İlk bakışta How to Train Your Dragon'daki Night Fury'ye benzeyen bu jet, 1,851 km'lik bir mesafeyi saatte 520 km hızla katetme iddiasında bulunuyor. Bu, Alman eVTOL şirketi Lilium gibi rakiplerin hedeflediği pil gücü kullanılarak dört kat daha uzun bir menzile işaret ediyor.Sirius Aviation, sıvı hidrojen tahriki sayesinde bu başarıları elde edeceğini belirtiyor. Sıvı hidrojenin enerji yoğunluğu, gase hidrojen veya pillerle çalışan araçlardan daha uzak mesafeler kat edebilmesini sağlıyor.Şirket, 100'den fazla mühendisinin son iki yılda yoğun bir AR-GE çalışması yaptığını ve jeti geliştirdiğini ifade ediyor. Ayrıca Federal Havacılık İdaresi (FAA) ile sertifikasyon sürecine başladıkları ifade edildi.İki farklı uçak modeli geliştiren şirket, üç kişilik bir iş jeti ve beş kişilik bir ticari uçak üzerinde çalışıyor. Ancak, bu teknolojiyi tasarlamak, üretmek ve uçağı sertifikalandırmak için gereken çabanın, sıvı hidrojenin kullanımıyla birlikte büyük olduğu belirtiliyor.Sıvı hidrojenin -253 °C'nin altında depolanması, uçağın tasarımının yanı sıra yakıtın üretimi, depolanması ve teslimatı gibi lojistik zorluklar da beraberinde getiriyor.
Sirius'un 2028'e kadar ticari teslimat ve servis uçuşları gerçekleştirmeye yönelik vaadi için muazzam miktarda mali kaynak gerekecek. Projeyi finanse edecek kesim henüz belirsiz. BMW'nin jet tasarımında yardımcı olduğu bilinse de, otomotiv devinin daha fazla katılım sağlayıp sağlamayacağı konusunda net bir bilgi bulunmuyor.Ayrıca, Sirius'un sıvı hidrojen tahrik sistemini de dahil olmak üzere her şeyi kendi başına geliştirmeyi planladığı belirtiliyor. Ancak, henüz gaz halindeki hidrojen uçağının sertifikalandırılmadığını, sıvı hidrojenin ise daha fazla zaman ve kaynak gerektireceğini göz önünde bulundurarak, bu hedefin ne kadar iddialı olduğu tartışılıyor.
