi dışa temas etmeden kontrol ettiğini kaydetti.
Darbe Komusyonu'na bilgi ve belgeler veren Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, devletin FETÖ'nün hizmet hareketi olmadığını bildiğini, bürokraside yuvalandığı belirten örgüt yapılanmasının 1980'li yıllara dayandığını kaydetti. Çomaklı örgütün gizli işlerinin kayıtlı olduğu, 1989- 1992 yıllarına ait çok önemli ve unutulmuş belgelere ulaşıldığını açıkladı. Belgelerde yer alan bilgileri anlatan Şafak Çomaklı'nın konuşması komisyon üyeleri tarafından ilgiyle dinlendi.
"10 BİN POLİSİ ERTESİ SABAH KOMİSER YARDIMCISI YAPACAK ŞEKİLDE PROGRAM YAPMIŞLAR"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta Emniyet ve Yargı aracılığıyla yaptığı operasyonlar karşısında milli irade ile karşılaşınca ilk kez yeni bir taktik denediklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu taktik şimdiye kadar diğer devletlerin tarihinde bile yok. Bunlar 17-25 Aralık sonrası deşifre olunca, devlette kendileri gri alanda saklansın diye bürokraside şimdiye kadar görülmeyen çeşitli grupların varlığını dillendirmeye başladılar. Herkes bu kez bürokraside dillendirilen grubun adamları olmaya başladı; fakat biz unutmadık bunu. Bu zemine nasıl yattıklarını gördük. Çünkü yetiştirdikleri elemanlar duruyor. Ele geçirdiğimiz belgelerde 10 bin polis elemanını ertesi sabaha komiser yardımcısı yapacak şekilde bir program yapmışlar. Bunu bir metinle düzenlemişler. O zaman gördük somut şekilde bunların devlete girmek istediklerini.
EKONOMİK DARBE TEŞEBBÜSÜ UYARISI
Aynı eleman yetiştirmedeki gibi, bunların mali boyutunun da örgütsel yapıda olduğunu gördük. Mali olarak Escobar'ın mali yapısı var. Kuyruğu dik geziyordu çünkü. 17-25 Aralık sonrası darbe yemiş örgüt gibi gezmiyordu. O nedenle 15 Temmuz'a hazırlıklı geldiler. O belge bu örgütün unuttuğu, kendi kendini bitirdiği belgeydi. Askeri alan belliydi. Mülki alandan, yargı alanından, emniyet alanından darbeyi vurdular. Bir alan kaldı: mali alanımız, özel sektör yada kamu sektörü olsun. Bir öngörü olarak söylüyorum, mali alan bizim bürokratik vesayetteki gidebileceğimiz yeri gösteriyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Bunlar vazgeçmeyecekler. Yetiştirdikleri elemanlar da aramızda. İnşallah komisyon olarak sizi de aldatmazlar ve isimleri de görürsünüz."
"BELGELERDE İKİNCİ FETULLAH GÜLEN'İ GÖREBİLİRSİNİZ"
Çomaklı, komisyonun bu önemli belgeleri resmi yazışmayla Polis Akademisi'nden talep edebileceklerini belirteretk, "Hatta o belgelerde gizli ikinci Fetullah Gülen'in de kim olduğunu görebilirsiniz" dedi.
"YABANCI DEVLET DESTEĞİ VAR"
Şafak Çomaklı, FETÖ'nün yabancı devlet desteği aldığını de ifade ederek, "Bu örgütün dış destekli olduğunu somut olarak ifade edeyim: İç savaşın olduğu ülkelerde okullar açtılar. Karşılıklı gruplar çatışırken, okullarına mermi bile isabet etmiyordu. O ülkelere yabancı devlet desteği almadan okul açabilir misiniz?" diye konuştu.
"MESLEKTEN ÇIKARILMASINA RAĞMEN ÖRGÜTÜN HİMAYESİYLE REKTÖR OLDU"
Şafak Ertan Çomaklı, belgelerde ismi geçen kişilerden, isim vermeden örnek gösterdi. Örgütün işlemi gerçekleştirdikten sonra belgeleri yok ettiğini belirten Çomaklı, "Bulduğumuz belgelerde çok isim var. Mesela, DGM'de bir dosyayı zaman aşımına uğratmışlar ve o belge olmadan dosya kapanmış. Örgüt temel olarak siyasette değil bürokratik kanatta olduğu için her şeyi bilmiş. Bulduğumuz belgelerdeki bir isim, ayrımcılıktan meslekten çıkarılmasına rağmen örgütün himayesiyle rektör oldu. Devlet uyarıyor; siyasilere verin diye ama bilgi yok diyor. Polis Akademisi'ndeki ilk yapılanmalarında özel sınıflar açıyorlar" ifadelerini kullandı.
"FETÖ, CİZVİT MODELİ İLE AYNI YAPILANMADA"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün eğitim ve örgütlenme yapılanmasında, Hıristiyan Katolikler tarafından Protestanlarla savaşmak için kurulan 'Cizvit' modelini örnek aldığı belirterek, "Ele geçirmek istedikleri kuruma kendi yetiştirdikleri elemanları sokuyorlar. Aynı yapılanmayı görüyorsunuz" dedi.
"ŞİRİNLER KÖYÜ YÖNTEMİ İLE PARA AKLIYORLAR"
Çomaklı, FETÖ'nün para akladığını kaydederek şu şekilde konuştu:
"Bunlar para aklıyorlar. Bu konudaki çalışmalarım adliyede mevcut. Şirinler köyü yöntemi kullanıyorlar. Bir köy kuruyorlar. Dışa temas etmeden maliye orada dönüyor. Şirinlerde var ya; herkesin bir görevi var; gözlükçü, uykucu şirin gibi. Kapalı devre sistemi var. O yüzden bunları yakalamak zor."
"SİVİL İRADENİN ÖNE ÇIKMASI LAZIM"
FETÖ'nün, devletten bürokratik sistemin sivilleştirilerek temizlenebileceğini savunan Çomaklı, "Önlemler; sorgulayıcı elemanların sivil olması gerek. Bürokratik sistemin karar aşamasında olması değil, sadece danışılan eleman olması lazım. Sivil iradenin öne çıkması lazım" diye bilgi verdi.
Büyük operasyon

