İstanbul’da kritik toplantı

İstanbul'da kritik toplantı

Beşiktaş'taki hain terör saldırısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Mabeyn Köşkü'nde gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısı sona erdi. Toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş, Veysi Kaynak ve Tuğrul Türkeş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ilgili üst düzey bürokratlar katılıyor.

12 Aralık 2016 - 09:08 - Güncelleme: 12 Aralık 2016 - 10:09

Giriş Tarihi: 11.12.2016 16:27 Son Güncelleme Tarihi: 11.12.2016 21:02

İstanbul'da kritik toplantı

Beşiktaş'taki hain terör saldırısının ardından Cumhurbaşkanı başkanlığında 'nde gerçekleştirilen sona erdi.

İstanbulda kritik toplantı

Beşiktaş'taki 'nde, basına kapalı olarak Cumhurbaşkanı başkanlığında gerçekleştirilen , yaklaşık 2 saat sürdü.

Toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ile Tuğrul Türkeş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ilgili üst düzey bürokratlar katıldı.

Bakan Çelik ikiyüzlü Avrupa'ya seslendi

Bakan Çelik ikiyüzlü Avrupa'ya seslendi

AB Bakanı Çelik, "DEAŞ terör örgütü neyse PKK terör örgütü de odur. PKK'nın Avrupa'da faaliyet yapmasına, AP'de propagandistlerinin sergi açmasına, Belçika'da PKK çadırı kurulmasına izin vermek, DEAŞ ile işbirliği yapmakla aynı düzlemdedir." dedi.

Avrupa Birliği Bakanı (AB) ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Türkiye PKK terörüyle mücadele ediyor ama örgütün yurt dışı destekleri sürüyor. PKK, Avrupa'dan onlarca milyon avro gelir sağlıyor. Terör örgütü listesinde ama özgürce hareket edebiliyor. Kayda değer yaptırımlar görmüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesele nasıl kavranması gerekir?" sorusu üzerine Çelik, terör saldırılarının insanların hayatını kaybetmesine, yaralanmasına ve acılara neden olduğunu belirtti.

Her terör saldırısının siyasi amacı olduğunu dile getiren Çelik, bu siyasi amaca bakıldığında, bu siyasi amacın topluma vermek istediği mesaj ile toplumun bu mesajı alma biçimi arasında son yıllarda çok radikal değişiklik olduğunu anlattı.

Çelik, geçmiş dönemlerde terör saldırılarıyla, "ülkedeki bazı gelişmeleri engellemek veya bazı gelişmelerin yönünü değiştirmek" şeklinde bir amaca ulaşılmak istenildiğini anımsattı.

Her terör saldırısının arkasında bir siyasi proje bulunduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

"Bunlar genelde Türkiye'yi belli gelişmelerden alıkoymak, yönünü değiştirmek veya kendi içine kapatarak etrafındaki gelişmelerden soyutlamak şeklinde sonuç almaya çalışırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse de on yıllar boyunca da bunu yaptılar. Ama şunu da görmek gerekir. Topluma verdiği bu mesajla artık terör örgütlerinin bir mesafe alamadığını görüyoruz. Tam tersine bu vermek istediği mesajın tam tersi yönde toplumda kenetlenme artıyor, toplum kendi istikameti konusunda daha kararlı ve sabit tutumlar geliştiriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin siyasi mesaj verme kabiliyeti, toplumun duyarlılığı ve siyasi karar mekanizmalarının kararlığı çerçevesinde geri tepiyor."

Terör örgütlerinin dünyanın pek çok yerinde çeşitli projelerin hizmetkarı olarak, çeşitli projelere hizmet sunarak esasında belli mesafeler almaya çalıştığına dikkati çeken Çelik, "Örneğin, PKK terör örgütü neden son zamanlarda Suriye ve Irak'ta bir derinlik yaratmaya çalışıyor. Çünkü DEAŞ'a karşı Batılıların yanında mücadele verdiği duygusunu yaymaya çalışıyor. Halbuki pek çok sefer gördük ki aslında PKK terör örgütünün veya PYD'nin DEAŞ ile ciddi bir mücadelesi yok. Tam tersine orada DEAŞ ile mücadele görüntüsü adı altında kendilerine bir alan yaratmaya çalışıyorlar." dedi.

