Gazeteci Nevşin Mengü, Fatih Portakal, İsmail Saymaz ile ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş'a çıkışmasıyla gündeme gelen Muharrem İnce, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.Daha önce iktidarı destekleyen sosyal medya hesaplarının, son zamanlarda Muharrem İnce'yi desteklediğini söyleyen Nevşin Mengü, İnce'nin kendisini aradığını söyleyerek, "Sinirlendi. Biraz da ağır konuştu" ifadelerini kullanmıştı.Mengü'nün ardından gazeteci Fatih Portakal da Muharrem İnce'nin kendine küstüğünü belirterek, "Muharrem İnce mesaj atmış, 'Kırıldım, bir daha sana çıkmayacağım' falan diyor. Bana işimi öğretmeye çalışıyor. Ben sana işini öğretiyor muyum? Herkes kendi işini yapsın" demişti.Fatih Portakal'ın ardından gazeteci İsmail Saymaz da Muharrem İnce ile ilgili, "Muharrem İnce bana da küstü. Fakat neden küstü, hangi aşamada küstü, onu anlayamadım. Arıyorum, açmıyor. Bir siyasetçinin, hele hele Cumhurbaşkanı adayının gazeteciye küsmesi çok tuhaf" açıklamasında bulunmuştu. Son olarak da Prof. Dr. Özgür Demirtaş yaptığı paylaşımda, "Muharrem İnce bana da mesaj attı. Siyasetten anlamadığımı söyledi. Nevşin Mengi ve Fatih Portakal’ı da aramış anladığım kadarı ile" yorumunda bulunmuştu.İNCE'DEN AÇIKLAMATüm bu açıklamalar sonrası Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce konuyla ilgili dikkat çeken bir açıklamada bulundu. İnce, "Ben her medeni insan gibi gazetecilerle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalışıyorum. Onlara hakaret etmiyor, onları tehdit etmiyorum" dedi.Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan İnce, şu açıklamada bulundu:
"Ben her medeni insan gibi gazetecilerle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalışıyorum. Onlara hakaret etmiyor, onları tehdit etmiyorum. Yılmaz Özdil’in baskı sonucu işine son verilmesine susanlar, benimle konuştuktan sonra arkadaşını öğretmene şikayet eden ilkokul çocuğuna dönüşüyor. Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük, her cenahtan gazeteciyi siyasi pozisyon almak zorunda bırakmasıdır. Bunların hepsini aşacağız."
"Ben her medeni insan gibi gazetecilerle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalışıyorum. Onlara hakaret etmiyor, onları tehdit etmiyorum. Yılmaz Özdil’in baskı sonucu işine son verilmesine susanlar, benimle konuştuktan sonra arkadaşını öğretmene şikayet eden ilkokul çocuğuna dönüşüyor. Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük, her cenahtan gazeteciyi siyasi pozisyon almak zorunda bırakmasıdır. Bunların hepsini aşacağız."