Şırnak Valiliği tarafından geçtiğimiz günlerde özel güvenlik bölgesi ilan edilen Bestler-Dereler ile Namaz Dağı bölgesinde kış üslenmesine geçen PKK’lı teröristlere yönelik operasyon başlatıldı
Jandarma Özel Harekat ve komandoların katıldığı ve kış üslenmesine hazırlanan PKK'lı teröristlerin etkisiz hale getirilmeleri için başlatılan operasyona Namaz Dağı üs bölgesinden ve Çakırsöğüt 1'inci Komando Tugay Komutanlığı'ndan obüslerle destek veriliyor. Özellikle Namaz Dağı bölgesinde PKK'lı teröristlerle zaman zaman sıcak temasların yaşandığı belirtildi.
SINIRDA YAKALANDILAR
Hatay Kırıkhan'da Suriye sınırından PKK/PYD üyesi 2 terörist yakalandı. Teröristlerin YPG kontrolündeki Afrin bölgesinden sızmaya çalıştığı belirlendi. Teröristlerden "Dilaf" kod adlı Yasemin B.'nin (23) 2007'te PKK'ya katıldığı, Suriye uyruklu Arif M.'nin (31) ise 2013'ten beri YPG bünyesinde faaliyet yürüttüğü belirlendi. Zap bölgesine yönelik operasyonda da 2 terörist öldürüldü.
5 BOMBALI ARAÇ İMHA EDİLDİ
Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlarda, güvenlik güçlerine bombalı eylem gerçekleştirmek maksadıyla hazırlanmış 5 kamyon imha edildi. Mardin'in Nusaybin'de 2, Diyarbakır'ın Lice'de 2, Bitlis'in Tatvan'da ise 1 bombalı araç imha edildi. Lice'de imha edilen 2 aracın da taarruz helikopterleriyle vurulduğu bildirildi. Erzurum'un Şenkaya ilçesi Değirmendere Mahallesi'nde de 2 adet 12 kilogramlık mutfak tüpü içerisinde yola yerleştirilmiş patlayıcılar imha edildi.
AK Parti’de FETÖ’cü yok

Başbakan Yıldırım milletvekilleriyle görüşmesinde, “AK Parti’de FETÖ’cü var algısı yayılıyor. Bizde bakan ve vekil düzeyinde FETÖ’cü yoktur” dedi
Başbakan Yıldırım meydan okudu: AK Parti'de FETÖ'cü yok
Başbakan Binali Yıldırım, önceki gün partisinin milletvekilleri ile gruplar halinde görüştü. Görüşmelerdeki bir numaralı gündem maddesi FETÖ ile mücadele oldu. Milletvekillerinin, FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili kamuoyundaki tartışmalar dikkat çekince Yıldırım sesini yükselterek, "AK Parti içinde FETÖ'cü var algısı yayılıyor. Buradan meydan okuyorum. AK Parti içinde bakan ve milletvekili düzeyinde kesinlikle FETÖ'cü yoktur. Biz bu konuda gereken araştırmaları yaptık emin olabilirsiniz. Teşkilatlarda olanlarda zaten ayıklandı. AK Parti'de FETÖ'cü yoktur" dedi. Yıldırım, FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili bazı AK Partili milletvekillerinin açıklama yaptığını belirterek, şu uyarıları yaptı: "Bir daha bu tür söylemler içine girmeyin. Eğer siyasi ayak diye bir şey varsa biz gereğini yaparız. Bu tartışmalar AK Parti'nin içine yönelik operasyon. Bu oyuna gelmeyin. Birbirimize düşmeyelim. Yok o belediye başkanı FETÖ'cüymüş, yok bilmem kim FETÖ'cüymüş şeklinde konuşup durmayın. Bu tuzağa düşmeyin bizde FETÖ'cü yoktur." Mağduriyetler konusunda gerekenlerin yapıldığını ifade eden Yıldırım, "150 bin kişi içinde belki bin-2 bin kişi mağdur olabilir ama biz de adalet arıyoruz. 15 Temmuz'un mağdurları ne olacak? Mağdur edebiyatı ile kimse 15 Temmuz'u gölgelemesin" diye konuştu. Öte yandan milletvekilleri "BİMER'e ihbarda bulunan kişilerin isimleri, ihbar edilen kişiler tarafından öğreniliyor. İhbar eden kişilere baskı yapılıyor" diyerek BİMER'in geçici bir süre kapatılmasını önerdi.
Susturun katilleri