"TÜRKİYE AÇISINDAN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MESAJ VERMEK KABİLİYETİ YOK OLMUŞTUR"

Dünyanın pek çok bölgesinde ziyaret ettikleri yerlerde hiç ummadıkları ülkelerde bu örgütlerin ofisleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, terör konusundaki çifte standardın işaretidir. Avrupa yakın coğrafyamız olduğu için buradaki mali kaynakları yönetmeleri, yapılanmaları şeklindeki çifte standart çok açıktır. Biz öteden beri şunu söylüyoruz; özellikle PKK terör örgütü olduğunda, son zamanlarda Avrupalıların orantılılıktan bahsetmesinin aslında zımnen PKK'yı teşvik eden sonuç doğurduğunu ifade ediyoruz. Eğer orantılılıktan kasıt hukuk dışına çıkmamak, hukuk içerisinde mücadele etmek ise şunu söyleyebilirim. Karşı karşıya kaldığı terör saldırıları karşısında hukuki hassasiyetlere yeryüzünde en çok riayet eden Türkiye'dir. Ama orantılılıktan kasıt eğer PKK terör örgütü ile mücadele konusunda bir geri adım atmak şeklindeyse tabii ki Türkiye bir egemen devlet olarak bunu kabul etmeyecektir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. DEAŞ ile mücadelede orantılılıktan bahsetmeyenlerin PKK ile mücadele söz konusu olduğunda orantılılıktan bahsetmeleri tabii ki apaçık bir çifte standarttır." şeklinde konuştu.

"DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ NEYSE PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DE ODUR"

Avrupa'nın pek çok yerinde PKK'nın kendisinin seküler bir örgüt ve DEAŞ ile mücadele eden bir örgüt gibi göstererek aslında bir bakıma terör propagandasına zemin bulduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

"Esasında o ülkelerin tüm devlet yetkilileri ve istihbarat birimleri bunun terör örgütü olduğunu, bu yapmaya çalıştığı propagandayla gerçeklikle bir ilgisi olmadığını, acımasız bir terör örgütü olduğunu bilirler. Ama bunlar birtakım siyasi projelerin veya Türkiye ile ilgili birtakım mücadele biçimlerinin unsuru olarak çeşitli yerlerde istihdam edilebiliyor. DEAŞ terör örgütü neyse PKK terör örgütü de odur. PKK terör örgütünün herhangi bir şekilde Avrupa'da faaliyet yapmasına, Avrupa Parlamentosunda propagandistlerinin sergi açmasına veya Belçika'da PKK çadırı kurulmasına izin vermek demek DEAŞ ile işbirliği yapmakla aynı düzlemde bir yaklaşımdır. Dolayısıyla hiç kimse DEAŞ ayrı PKK ayrı gibi bir şey söylemesin. Şu anda görülmesi gerekir ki Türkiye açısından terör örgütlerinin mesaj vermek kabiliyeti yok olmuştur. Bu Türkiye'nin en büyük kazanımlarından biridir."

Bakan Çelik, PKK terör örgütünü hiç kimse Kürtlerin temsilcisi veya Kürtler adına mücadele eden bir örgüt olarak konumlandıramayacağını anlattı.

Siyasi katılım yolları açıldıkça, Türkiye'de demokratik standartlar yükseldikçe, Kürt kimliği üzerindeki ret, inkar ve asimilasyon politikaları sona erdirildikçe bundan çok rahatsız olanın PKK olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Çünkü PKK'nın ayrı bir özelliği de şudur. Mesela, Kürt halkı tarihi boyunca pek çok dış unsur tarafından asilime edilmeye çalışılmıştır, Ama PKK, Kürtleri, Kürtler adına asimile etmeye çalışan, en öne çıkan yabancı formülasyon. Bugün açısından bakıldığında Kürtler üzerindeki ret, inkar ve asimilasyon ve baskı politikalarının merkez üssü PKK terör örgütüdür. Çünkü, Türkiye'deki demokratik standartlar yükseldiğinde veya kuzey Irak'ta bir istikrar ortaya çıktığı zaman oradaki Kürtlerin kazanımları sabote etmek üzere ortaya çıkan ilk örgüt her zaman PKK'dır. Dolayısıyla PKK'nın Kürtlerin hakkının savunduğu şeklindeki propagandanın da boş bir propaganda olduğunu görüyoruz. Avrupa'dan, dünyanın başka yerlerinde de Afrika'da da Asya'da bazı yerlerde bunların bürolarını gördüm. Bu bir terör şirketi. Kim bunun ödemesini yaparsa o ülke adına Ortadoğu'da faaliyet gösteren bir yapılanma bu.