Terör örgütü PKK’nın AK Partili siyasetçilere yönelik katliamlarının talimatını, örgütün Almanya’daki yayın organı verdi. “Manşetli talimattan hemen sonra iki ilçe başkanı silahlı saldırıda katledildi
Almanya'dan yayın yapan terör örgütü PKK'nın yayın organı Yeni Özgür Politika'nın "AKP'liler hedefimiz" haberiyle hedef göstermesinden sonra Türkiye'de siyasi cinayetler arttı. Terör gazetesinde yayımlanan ve AK Partilileri hedef gösteren haberde "HPG, AKP'den ayrılmayarak katliamların ortağı olan kişilerin hedefleri olacağını duyurdu" ifadeleri yer aldı. Yeni Özgür Politika'nın hedef göstermesinden sonra AK Parti Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu ve AK Parti Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert hain saldırılarda katledildi.
PKK, AK PARTİ GENÇLİK KOLLARI BAŞKANINI ÖLDÜRDÜ ALMANYA SESSİZ
PKK, geçtiğimiz 14 Eylül'de, 1 Kasım 2015 seçimlerinde Hakkâri 1. sıra milletvekili adayı olan Ahmet Budak'ı öldürmüştü. Aynı gazete Budak için de "Gerillalarca cezalandırıldığı" ifadelerine yer verdi. Almanya üzerinden yayımlanan gazetenin kin kusmasına ise Alman basını ve siyasiler sessiz kaldı. Terör örgütü, devamında ise Muştu'yu ve Aktert'i öldürdü. İlk iki cinayetin ortak noktası, kurbanların çocuklarının gözleri önünde öldürülmesi.
İÇİŞLERİ BAKANI HDP'LİLERE SESLENDİ: ZAVALLILAR ÖRGÜT LİDERİNE HAPİS
Bu arada Almanya Stuttgart Eyalet Yüksek Mahkemesi, terör örgütü PKK'nın Almanya'daki elebaşlarından Ali Ö.'yü "örgüte finansal destek ve eleman temini" suçlamasıyla 3.5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkemenin kararında, PKK'nın "yabancı bir terör örgütü" olduğunun altı çizildi. Savcılık terörist hakkında 4.5 yıl hapis cezası talep etmişti.
GEÇEN 2 AYDA 4 KATLİAM
Terör örgütü PKK sadece geçen iki ayda AK Partili 3 ismi katletti. 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde AK Parti Hakkâri 1. sıra milletvekili adayı Ahmet Budak 14 Eylül'de katledildi. AK Parti Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu 9 Ekim'de evinde çocuklarının gözü önünde katledildi. AK Parti Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert ise 10 Ekim'de kendisine ait benzin istasyonunda silahla taranarak katledildi. PKK, 11 Ekim'de Şırnak'ta korucu başı Tahir Adıyaman'ın akrabası Ahmet Adıyaman'ı öldürdü, 12 Ekim'de ise Şemdinli'de Köy Korucuları Derneği Başkanı Übeydullah Şen'e başarısız bir suikast girişiminde bulundu.
VAHŞETE TEPKİLER ÇIĞ GİBİ: PKK HALK DESTEĞİNİ KAYBETTİ
Terör örgütü PKK'nın Hakkâri, Van ve son olarak Diyarbakır'da AK Partili siyasetçileri hedef almasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri, siyasilere yönelik saldırı ve suikastlara tepki gösterdi: AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal: Hendek ve çukur siyaseti ile kaybettiği tabanını Kürtlere korku salarak kazanmaya çalışan PKK, aslında bu saldırılarla daha çok batıyor. AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu: PKK'nın en iyi yaptığı iş adam öldürmek. PKK halk desteğini kaybetti. Bu onları çıldırttı. Bölge halkı PKK'dan yaka silkiyor. Güneydoğu Köy Korucuları Federasyonu Başkanı Seydoş Karadağ: Terör örgütü biz güçlendikçe, bize yöneliyor. Bizi devlete hizmetten vazgeçirmeye çalışıyor. Bilmiyorlar ki biz bu yola baş koyduk. Çözüm-Der Genel Başkanı Av. Ercan Ezgin: Bu saldırılar kesinlikle ideolojik siyasi cinayetlerdir. Siyaset kurumu ve insan haklarına, halkın iradesine yapılan saldırılardır. PKK, kendi fikirlerini benimseyecek kendine köle olabilecek bir Kürt yapılanması istiyor. Dicle Üniversitesi Siyasal Araştırmalar Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu: Bu bir intihardır. PKK, hendek ve şehir savaşlarında kaybetti. Örgüt stratejik intihar içindedir.
FETÖ’nün bukalemun taktiği

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Afrika başta olmak üzere yurtdışındaki FETÖ okullarının ABD ve Avrupalı şirketlere satıldığını, bu sayede sadece isim değişikliği yapılıp okulun işlevinin kamufle edildiğini saptadı
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), ticaret yapmak için gittikleri her ülkede FETÖ ihaneti ve terör örgütüne ait okullara ilişkin bilgilendirme çalışmalarına devam ederken, yurtdışında oynanmaya çalışılan büyük tezgâhı da deşifre etti. DEİK tarafından yapılan tespite göre, Afrika başta olmak üzere FETÖ'ye ait birçok okul el değiştirilerek ABD ve Avrupalı şirketlere satıldı. Okulların tabelaları değişti, ancak fonksiyon ve işlemlerinde bir değişiklik olmadı.
DOKUNULMAZLIK ZIRHI
Senegal Konsey Başkanı İhsan Şahin, FETÖ'ye ait okulların bir bir ABD'li ve Avrupalı şirketler tarafından satın alındığını tespit ettiklerini belirterek, "Dünya üzerinde bu okulların ve işletmelerin kamufle edildiği bir süreç yaşanıyor. Daha çok ABD ve Avrupalı şirketlerin devraldığı okulların isimleri değiştirilerek kamufle ediliyorlar. 'Kapandı artık burada böyle bir örgüt yok' diyorlar. Ancak sadece tabela değişiyor, fonksiyon ve işlevlerinde bir değişiklik yok. Bu okullar ABD himayesine geçmiş olduğu için dokunulmazlık zırhı da kazanıyor. Afrika başta olmak üzere Avrupa'daki bazı ülkelerde hatta Türkiye'deki bazı okul ve müesseselerin de devredildiğini tespit ettik" diye konuştu. Şahin, İş Konseyi Başkanı olduğu Senegal'de FETÖ'ye ait olduğu tespit edilen 15 okul için de gerekli temasların sürdürüldüğünü belirterek, buradaki okulların ya Maarif Vakfı'na ya da Senegal Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanması için taahhüt alındığını kaydetti.
60 ÜLKEYE ÇIKARMA...
DEİK yönetimi olarak ticaret yapmak için gittikleri her ülkede FETÖ ihanetini anlattıklarını da kaydeden Şahin, "Afrika başta olmak üzere bütün ülkelerde bilgilendirme çalışmalarına devam ediyoruz. Bugüne kadar faaliyette bulunduğumuz 120 kadar ülkenin yarıya yakınını ziyaret ettik, yarıya yakınından da siyasetçi ve işadamlarını FETÖ ihanetini anlatmak için Türkiye'ye davet ettik" dedi.
ÜRDÜN'DE FETÖ'YE DARBE
ÜRDÜN Çalışma Bakanlığı ülkede Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ait El-Burc okulunu kapattı. Okulun, Ürdün Talim ve Terbiye Bakanlığı'ndan habersiz, çalışma izni olmaksızın ve yasal prosedürlere uymaksızın faaliyet gösterdiği gerekçesiyle çalışma kanununa muhalefetten dolayı mühürlendiği kaydedildi.
FETÖ'YÜ ANLATACAK
İhsan Şahin, ay sonunda düzenlenecek olan Afrika İş Forumu kapsamında da Afrika'dan gelecek heyetlere 15 Temmuz gecesi saldırıların gerçekleştirildiği alanların gezdirileceğini ve FETÖ'nün ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunun anlatılacağını söyledi.
2010 KPSS soruşturmasında flaş karar!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan 25'i tutuklandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğünün 2 hafta önce düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 28 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman, şüphelilerden 27'sini "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.
Erkman, serbest bıraktığı bir şüpheli için ise sulh ceza hakimliğinden adli kontrol talep etti.
Tutuklanması istenen 27 şüpheliden 25'i sulh ceza hakimliğindeki sorgularının ardından tutuklandı, 2 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Nöbetçi hakim, Savcı Erkman'ın serbest bıraktığı şüpheliye de adli kontrol uygulanmasına karar verdi.
Savcı Erkman'ın adli kontrolle serbest bıraktığı şüphelinin, ifadesinde 2010 KPSS sorularını sınavdan önce aldığını kabul ettiği, kimden ve nasıl aldığına ilişkin bilgi verdiği öğrenildi.
Kırmızı ByLock listesine operasyon

Konya'da 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirlenen ve istihbarat birimlerinin belirlediği 'kırmızı liste'de yer alan 47 "abi" ve "abla"ya gözaltı kararı çıkartıldı. Örgüte finans sağlayan ve faaliyetlerine iştirak ettiği belirtilen zanlılardan 24'ü yakalanırken, 23'ü ise adreslerinde bulunamadı. 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirtilen Binkonutlar Mahalle Muhtarı Fatih Keş ise, zaman zaman operasyonlarda kendisine adres sormaya gelen polisleri kapısında görünce "Bugün kimi almaya gidiyoruz" dedi. Polisler ise "seni" yanıtını verince muhtar şoke şoke oldu. Eşi 2 ay önce tutuklanan FETÖ üyesi Nuran Gökmağra ise kendisini görüntüleyen gazetecilere "Size güzel poz vereyim mi?" dedi. Aksaray'da da 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirtilen 17 öğretmen şafak baskınıyla gözaltına alındı. Ardahan'da da ByLock' kullanıcısı 30 şüpheli gözaltına alındı. Ankara'da son 48 saatte Bylock kullanıcısı oldukları belirlenen 121 FETÖ şüphelisi gözaltına alındı. Çorum Sumgurlu'da bir özel okul çalışanı 14 kişi gözaltına alındı. Adana'da 9, Ağrı 2 ByLock'çu öğretmen tutuklandı.
1 ASKERİ ATAŞE TUTUKLANDI
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan çeşitli rütbelerden 6 askeri ataşe, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Şube Müdürü ve bir öğretmen emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade veren şüphelilerden 6'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakılma, 2'si ise tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Sulh Ceza Hâkimliği'nce sorgulanan şüphelilerden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Erol Alabuğa ve Askeri Ataşe Albay Ahmet Yüce tutuklandı. 6 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
FETÖ'NÜN ABLASINDAN KÜSTAH
İzmir'de geçen hafta gözaltına alınan, rütbeli asker ile polislere de talimat verdiği belirlenen FETÖ 'ablası' Fatma Karyağdı'nın kendisini yakalayan polislere sık sık "Bunun hesabını vereceksiniz" diye tehditler yağdırdığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili de küstah sözler söylediği öğrenildi. Karyağdı'nın üst düzey rütbeli subay ve polislerin eşleriyle sohbet toplantıları yaptığı da belirlendi.
Halit TURAN - Murat KARAMAN - Ali ALTUNDAŞ - Harun ATALAY - Abbas ÇAKARAtike CEYLAN - Fatih ŞENDİL/
SABAH
442 kuluçka hesap donduruldu