"DEAŞ'IN, PKK'NIN VE FETÖ'NÜN SALDIRILARI AYNI DÜZLEMDE"

DEAŞ, PKK ve FETÖ dediğimizde, bu adreslerde zaman zaman, bu etiketlemelerde zaman zaman bizi şaşırtabiliyor. Aslında bir de melez bir yapılanmayla karşı karşıyayız. DEAŞ'ın yaptığı saldırılar PKK'nın yaptığı saldırılar, FETÖ'nün yaptığı saldırılar aynı mantıkla ve aynı düzlem üzerinden hareket eden saldırılar. Dolayısıyla bunların birbirleriyle işbirliklerin de ne kadar çok olduğuna dair son zamanlarda yeterli veri ortaya çıkmaya başladı."

Türkiye'nin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde böyle bir saldırıya maruz kaldığını dile getiren Çelik, "O gün, dikkat edin neler oldu. Türkiye, Suriye'de El-Bab bölgesinde DEAŞ'a karşı yeni kazanımlar elde etmişken, Türkiye'deki yönetim krizlerini aşacak anayasa değişikliği teklifi Meclise gelmişken bu zamanla çerçevesinde PKK terör örgütü en acımasız haliyle vatandaşlarımız azami can kaybına uğrayacağı bir mekanda polis ve sivillerimizi şehit ediyor. Burada yapılmak istenen şudur, Türkiye'nin gerek iç ve dış kazanımları açısından Türkiye'nin bunlardan vazgeçmesini temin etmek veya yönünü değiştirmeye çalışmak. Ama bu mesajı artık toplumun almadığını, zaten toplum duyarlılığının ve devlet kararlılığının bu mesajı elinin tersiyle ettiğini, yapılan işlere terör yoluyla cevap verilmesinin, aslında yapılan işlerin doğruluğunun altını çizdiğini bir kere daha görmüş oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

O hain kaçmaya çalışırken yakalandı!

O hain kaçmaya çalışırken yakalandı!

Dün Beşiktaş'ta gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası sosyal medya hesabından, "Oh olsun size" diye mesaj paylaşan HDP'li Berfin Kadem'in Otogar'da yakalandığı belirtildi.

Polislere+sald%C4%B1r%C4%B1ya+sevinen+al%C3%A7ak+HDP%E2%80%99li+ka%C3%A7arken+yakaland%C4%B1

Hain saldırı sonrası Twitter'dan paylaştığı alçak bir paylaşımda bulunan Kadem, gelen tepkiler üzerine hesabını kapatmıştı.

İstanbul Beşiktaş'taki bombalı saldırılar sonrası HDP'li Berfin Kadem alçak bir mesaj paylaşmıştı. Polisleri hedef alan hain saldırı sonrası adeta kutlama yapan Berfin Kadem isimli Twitter kullanıcısı, "Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size"şeklinde paylaşımda bulunmuştu.

Polislere saldırıya sevinen alçak HDP'li kaçarken yakalandı

Beşiktaş'ta gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası sosyal medya hesabından, "Oh olsun size" diye mesaj paylaşan HDP'li Berfin Kadem'in Otogar'da yakalandığı belirtildi. Hain saldırı sonrası Twitter'dan paylaştığı alçak bir paylaşımda bulunan Kadem, gelen tepkiler üzerine hesabını kapatmıştı.

İstanbul Beşiktaş'taki bombalı saldırılar sonrası HDP'li Berfin Kadem alçak bir mesaj paylaşmıştı. Polisleri hedef alan hain saldırı sonrası adeta kutlama yapan Berfin Kadem isimli Twitter kullanıcısı, "Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size" şeklinde paylaşımda bulunmuştu.

Sosyal medyadan gelen büyük tepkiler sonrası önce tweetini silen Kadem, daha sonra @berfnkdadem isimli hesabını kapatmıştı.