FETÖ'nün örgüt çarkı içinde kullandırdığı milyarlarca liralık kredi işlemini kâğıt üstünde sildiği, yüklü miktarda parayı da kuluçka hesaplara aktardığı belirlendi. Örgüt, darbe girişiminin ardından 442 kuluçka hesap açtı. FETÖ üyelerine finans desteği sağlamak için üçüncü kişiler adına açılan bu hesaplar Maliye'nin girişimi ile donduruldu.
VEKALETLE KAÇIRMAK İSTEDİLER
Savcılar, darbe girişiminin ardından FETÖ'ye yönelik itiraflarda azalma olunca, örgütün bazı özel elemanlarına yüklü ödemeler yaptığını belirledi. Bu tarz kuluçka hesaplardan örgüt, mal varlıklarına el konulan elemanlarının ailelerinin finansman sorunu çözüyor. Ailelerin kredi ve kredi kartları borçları ödeniyor. Kuluçka hesapların ortaya çıkarılması için "Bu kişilerin gelir durumu, para yatırma-çekme zamanlaması, büyük miktarlı hareketlilik" gibi kriterlere baktıklarını belirten MASAK'tan üst düzey bir yetkili, "15 Temmuz sonrası bankalardan da çok sayıda ihbar geldi. Örneğin bir kişi 20 kişiye vekalet veriyor. Topladıklarını oraya koyuyor. Himmet paralarını toplayıp masraflar ve diğer harcamalar adına örneğin 1 milyon TL hesabına para yatıp çekilmiş. Örgüt üyeleri ve yöneticileri ile bağlantısı tespit edilen bu hesaplara anında müdahale ediliyor" dedi. Maliye Bakanlığı komisyonu, FETÖ'ye destek veren şirketlerin global bağlantılarını da ortaya çıkardı. Maliye, kara para akladıkları tespit edilen FETÖ şirketlerine ilişkin de bankalara uyarı yazısı gönderdi. Bu kişilere ait tüm banka hesaplarının dondurulması istendi. Bu incelemelerde muvazaalı 442 hesap belirledi. Şaibeli ortaklıklar, yurtdışı vakıf, dernek, örgüt birimlerine para aktarmada rol oynayan işadamlarına ilişkin bilgiler de ilgili ülkelerin mali istihbarat birimleri ile paylaşılıyor.
ÖSO Dabık’a dayandı

Fırat Kalkanı Harekâtı'nın 51'inci gününde Azez-Mare-Çobanbey üçgeninde ilerlemeye devam eden Özgür Suriye Ordusu, DEAŞ'ın elinden Duvaybık ve Kefra köylerini almayı başardı. Operasyonlarda 24 DEAŞ'lı terörist etkisiz hale getirildi. Dabık'ın sadece 1.5 kilometre uzağında bulunan ÖSO, Savran köyünü ele geçirmek için hazırlıklarına başladı. ÖSO'nun köyü ele geçirmesiyle Azez-Mare-Çobanbey hattı kesintisiz olarak kontrol altına alınmış olacak. Sonraki aşamada ise El Bab operasyonunun başlaması bekleniyor. Öte yandan ÖSO kontrolündeki Halep'in Azez ilçesine bağlı Sucu köyüne dün akşam DEAŞ bomba yüklü kamyonetle saldırı düzenledi. İlk belirlemelere göre saldırıda 35 kişinin öldüğü 50'den fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Yaralılardan 10'u tedavi için Kilis'e getirildi.
Irak yönetimi, savunma bakanının Başika ziyaretini örtbas etti

Türkiye'nin Başika'da DEAŞ'a karşı eğittiği savaşçıları, dönemin Savunma Bakanı Ubeydi bizzat ziyaret etmişti. İbadi hükümetinin kamuoyundan gizlediği ziyaretin görüntüleri ortaya çıktı.
Irak hükümeti Türkiye'nin DEAŞ'a karşı eğitim verdiği Başika kampını izinsiz kurduğunu savunmasına karşın, dönemin Savunma Bakanı Halid el-Ubeydi, savaşçıları ziyaret edip "Asla sizden vazgeçmeyiz." sözü vermişti.
Ekim 2014 ile Ağustos 2015 tarihleri arasında Savunma Bakanlığı görevini yürüten ve daha sonra görevinden azledilen Ubeydi, bakanlığı döneminde Türk askerlerinin eğittiği Iraklı savaşçılara moral ziyareti gerçekleştirmişti.
"Irak Savunma Bakanlığı" logosunu taşıyan görüntülerde, dönemin Savunma Bakanı Ubeydi, Haşdi Vatani olarak da bilinen gücün bulunduğu Başika kampını ziyaret ederek kendisini karşılayanlara destek veriyor.
Ubeydi, burada yaptığı konuşmada, "Musul savaşının gerçek hazırlıkları başladı. Musul'u kurtarma operasyonuna katılmak için verilen eğitimdeki heyecanınız ve savunma gücünüz konusunda iyi haberler aldım. Sizler Irak güvenlik güçlerinin teminatı altındasınız. Asla sizden vazgeçmeyiz." ifadelerini kullanıyor.
"Sizleri emniyet güçlerinden büyük ihtimalle ordudan bir birliğe dahil edeceğiz. Musul'u kurtarma operasyonunda ve daha sonra Ninova topraklarına sahip çıkılmasında çok büyük rolünüz olacak." diyen Ubeydi, Haşdi Vatani savaşçılarına şöyle sesleniyor:
"Sizlerle ilgili gelişmeleri ve haberleri yakından takip ediyorum. Müthiş bir yüksek disipline sahipsiniz. Kendi aranızda ve komutanlarla ilişkilerinizde son derece saygılısınız. Teçhizatlarınızı hazırlayın. Musul'u kurtarmak için fiziki ve psikolojik olarak hazırlıklı olun. Sizinle ilgili her şeyi, maaşınızı, yönetiminizi biliyorum. Sizi ziyaret etmemi ve sizleri emniyet güçlerinden bir birliğe dahil etmemi Başbakan istedi. Hükümetin sizden vazgeçtiğini ya da sizi unuttuğunu iddia edenlere itibar etmeyin. Madem sizde bu coşku ve hazırlık var siz de kendinizi Irak güvenlik güçlerinin bir parçası kabul edin. İnşallah yakında Musul'da görüşeceğiz."
İşte İbadi hükümetinin kamuoyundan gizlediği görüntüler
Görüntülerdeki ziyareti Nuceyfi doğruladı
Eski Musul Valisi Esil Nuceyfi de Ubeydi'nin kamp ziyaretinin görüntülerini birlikte izlediği AA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bu görüntüler 29 Kasım 2015'e ait. Ziyarette Ubeydi çevresinde bulunan askerler benim yardımcılarım. O gün Ubeydi, önce Sincar'ı ziyaret etmişti. Ardından Türk askerlerinin konuşlandığı bu Başika askeri üssüne geldi. Helikopterle indiği sırada Türk askerleri de oradaydı. Kendisi Haşdi Vatani birliklerini ziyaret edip onlara hitaben bu görüntülerdeki konuşmayı yaptı."
8 Ekim 2014'te göreve gelen Ubeydi, Irak meclisinde hakkında verilen gensoru önergesisinin kabul edilmesiyle geçen 25 Ağustos'ta bakanlıktan alınmıştı.
Yargıda FETÖ soruşturması

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 184 hakim ve savcıyı açığa aldı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, "ByLock" programı kullandığı tespit edilen 184 hakim ve savcıyı daha açığa aldı.
HSYK 2. Dairesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı FETÖ soruşturması kapsamında "ByLock" programı kullandığı tespit edilen 184 hakim ve savcıyı daha açığa aldı. HSYK 2. Dairesi, FETÖ soruşturması kapsamında, Hakim ve savcıların telefonlarında şifreli mesajlaşma uygulaması "ByLock" programı kullandığı tespit edilen 184 hakim ve savcı ile ilgili başlatılan soruşturma için HSYK müfettişleri görevlendirildi.
Hakim ve savcıların, haklarındaki müfettiş raporu tamamlandıktan sonra meslekten ihraç edilip edilmeyeceklerine karar verilecek.
İŞTE AÇIĞA ALINAN HAKİM VE SAVCILARIN LİSTELERİ;


Türkiye’nin 911’i EMYNOS

ABD’deki 911’in benzeri olacak proje, 15 Temmuz gibi tehdit halinde vatandaşı bilgilendirip, acil durumlarda daha hızlı müdahale sağlayacak
15 Temmuz'da darbe girişimi, hükümeti olası kaos girişimlerine karşı önlemleri artırmaya yöneltti. Bu kapsamda 112 acil hizmetlerinin yetersiz kaldığı tespiti yapılarak, ABD'de de kullanılan "911 acil çağrı sistemi" gibi çok yönlü bir sistem kurulması kararlaştırıldı.
241 vatandaşın şehit düştüğü 15 Temmuz gecesi, 112 acil çağrı hizmetlerinin yetersiz kaldığını tespit eden hükümet, yeni bir proje geliştirdi. Avrupa Birliği projeleri kapsamında Türksat'ın hayata geçireceği EMYNOS (ileri jenerasyon acil çağrı sistemi) projesi ile tüm GSM operatörlerinin sisteme entegre edileceği çok yönlü bir acil çağrı sistemi kurulacak.
SİSTEM YER TESPİTİ YAPACAK
Ülkedeki herhangi bir kaos girişiminde sistem üzerinden vatandaşa bilgi aktarımı yapılacağı gibi vatandaşlar da sisteme rahatlıkla ulaşarak sorunlarını iletebilecek. Mevcut 112 acil çağrı hizmetleri sadece sağlık, yangın gibi acil durumlara çözüm üretmeye odaklanırken, yeni kurulacak sistem ABD'deki 911 hizmeti gibi vatandaşın her sorununa çözüm üretmeye odaklanacak.
Mevcut acil hizmetler ve 112 hizmetleri, Avrupa vatandaşlarının her gün kullandığı IP (Internet Protokol) tabanlı sistemlerle boy ölçüşemeyecek mevcut telekomünikasyon teknolojilerini kullanırken, EMYNOS projesi uydu teknolojisi tabanlı bir uygulama olacak. Sistemle acil çağrı merkezindeki operatörle görüntülü konuşma yapılabilecek, GPS üzerinden de arayan kişinin anında yer tespiti yapılıp doğru acil durum ekibi yönlendirilecek.
EMYNOS sistemi, 15 Temmuz gibi olası bir darbe girişiminde ya da afet gibi durumlarda da vatandaşı uyaracak ve bilgi verecek.
?300 BİN EUROLUK KAYNAK
Türksat, söz konusu projede yakın zamanda ilgili kuruluşlarla imzayı atarak pilot çalışmasına başlamaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği finansman kurallarına uygun olarak da Türksat'a projenin geliştirilmesi için 300 bin euro kaynak tahsis edildi.
O HDP’li vekillerin hiç yüzleri kızarmıyor mu?