Kadem'in bugün Otogar'da kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi.


Sosyal medyadan gelen büyük tepkiler sonrası önce tweetini silen Kadem, daha sonra @berfnkdadem isimli hesabını kapatmıştı.

Kadem'in bugün Otogar'da kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi.

'tan skandal paylaşım

Mirgün Cabas'tan skandal paylaşım

bir skandala imza attı. CNN TÜRK'ten Cabas şehitlerimizin kanı üzerinden yaptığı provokasayon halktan büyük tepki görüp sosyal medya üzerinde eleştirilerin hedefi oldu.

Dolmabahçe'de Vodafone Arena Stadyumu'nda oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçı bittikten yaklaşık 1.5 saat sonra düzenlenen 2 terör saldırısında 38 kişi şehit oldu. Şehitlerden 30'u polis, 7'si sivil. Bir kişinin kimliği belirlenemedi.

Tüm dünya bu kanlı saldırıyı kınarken,sözde gazeteci 'ın Twitter üzerinden yaptıkları paylaşımlar ise büyük tepki çekti.

Cabas yaptığı paylaşımda bir arkadaşının kendisine İstanbul'daki her bombadan sonra Beyrut'taki arkadaşlarının arayıp "buraya gel burası daha güvenli" dediğini paylaştı. Paylaşımı ile sözüm ona bir ortadoğu ülkesi olan ve yıllar önce her gün bombaların patladığı başkent Beyrut bile İstanbul'dan daha güvenli...

İŞTE O SKANDAL PAYLAŞIM

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bir uyarı daha!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bir uyarı daha!

EGM vatandaşlardan sosyal medyada terörü destekleyen profilleri bildirmelerini istedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, vatandaşlardan, sosyal medya üzerinden terör faaliyetlerini destekleyen ve suç unsurları içeren profil ve sayfaları kendilerine bildirmelerini istedi.

Sosyal medya üzerinden Türkiye aleyhine sayısız paylaşımlar yapılıyor. Terör destekçileri bu paylaşımlarla halkı manipüle etmeyi hedefliyor. Beşiktaş'ta yaşanan son terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü vatandaşları bir kez daha uyardı.

TSK'dan flaş açıklama: İmha edilmiştir

TSK'dan flaş açıklama: İmha edilmiştir

TSK : 11 Aralık 2016 tarihinde, 20:50-21:40 saatleri arasında, Irak kuzeyi ZAP bölgesine Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile düzenlenen hava harekatında; yapılan keşif ve istihbarat faaliyetleri sonucunda belirlenen ve bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce kullanılan bir sözde ana karargah ile etrafında yer alan silah mevzileri ve koruganlar (12 noktaya 24 atım yapılarak) tam isabetle vurularak imha edilmiştir.

Gazeteci Mehmet Çek'e saldırı

Gazeteci Mehmet Çek'e saldırı

Vatan haini Can Dündar'ı İsviçre'de protesto eden gazeteci Mehmet Çek'in İsviçre'deki evine FETÖ'cü ve PKK'lı teröristler tarafından saldırı yapıldı.

İsviçre'de vatan haini Can Dündar'a protesto ettiği için FETÖ'cü ve PKK'lı teröristlerin saldırısına uğrayan gazeteci Mehmet Çek'in evi bu akşam teröristlerin saldırısına uğradı.

İstanbul'daki terör saldırısını protesto etmek için İsviçre'deki konsoloğluğumuzda bulunan Mehmet Çek'in ailesi evin içinde rehin kaldı

Gurbetçi genç Can Dündar'a haddini bildirdi!

Evin içine girmeye çalışan PKK'lı teröristlere İsviçre polisi müdahale etti. Gazeteci Mehmet Çek ve Türk Konsolosluğu yetkilileri PKK'nın girmeye çalıştığı eve ulaştı. Terörle mücadele ekipleri evde inceleme yapıyor.

Can Dündar'a 'vatan haini' dedi saldırıya uğradı

KAYNAK: SABAH.COM.TR

Bu haber 9663 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor: Komutanları terfi ve emeklilikleri masada
Yüksek Askeri Şura toplandı! Başkan Erdoğan liderlik ediyor:...
"Terörsüz Türkiye" komisyonu mesaiye başladı! Kurtulmuş'tan...