Gözaltında kaybolduğu iddialarıyla Türkiye'yi hedef alan kirli algı operasyonunun fügüranı Hurşit Külter'in Kerkük'te ortaya çıkmasının ardından HDP'ye ağır eleştiriler yönelten AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Külter yalanını ortaya atıp günlerce gündemi işgal eden HDP'li vekillerin bu yalandan ötürü hiç yüzleri kızarmıyor mu?" dedi.
HDP HEP BİLİYORDU
Yaptığı yazılı açıklamada HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken'in her fırsatta, Hurşit Külter'in geçtiğimiz mayısta gözaltında kaybolduğu yalanını Meclis'te gündeme getirip devleti suçladığını, HDP il teşkilatlarının da günlerce eylemler yaptığını hatırlatan Muş, "Bu kişinin Kuzey Irak'ta olduğunu en başından beri bilen HDP sırf "Türkiye 90'lara dönüyor, faili meçhul cinayetler başladı" algısını oluşturmak için bu iftirayı ortaya attı. Hurşit Külter meselesi HDP'nin Türkiye'ye yönelik kirli bir algı operasyonuydu" ifadelerini kullandı. Muş, açıklamasında HDP ve HDP'li vekillere şöyle seslendi: "Şimdi sormak istiyoruz; HDP'li vekillerin bu yalandan ötürü hiç yüzleri kızarmıyor mu? HDP'nin görevi PKK'ya propaganda malzemesi vermek mi? Ailesini meclise getirerek "Hurşit Külter'i devlet kaçırdı" diyen HDP'li Grup Başkanvekili şimdi dağda olan bu terörist için PKK'ya tek bir laf edebilir mi? "Devlet kaçırdı" diyerek daha kaç genci bu şekilde Kandil'e intikal ettirdiniz? Attığınız iftiraya karşın yüzünüze tokat gibi çarpan bu gerçekler karşısında çıkıp bu devletten özür dileyecek kadar erdeme sahip misiniz?"
"İkinci Fetullah Gülen, elimizdeki gizli belgelerde var"

Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, darbe komisyonunda FETÖ'nün gizli belgelerine ait belgeler sundu. Bu belgelerde 'İkinci Fetullah Gülen' olacağı iddia edilen kişinin kimliği ile bilgi de veren Çomaklı, FETÖ'nün vazgeçmeyeceği, mali alanda bir darbe girişiminde bulunabileceği öngörüsünde bulundu. Çomaklı, bürokraside yuvalanan FETÖ'nün para akladığını, 'Şirinler Köyü' benzeri bir yöntemle maliyeyi dışa temas etmeden kontrol ettiğini kaydetti.
Darbe Komusyonu'na bilgi ve belgeler veren Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, devletin FETÖ'nün hizmet hareketi olmadığını bildiğini, bürokraside yuvalandığı belirten örgüt yapılanmasının 1980'li yıllara dayandığını kaydetti. Çomaklı örgütün gizli işlerinin kayıtlı olduğu, 1989- 1992 yıllarına ait çok önemli ve unutulmuş belgelere ulaşıldığını açıkladı. Belgelerde yer alan bilgileri anlatan Şafak Çomaklı'nın konuşması komisyon üyeleri tarafından ilgiyle dinlendi.
"10 BİN POLİSİ ERTESİ SABAH KOMİSER YARDIMCISI YAPACAK ŞEKİLDE PROGRAM YAPMIŞLAR"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta Emniyet ve Yargı aracılığıyla yaptığı operasyonlar karşısında milli irade ile karşılaşınca ilk kez yeni bir taktik denediklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu taktik şimdiye kadar diğer devletlerin tarihinde bile yok. Bunlar 17-25 Aralık sonrası deşifre olunca, devlette kendileri gri alanda saklansın diye bürokraside şimdiye kadar görülmeyen çeşitli grupların varlığını dillendirmeye başladılar. Herkes bu kez bürokraside dillendirilen grubun adamları olmaya başladı; fakat biz unutmadık bunu. Bu zemine nasıl yattıklarını gördük. Çünkü yetiştirdikleri elemanlar duruyor. Ele geçirdiğimiz belgelerde 10 bin polis elemanını ertesi sabaha komiser yardımcısı yapacak şekilde bir program yapmışlar. Bunu bir metinle düzenlemişler. O zaman gördük somut şekilde bunların devlete girmek istediklerini.
EKONOMİK DARBE TEŞEBBÜSÜ UYARISI
Aynı eleman yetiştirmedeki gibi, bunların mali boyutunun da örgütsel yapıda olduğunu gördük. Mali olarak Escobar'ın mali yapısı var. Kuyruğu dik geziyordu çünkü. 17-25 Aralık sonrası darbe yemiş örgüt gibi gezmiyordu. O nedenle 15 Temmuz'a hazırlıklı geldiler. O belge bu örgütün unuttuğu, kendi kendini bitirdiği belgeydi. Askeri alan belliydi. Mülki alandan, yargı alanından, emniyet alanından darbeyi vurdular. Bir alan kaldı: mali alanımız, özel sektör yada kamu sektörü olsun. Bir öngörü olarak söylüyorum, mali alan bizim bürokratik vesayetteki gidebileceğimiz yeri gösteriyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Bunlar vazgeçmeyecekler. Yetiştirdikleri elemanlar da aramızda. İnşallah komisyon olarak sizi de aldatmazlar ve isimleri de görürsünüz."
"BELGELERDE İKİNCİ FETULLAH GÜLEN'İ GÖREBİLİRSİNİZ"
Çomaklı, komisyonun bu önemli belgeleri resmi yazışmayla Polis Akademisi'nden talep edebileceklerini belirteretk, "Hatta o belgelerde gizli ikinci Fetullah Gülen'in de kim olduğunu görebilirsiniz" dedi.
"YABANCI DEVLET DESTEĞİ VAR"
Şafak Çomaklı, FETÖ'nün yabancı devlet desteği aldığını de ifade ederek, "Bu örgütün dış destekli olduğunu somut olarak ifade edeyim: İç savaşın olduğu ülkelerde okullar açtılar. Karşılıklı gruplar çatışırken, okullarına mermi bile isabet etmiyordu. O ülkelere yabancı devlet desteği almadan okul açabilir misiniz?" diye konuştu.
"MESLEKTEN ÇIKARILMASINA RAĞMEN ÖRGÜTÜN HİMAYESİYLE REKTÖR OLDU"
Şafak Ertan Çomaklı, belgelerde ismi geçen kişilerden, isim vermeden örnek gösterdi. Örgütün işlemi gerçekleştirdikten sonra belgeleri yok ettiğini belirten Çomaklı, "Bulduğumuz belgelerde çok isim var. Mesela, DGM'de bir dosyayı zaman aşımına uğratmışlar ve o belge olmadan dosya kapanmış. Örgüt temel olarak siyasette değil bürokratik kanatta olduğu için her şeyi bilmiş. Bulduğumuz belgelerdeki bir isim, ayrımcılıktan meslekten çıkarılmasına rağmen örgütün himayesiyle rektör oldu. Devlet uyarıyor; siyasilere verin diye ama bilgi yok diyor. Polis Akademisi'ndeki ilk yapılanmalarında özel sınıflar açıyorlar" ifadelerini kullandı.
"FETÖ, CİZVİT MODELİ İLE AYNI YAPILANMADA"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün eğitim ve örgütlenme yapılanmasında, Hıristiyan Katolikler tarafından Protestanlarla savaşmak için kurulan 'Cizvit' modelini örnek aldığı belirterek, "Ele geçirmek istedikleri kuruma kendi yetiştirdikleri elemanları sokuyorlar. Aynı yapılanmayı görüyorsunuz" dedi.
"ŞİRİNLER KÖYÜ YÖNTEMİ İLE PARA AKLIYORLAR"
Çomaklı, FETÖ'nün para akladığını kaydederek şu şekilde konuştu:
"Bunlar para aklıyorlar. Bu konudaki çalışmalarım adliyede mevcut. Şirinler köyü yöntemi kullanıyorlar. Bir köy kuruyorlar. Dışa temas etmeden maliye orada dönüyor. Şirinlerde var ya; herkesin bir görevi var; gözlükçü, uykucu şirin gibi. Kapalı devre sistemi var. O yüzden bunları yakalamak zor."
"SİVİL İRADENİN ÖNE ÇIKMASI LAZIM"
FETÖ'nün, devletten bürokratik sistemin sivilleştirilerek temizlenebileceğini savunan Çomaklı, "Önlemler; sorgulayıcı elemanların sivil olması gerek. Bürokratik sistemin karar aşamasında olması değil, sadece danışılan eleman olması lazım. Sivil iradenin öne çıkması lazım" diye bilgi verdi.
‘Bahçeli asıl meseleyi gördü’

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Şentop, başkanlık sistemi tartışmalarının AK Parti ile değil, 50 yıl önce başladığını ve zaman zaman da hız kazandığını belirterek, "Sayın Bahçeli asıl meseleyi gördü. Çok olumlu ve doğru buluyorum. Türkiye'nin bir anayasa değişikliğine ve Hükümet sisteminin değişmesine ihtiyacı var. Bu da başkanlık sistemi ile olur. Biz AK Parti olarak hep bunu savunduk. 15 Temmuz'dan sonra bunu Sayın Bahçeli'nin görmesi önemli. Başkanlık sistemi için büyük bir fırsat çıkmıştır. Sayın Bahçeli Türkiye'nin ihtiyacı olan asıl meseleyi görmüştür" dedi. ANKA
MEB'de 2 bin 400 öğretmen açığa alındı

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında 2 bin 400 öğretmen açığa alındı.
Milli eğitim Bakanlığınca (MEB), Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında 2 bin 400 öğretmen görevinden uzaklaştırıldı.
MEB'de FETÖ soruşturmaları kapsamındaki çalışmalar sürüyor.

Bakanlık tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında 2 bin 400 öğretmen açığa alındı.


YORUMLAR